1998 dünya kupası

16. Dünya Kupası bu sefer Avrupa'da düzenlendi. Fransa'nın ev sahipliği yaptığı turnuvaya 32 takım katıldı ve 64 maç oynandı. Sekiz grupta 4'er takımın mücadele ettiği organizasyona gruplarda ilk ikiye kalan takımlar bir üst tura çıkıyordu. Fransa'nın ilk defa Dünya Şampiyonu olması, Hırvatlar'ın yarı finale yükselmesi ve Zidane gibi dünya yıldızını futbola sunan Fransa 98'de birbirinden ilginç maçlar yaşandı.

Brezilya ve Fransa gruplarında lider olarak ikinci tura çıktı. ikinci turda oynanan ve David Beckham'ın kırmızı kart ile oyun dışı kaldığı maçta Arjantin, penaltı atışları sonucunda ingiltere'yi kupa dışına itti. ikinci turda Fransa uzatmalara giden maçta Blanc'ın ayağından bulduğu altın golle Paraguay'ı 1-0 mağlup ederken oldukça zorlandı.

Brezilya ise Şili'yi Ronaldo ile yıkarken karşılaşmadan 4-1'lik zaferle ayrıldı. Tunuvanın sürprizini Hırvatistan yaptı. Suker'in iki gol atıp yıldızlaştığı maçta Almanya, Hırvatistan'a 3-0 kaybedip 1994'ten sonra yine çeyrek finalde hüsran yaşadı.

Fransa ile italya arasındaki çeyrek final karşılaşmanın normal süresi golsüz berabere bitti. Uzatmalarda da ses çıkmayınca penaltı atışlarına geçildi. italya'da Di Biagio penaltıyı direğe nişanlayınca Fransa yarı finale kaldı. Brezilya ise Hollanda karşısında yenik duruma düşmesine rağmen Rivaldo'nun kişisel becerisiyle iki gol bularak rakibini 3-2 ile geçmesini bildi.

Yarı finalde Fransa, dramatik geçen maçta Lillian Thuram'ın iki golüyle tunuvanın flaş takımı Hırvatistan'ı 2-1 yendi ve finale yükseldi. Brezilya ise penaltılara kalan maçta Taffarel'in kurtardığı iki penaltıyla Hollanda'yı saf dışı bırakarak finale adını yazdırdı.

12 Temmuz 1998'de Stade de France, tarihi ana şahitlik etti. 75 bin futbolsever Fransa ve Brezilya arasında oynanacak final için toplanmıştı. Ronaldo hasta hasta ilk 11'e çıktığı maçta fazla varlık gösteremedi. Zinedine Zidane ilk önce 27. dakikada daha sonra 46. dakikada attığı iki güzel kafa golüyle ilk yarıyı Fransa'nın 2-0 üstünlüğüyle bitirmesini sağladı. Son sözü Emmanuel Petit söyledi ve şık bir plase ile maçın sonucunu belirledi: 3-0. Bu sonuçla Fransa tarihinde ilk defa Dünya Şampiyonluğu'na ulaştı ve Brezilya'nın hayallerini yıkmış oldu.

Fransa'da üçüncülük mertebesine Hollanda'yı 2-1 yenen Hırvatistan ulaştı. Gol krallığını ise 6'şar golle Ronaldo ve Suker kazandı.

Fransa da duzenlenen Fransa nın finalde Brezilya yı dagıtmasıyla sonuclanan kupadır..

(zinedine zidane efsanesinin bittiği kupa için (bkz: 2006 dünya kupası))

bu dünya kupası benim ilgimi çeken en önemli kupalardandı. antalya'daydım side'de çolaklı'da kampta. sandalyelerı çekip izlemeye başlamıştık. abiler falan rakıları açmıştı biz öyle bakıyorduk tabi. fransa brezilya maçı sırasında unutmadığım anlardan birisi olan, bir şutta sanırım ronaldo sağ direğin 1 metre dibinde barthez* ile karsı karsıya kaldı, öküz gibi abandı, barthez suratıyla mı göğsüyle mi ne çıkardı. hala o toptan sonra nasıl sağ kaldığını merak ediyorum. akabinde 2 gol'ü petit miydi neydi onun, ve 1 golü de efsane zidane mıydı onun atarak 3-0 kazandığı bir final oynanan karşılaşmadır. *

(bkz: 1998 dunya kupasi)

hem 2002 ama özellikle de 2006 dünya kupasından çok daha güzel geçmiş dünya kupasıdır.Zidane sahneye çıkmış,final ise adına yakışacak sansaayonel bi sonuçla,beklenmedik farkla bitmiştir.Ayrıca o zamanlarda spor ahlakının ve centilmenliğin bu zamankinden biraz daha iyi olduğunu düşünmemi sağlayan turnuvadır 98 Dünya kupası.

fransa nın finalde brezilya yı 3-0 yenerek efsaneleştiği, zidane, barthez, petit, deasily gibi oyuncuların şöhretini perçinlediği; henry, trezeguet gibi oyuncuların yıldızlaştığı dünya kupasıdır.

fransa'nın italya'yı her türlü hileyle elediği, paraguay'ı adice bir altın golle geçtiği, kesinlikle hollanda veya arjantn'den birisinin kazanması gerekirken bu iki takımın sol kenarı olmayacak fransa'nın tarihteki * * en kötü dünya şampiyonu olduğu uyuz bir şampiyonaydı.

fransa'nın kendi evinde oynadığı ve finalde brezilya'yı eze eze yenerek şampiyon olduğu dünya kupası'dır.

davor suker'in gol kralı olduğu dünya kupasıdır.

ayrıca finalden bir gece önce ronaldo ya ne olduğu hala merak konusudur. takımın kamp yaptığı otelde fenalık geçirdiği bazı insanların da öldü diye bağardıkları söylenmektedir. ama tam olarak ne olduğunu açıklamadılar. finaldeki hayal kırıklığı oyununu da bu olaya bağlıyorum. (şahsen ben kendim)

(bkz: ronaldo)
(bkz: brezilya)

türk milli futbol takımının kıl payı katılmayı kaçırdığı futbol turnuvasıdır.

Hep sempatiyle izledigim Yugoslavya milli takiminin Hollanda ' ya Edgar Davids' in son dakikalarda attigi golle elendigi kupadir .

şans faktörünün fransa milli takımıyla tanıştığı ve uzun bir süre ayrılmadıkları turnuvadır. grup maçlarını zayıf rakiplerle * * * oynadığı için lider tamamlamıştır.

ikinci tur:
rakip paraguay, maçın normal süresi 0-0 bitiyor. uzatma anları, maç büyük ihtimalle penaltılara gidecek. penaltılarda paraguay kalecisi jose luis chilavertin fabien barthez'e karşı bariz üstünlüğü var. ancak iki sene önce milli formayı bıraktığını açıklayan, ancak dünya kupasından sonra bırakması için yapılan baskılara dayanamayan laurent blanc 113. dakikada yaşanan karambolde topu paraguay ağlarına yollayıp takımı çeyrek finale taşır.

çeyrek final:
rakip italya. yine maçın normal süresi 0-0 bitiyor. uzatmalarda da gol çıkmayınca maç penaltılara kalıyor. 5. penaltılarda luigi di biaggio topu direğe nişanlayarak fransa'nın yarı finale çıkmasını sağlıyor. fransanın 5.penaltısını da ikinci turun kahramanı laurent blanc atıyor.

yarı final:
rakip hırvatistan. çeyrek finalde hırvatistan almanya'yı 3-0la geçerek ciddi sükse yapıyor. ilk yarı 0-0 bitiyor. ikinci yarının hemen başında kupanın gol kralı davor suker takımını 1-0 öne geçiriyor. bu golden bir dakika sonra defansından çıkıp gelen lilian thuram kariyerinin en güzel gollerinden birini atıp maçta eşitliği sağlıyor.
bu golün asistini yapan Youri DJORKAEFF golü şöyle anlatır: "ceza yayı üzerinde topla ilerlerken sağımdan mavi formayla birisinin koştuğunu gördüm. önü boştu. ben de topu ona attım. ancak attıktan sonra onun thuram olduğunu farkettim. bir an keşke pas vermeseydim dedim. fakat thuram beni şaşırtarak topu ağlara gönderdi"
69.dakikada lilian thuram yine defansından kopup gelir. sağ çaprazdan kariyerinin en güzel bir başka golünü atıp skoru 2-1e getiriyor. 76.dakika da önceki iki turun kahramanı laurent blanc kırmızı kart görüp turnuvaya veda ediyor.

final:
fransa'nın şansı maçtan önce devreye giriyor. brezilya'nın en büyük kozu ronaldo'nun maç kadrosunda olmadığı açıklanıyor. ronaldo maçın öncesindeki gece büyük bir rahatsızlık yaşayıp hiç uyumamış maç saatine kadar oldukça fazla su kaybı yaşayarak halsiz düşmüş kendisine serum verilerek iyileştirilmeye çalışılmış. ancak milli takım sponsoru nike'ın yaptığı baskı sonucu ronaldo hasta hasta sahaya çıkıp hayalet gibi oradan oraya dolanıp takımını 10 kişi bırakmış.
maç ise benim gözümde fransanın büyük turnuvalarda oynadığı en güzel maç olarak hafızalarda yerimi almıştır. *

(bkz: ariel ortega)

(bkz: michael owen)

futboldan mutboldan ziyade o günlerden aklımda kalan tek isim ricky martin olmuştur. un dos tres.

en heyecanlı maçının, ingiltere-arjantin arasında normal süresi 2-2 biten ve penaltılarla arjantin'in kazandığı grup maçı olduğunu düşündüğüm turnuva. ayrıca bu maçta danimarkalı hakem kim milton nielsen ilk yarıda david beckham'ı kırmızı kartla oyundan atmıştır.

(bkz: 1998 fransa dünya kupasi)

98 dünya kupasını aldıktan sonra avrupa şampiyonasını (bkz: euro 2000)alarak bu zafere ulaşan nadir takımlardan biri olan fransanın altın yılıdır.

davor suker ve alen boksic li hırvatistan'ın 3. olduğu turnuvadır.

şahsım açısından kaliteli geçen son dünya kupasıdır bu. çocukluk efsanelerimiz son defa sahaya çıkmışlardır bu turnuva vesilesi ile. fransa'nın 4 senelik saltanatının başlangıcıdır aynı zamanda.

hayatımda ilk izlediğim dünya kupası olması sebebiyle benim için önemli bir turnuvadır. zinedine zidane gibi bir yeteneği tanımış olduğum; didier deschamp, ronaldo, alessandro delpiero, gabriel batistuta, dennis bergkamp gibi isimlerlerle tanıştığım kupa olmuştur aynı zamanda. her ne kadar yaşları ilerlemiş olsalar da, bu futbolcuları izlemek ayrı bir keyifti.

prosinecki'yi tanıdığım dünya kupasıdır. köpek gibi koşan bu adamın günde 2 paket sigara içtiğini öğrenince ise "ben de içeyim lan o zaman" demiş, hayatıma maddi manevi ciddi bir darbe vurmuşumdur.*

fransa'nın zinedine zidane'ın iki kafa vuruşu, ve emmanuel petit'nin bir uzaktan vuruşu ile brezilya'ya ya karşı finalde yeni yapılan stade de france'da farklı olarak kazandığı kupadır.

(bkz: )

petit in finalini rüyasında gördüğünü iddia ettiği, zidane iki gol atıyor ve kupayı alıyoruz dediği, rüyasında gördüğü maçı aynen oynadığı fakat bir gol atarak değiştirdiği kupadır.
*