bugün

isviçre'de düzenlenen Dünya Kupası Türkiye açısından büyük önem taşıyordu. Bu turnuva 2002 yılından önce katıldığımız ilk Dünya Kupası olması açısından önemliydi. Türkiye'nin kupaya katılmasında Franco isimli çocuğun payı vardı. ispanya ile oynadığımız iki eleme maçından sonra kurallar gereği Roma'da bir maç daha yapıldı. Yine beraberlik olunca iş kura çekimine kaldı. işte Franco bu zamanda sahneye çıktı ve çektiği kurayla Milli Takımımız isviçre'nin yolunu tuttu.

26 maçta 140 golün atıldığı turnuvada Macaristan hiç şüphesiz kupanın favorilerindendi. 16 takımın katıldığı turnuvada ilk defa TV yayını yapılırken, Milli Takımımız 2. grupta Macaristan, Kore ve Federal Almanya ile eşleşti. Grupta ilk maçımızda Almanlar'a 4-1 mağlup olduk ve Macarlar da Kore'yi 9-0 ile geçti. Hızını alamayan Macaristan Almanya'yı 8-3 yenerken, Milliler Cenevre'de Kore'yi 7-0 ile bozguna uğrattı.

Gruptan çıkacak son takımı belirleyecek maçta bir kez daha Federal Almanya ile karşılaştık. Fakat karşılaşmadan 7-2'lik mağlubiyetle ayrıldık. Gollerimiz Mustafa ve Lefter'den geldi.

Final maçı ise 60 bin kişinin izlediği Wankdorf Stadyumu'nda oldu. Macarlar ilk sekiz dakikada 2-0 öne geçseler de bu skoru koruyamadı ve Federal Almanya bulduğu gollerle karşılaşmadan 3-2 galip ayrılarak tarihinde ilk defa Dünya Kupası şampiyonluğuna ulaştı.

Avusturya son şampiyon Uruguay'ı 3-1'le geçerek Dünya üçüncüsü ünvanı alırken, turnuvanın gol kralı ise 11 golle Macaristan'dan Kocsis oldu.

http://www.superspor.com
türk milli futbol takımının tarihinde katıldığı ilk dünya kupası. türk milli futbol takımı 1950 dünya kupasına da katılmayı hak etmişti ancak ekonomik sebepler ve mesafenin çok uzak olması nedeniyle katılmamıştı.

türk milli futbol takımı elemelerde o dönemin kuvvetli takımlarından ispanya ile eşleşmişti. çoğu kişi ispanya'yı elemenin hayal olduğu görüşündeydi. ilk maç ispanya'da oynandı. ve milli takım 4-1 gibi farklı skorla mağlup olarak döndü. ancak o zamanlar atılan gollere değil, alınan galibiyetlere bakılıyordu. averaj sistemi yoktu. o bakımdan ispanya'yı türkiye'de 1-0 yenersek iş üçüncü maça kalacak, maç ise tarafsız sahada oynanacaktı. nitekim öyle de oldu. ilk maçta da forma giyen fenerbahçeli burhan sargun'un ilk yarıda attığı golle ispanya'yı istanbul'da 1-0 yenerek umudumuzu tarafsız sahada oynanacak üçüncü maça taşımıştık. tarafsız saha olarak roma olimpiyat stadı seçilmişti. iki takım kozlarını üçüncü kez roma'da paylaşacak ve dünya kupasına gidecek takım belli olacaktı. maçın başlarında ispanya 1-0 öne geçmiş, sonrasında yine burhan sargun'un golüyle karşılaşmaya 1-1 eşitlik gelmiş ve ilk yarı bitmişti. ikinci yarının ise ilk golü galatasaraylı suat mamat'tan gelmiş, 2-1 öne geçmiştik. fakat ispanyolların ikinci golüne engel olamamıştık. yediğimiz golde de turgay şeren sakatlanmış, yerini şükrü ersoy'a bırakmıştı. normal süre 2-2 bitmiş, uzatma dakikalarında da gol gelmemişti. o tarihte uzatmalardan sonra eşitlik bozulmamışsa penaltı atışları henüz uygulanmıyordu. yapılacak şey yazı tura atmaktı. kaptan turgay şeren, adı franko olan top toplayıcı çocuklardan birini çağırıp seçim yapmasını istemiş ve genç franko "yazı" demişti. yazı-tura atışının sonunda franko'nun tahmini doğru çıkmış ve türk milli futbol takımı isviçre'de düzenlenecek dünya kupasına katılma hakkı kazanmıştı. kafileye franko'da maskotumuz olarak davet edildi.

dünya kupasında ikinci grupta yer alıyorduk. rakiplerimiz dönemin belkide en güçlü takımlarıydı. macaristan ve almanya. bir de zayıf güney kore yer alıyordu grubumuzda. ilk maçımızı almanya ile oynadık. maçın hemen başında suat mamat'ın golüyle 1-0 öne geçmiştik. ancak dakikalar geçtikçe almanya'nın baskısı arttı ve skor 1-1'e geldi. ilk yarı 1-1 bitmişti. ikinci yarıda da almanya'nın bunaltıcı baskısından kurtulamamış ve maçı 4-1 kaybetmiştik. ikinci maçımız güney kore'yleydi. 4-1'in acısını tabiri caizse güney kore'yi 7-0 yenerek çıkarmıştık. diğer maçta da macaristan almanya'yı 8-3 yenmişti. dönemin kurallarına göre dörtlü gruplardaki her takım grubundaki sadece iki takımla karşılaşıyor, eğer puan eşitliği olursa, eşit puandaki takımlar baraj maçı oynuyor ve kazanan bir üst tura geçiyordu. oluşan durum neticesinde macaristan iki maçını da kazanarak grup lideri olmuş, almanya ve türkiye ise bir galibiyet ve bir mağlubiyetle eşit puanla sıralanmışlardı. almanya ile bir kez daha oynayacaktık. almanya ile oynadığımız ikinci maçı da 7-2 kaybederek dünya kupasına ilk turda veda etmiştik. gruptan almanya ve macaristan çıktılar. daha sonra ise bu iki takım bu dünya kupasının finalini oynadılar.
finalde skor 2-2 iken macarların attığı nizami gol sayılmamış, sonra da almanlar bir gol daha atarak maçı ve dolayısıyla kupanın sahibi olmuşlardır.
özetle; macarların hakkının yendiği turnuva olmuştur.
ispanya'yı eleyerek tarihinde ilk kez dünya kupasına katılmıştır ülkemiz. geçmişte böyle birşey yapmamız beni oldukça şaşırttı ve gururlandırdı doğrusu. şimdi ispanya lafını duysak saklanacak delikler ararız.
tarihimizde ilk defa katıldığımız dünya kupasıdır. 2. grupta batı almanya, macaristan ve kore cumhuriyeti ile birlikte yer aldık.

maç sonuçlarını incelersek; macaristan batı almanya'ya, batı almanya türkiye'ye, türkiye kore cumhuriyeti'ne sonra herkes kore'ye... *
batı almanya 4-1 türkiye
macaristan 9-0 kore cumhuriyeti
macaristan 8-3 batı almanya
türkiye 7-0 kore cumhuriyeti

batı almanya 7-2 türkiye (play off)

şaka maka macaristan'la oynamamışız. grupta 2'şer maç yapılmış sonrasında eşit puanda olduğumuz almanya ile play off oynamışız.
güncel Önemli Başlıklar