bugün

başlık:20'li yaşlar

0-14 yaş arasında çocuk,
15-19 yaş arasında genç,
20-29 yaş arasında olgun,
30-49 yaş arasında orta yaşlı,
50-60-70-80-90-100 yaş arasında yaşlı olur insan.
ama 20'li yaşlarda gençlik ve orta yaşlılığın arasında gider gelir.
gençtir bir yerde ama sorumlulukları vardır.sorumluluklarına çok odaklanırsa orta yaşlı biri gibi olur,sorumluluklarını ıskalarsa bu sefer gençlikte takılı kalır.dengelemek çok önemlidir.20'li yaşlar en zor yaş dilimidir çünkü genç misin yoksa orta yaşlı mısın bilemezsin.
söz konusu 20 li yaştaki gencin, ebeveynlerinin işlerine geldiği zaman çocuk işlerine geldiği zaman büyük muamelesi yapmasına maruz kaldığı uzuuuun dönemdir.söz konusu gencin ebeveynlerinin, kendisini köydeki çoluk çocuğa karışmış yaşıtlarıyla karşılaştırması ve ardından kapıdan çıkıp, 'evdeki gelişme çağındaki teenager ın ruhsal bozukluklarıyla nasıl başa çıkılır' isimli konferansa gitmesi arasındaki paradoks koca bir dağ gibidir.
inşallah bir gün bende dahil olurum dediğim yaşlar serisi.
(bkz: bitse de gitsek)
askerlikle iştigal halinde olunan senelerdir... erkekler için.*
erkekler için başlangıcı askerlik olan yıllar.

(bkz: hoşgeldin)
(bkz: delikanlı)
zirt diye gecen, arkadasindan su dokmenin bile mumkun olmadigi yaslardir. 25'e kadar ergenlikten kurtulunmaya calisilir, musade vardir. 20lerin ilk 5 senesi hic fark ettirmeden gecer gider. Kimse ses etmez.
20li yaslarda milat 25'tir. 25'i gecmek "hayatta kalici isler yapma" donemine girmek demektir. Bu kalici islere cocuk yapmak, yazlik, araba, yat, kat almak, kari, koca edinmek girmektedir. butun bunlarin hizla yapilmasi icin toplumda sirttan abayi eksik etmez. 25'ten sonra yaptiginiz her kotu(!) seyin hava, su yol ve elektrik olarak geri dondugu surekli hatirlatilir. Kisaca hayat 25'ten sonra feci degisir. Ulkemiz standartlanrinda "yas 25 yolun yarisi eder" demek de mumkundur. 20li yaslarin sonu da 30lardan korkarak berbat edilir. bu noktada 20li yaslar pek bir sey anlamadan yasanilan yaslardir da denebilir.
cogu yazarin *icinde bulundugu yaslardir. aslinda hayatin en ozgur kismidir. ailenin size baski yapmayi azalttigi, maddi olarak guclu oldugunuz, bekarlıktan dolayı kimseye hesap vermek zorunda kalmadan bir cok seyi yapabileceginiz yas grubudur.
en kötüsü 25 tir,
çeyrek asır'ı geride bıraktığınızı gösterir.
heyecanlı başlayıp sona doğru tadı kaçan bir oyuna benzeyen yaş gurubu.
ülkemizde okumayan kesim için askerlikle birlikte merhaba denilen, üniversite okuyanların ise genelde mezuniyetleri ile başlanan yıllardır. tüm bir hayatın nasıl bir yön çizeceğinin belli olduğu kritik dönemdir. bir kısım, mezuniyet sonrası masterla, doktorayla akademik takılır, bir kısım askerliği aradan çıkarıp iş dünyasına balıklama dalar. takdir ettiğim kesim ise mezuniyet sonrası verir elini dünyayı gezer, aç kalır, parkta bahçede uyur. tecrübelerden tecrübe beğenir, gençliğine doyar ve sonra ülkesine dönüp hayırlı bir insan evladı olarak kendi, ailesi ve ülke adına çalışır, didinir.
-geriye dönüp baktığınızda utanacağınız bir şey yapmayın. onurlu bir hayat mutlu bir ölüm getirir.
hayatla ilgili temel çizgiler çekildiğinden, 80li yaşlarda, öğlen ne yenildiğinden, daha kolay hatırlanan yaşlardır.
2li yaşların çok çabuk geçtigini unutmadan dolu dolu yaşayın, siz 18 sanırken bir bakmışsınız 23 olmuş mazallah.
keşke hiç bitmese yaşlarıdır...
ama o kadar da çabuk biter...
sonsuza kadar da hatırlanır...
geleceğe yön veren yıllardır. nekadar iyi değerlendirilirse okadar iyi bir hayat yaşanır. alınacak iyi bir eğitim, güzel ve mantıklı planlarla ve biraz da şansla güzel bir hayatın tadı çıkarılır.
yaşının 2 ile başlayan yıllarda asılı kalmasını istemek yaşı .
hayatın tam ortası.
isteğe kalmış bir mod seçimi . istersen bir genç olmadı bir yetişkin istemezsen yaramaz bir çocuk.
yeniden ve yeniden aşık olabilite yaşı.
hiç bir şey için çok geç değil herşey için daha çok erken yaşı. isteğin herşeye sahip olabileceğin güce sahiden inanma yaşı. ikinci bir üniversite için hayal kurabilmenin zor olmadığı yaş.
bilinmez, neden hep çocukken 20li yaşlarda olmak ister insan? ki tezat bir durum da; 20li yaşlarda hep çocukken yaptıklarını özlersin.işte öyle de gariptir 20li yaşlarda olmak.
Sadece bilmeni istedim ki
Sen 20'li yaşlarımdaki en güzel şeydin
Ve hala benimsin

Bugün otuzuma giriyorum canım
20'li yaşlarımın son sabahındayım
Ellerim telefona gitmiyor canım
Otuz yaşımın sabahındayım

içimde sensizliğin acısı
içimde yorgun yıllar sancısı
Gözümde ayrılığın yaşları
Söyle bana biz neden ayrıldık

Yüzümde sensizliğin acısı
içimde yorgun yıllar sancısı
Gözümde ayrılığın yaşları
Söyle bana biz neden ayrıldık

Sadece bilmeni istedim ki
Sen 20'li yaşlarımdaki en güzel şeydin
Bugün otuzuma giriyorum
20'li yaşımın son sabahında
Ellerim telefonda otuz yaşımın ilk sabahı
içerlerde eski bir dostu aradım
Seni sormak için
Önce sustu
Birşey söylemedi seni üzdüğüm için
Oysa sadece bilmeni istedim ki
Sen 20'li yaşlarımdaki en güzel şeydin
Sen 20'li yaşlarımdaki en güzel şeydin...*
hep kalmak istediğim yaşlardır.
uyan hayattasın, uyanmazsan tekmelenirsin yaşları.
bu yaşlarda ne mi var?
her şey mevcut; tökezlemek,hapı yutmak,damdan düşer gibi olmak,amuda kalkıp bi daha inmemek...
henüz ortalarında iken, birdenbire zamanın 10 yıl ileri atmasını istediğim zaman dilimlerim. daha yolun başında iken, bu rezalet sistemin dünyanın gezegenin her ne haltsa, acımasızlığını, belirsizliğini, en çok da gereksizliğini kafama kafama kakan zaman dilimlerim. ne acı ki birçoklarının yeniden dönmek istediği zaman dilimi, benim için bir belirsizlikler bütünü...
psikososyalcilerden ericsona göre yakınlığa karsı uzaklık evresidir.
hayatın baharı denen yaşlardır. yaşanması en güzel zamanlardır.