bugün

Üstad Yılmaz Özdil'in, Meclis başkanlığından istifa etmeden seçimlere girmeye çalışan düşük profilli binali yıldırım hakkında yazdığı yazıdır.

--spoiler--
Balkan harbinden kalma ilkel vagonlara hız yaptırdılar, ilk virajda 41 insanımız öldü. “Niye istifa edeyim, treni ben mi kullanıyorum” dedi.

Bu faciadan 20 gün sonra iki tren kafa kafaya tokuştu, altı insanımız daha öldü. “Karayollarında her sene beş bin kişi ölüyor” dedi.

Henüz 22 yaşındaki oğlunun 445 bin euroya gemi aldığı ortaya çıktı. “Ne var bunda, 445 bin euro büyük para sayılmaz” dedi.

Türkiye'de herkesin telefonunun yasadışı yollarla dinlendiği ortaya çıktı, telekulak skandalını önlemek için ne yapıyorsunuz diye sordular. “Dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın” dedi.

Konya isimli THY uçağı Diyarbakır'da düştü, 75 insan hayatını kaybetti. “Uçakta teknik kusur bulunmuyor” dedi.

Atlasjet uçağı Isparta'da düştü, 57 insan hayatını kaybetti. “Uçakta teknik kusur bulunmuyor” dedi.

Tekirdağ isimli THY uçağı Amsterdam'da düştü, dokuz insan hayatını kaybetti. “Uçakta teknik kusur bulunmuyor” dedi.

Karaköy iskelesi bakımsızlıktan battı. “Ekiplerimiz sabaha kadar çalışıp batığı emniyete aldı” dedi.

Haydarpaşa garı ihmalden yandı. “Kusur görünmüyor” dedi.

Ankara metro inşaatında göçük oldu, kaldırımda yürüyen bir vatandaş hayatını kaybetti. “Normaldir, dünyada da böyle” dedi.


2010'da Avrasya maratonu koşuldu, 30 bin kişi Boğaz Köprüsü üzerindeyken titreşim başladı, adeta beşik gibi sallandı, elektrik direkleri otomobillerin cam sileceği gibi sağa sola hareket ediyordu, tarihi felaketin eşiğinden dönüldü. Eleştirilere kızdı… “Asma köprü olur da sallanmaz mı, köprünün işi zaten sallanmak, köprü eğer sallanmazsa korkmak lazım, neymiş, elektrik direkleri sağa sola yaylanıyormuş, elektrik direkleri aksesuvardır, mesela saçın rüzgarda savrulması gibi bir şey, kökü orada direğin, bilip bilmeden milleti paniğe sevketmeyin” dedi.

Üç sene sonra, 2013'te… “Avrasya maratonunda köprüden artık koşarak değil, yürüyüş şeklinde geçilecek, grup grup alınacak, bir grup köprüyü terkedecek, ondan sonra öbür grup geçecek, çünkü Boğaziçi Köprüsü asma bir köprü, asma köprü olunca toplu halde geçmenin rezonans riski var, rezonans olunca ne oluyor, köprüdeki salınımlar artıyor, salınımlar eğer köprünün özgün frekansıyla aynı değere ulaşırsa, artık sönümlenmiyor, köprü yıkılıncaya kadar devam ediyor, aynen deprem gibi, işin fiziği bu” dedi.

Üniversite sınav sorularının çalındığı ortaya çıktı. “Hile hurda işi yeni değil, bizim zamanımızda da vardı” dedi.

Pkk'yla masaya oturduklarında açılım'ı şöyle savundu: “Terör örgütünün ortaya çıktığı zamanki Türkiye topraklarıyla bugünkü Türkiye toprakları arasında ne fark var? Eksilme var mı? Yok. Artma var mı? Var. Dolgular yapmışız. Deniz dolguları. Türkiye 12 bin kilometre büyümüş. Neresi bölünüyor? Koca bir yalan. Bölünme yok.”

Uzayda elektrik üreteceğimizi açıkladı… “2023 hedefimiz uçak yapımı ve uçurtulmasıdır, 2018'de kendi imalatımız olan uyduyu yörüngesine göndereceğiz, 2035'e kadar uzaya güneş panelleri yerleştireceğiz, bunlarla elektrik üretip, enerjiyi radyo frekans dalgalarıyla yeryüzüne ulaştıracağız” dedi.

Hemen ardından, bilim ve teknolojiye ne kadar hakim olduğunu gayet bilimsel şekilde anlattı… “Bulut sistemi dedikleri bir şey var, herkes oraya bir şey atıyor, gelen ordan işine yarayanı alıyor, sistematik bir şey yok, abur cubur dolduruyorsun, herkes ihtiyacını oradan alıyor ama hiç de karışmıyor, bu bilişime fazla kafa yorarsan sıyırırsın, nimetlerinden kullanıp işini göreceksin, kafayı taktın mı o zaman işin kötü, çok fazla hikmetine fazla şey etmemek lazım” dedi.

Üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim'den başka isim bulamadınız mı diye sordular. “Yavuz Sultan Selim'in Alevi katliamı yaptığına dair iddialar soyut iddialardır, Alevi katliamı efsanedir, gerçeklikle alakası yoktur” dedi.

izmir limanındaki yolsuzluk operasyonunda bacanağını enselediler. “Haberim yok, benimle ne alakası var” dedi.

Havuzcu müteahhit gevrek gevrek gülerek, “Binali kalırsa yaşadık, milletin orasına koyacağız” dedi. Bu konuyla alakalı ne düşündüğünü sordular, “ciddiyetten uzak, asparagas bir haber” dedi.

50 milyon vatandaşın kimlik bilgileri çalındı, internette şakır şakır yayınlandı. “Yok öyle bir şey, geçmişte yaşanmış bir hadise” dedi.

Oğlu kumarhanede fotoğraflandı. “Hiç umuruma gelmez, şerbetliyim, ekşi ayran içmedim ki karnım ağrısın” dedi.

Atatürk Havalimanı canlı bombalarla basıldı, 46 insan hayatını kaybetti. “Güvenlik zafiyeti var mı yok mu tarzında muhabbetler oluyor, güvenlik zafiyeti yok, işin özü budur” dedi.

Havalimanında hayatını kaybeden insanlarımız henüz toprağa bile verilmemişken, aynı gün şehit düşen uzman çavuşlarımız henüz morgda yatarken, üçüncü köprü açılışında konfeti yağdırıp, balonlar uçurdu… “Bayram yaşıyoruz” dedi.

“16 yılda 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturduk, bazıları diyor ki, bu kadar fidan dikilmemiştir, inanmayan gitsin saysın” dedi.

Akıllı tahtaya “sevgili” kelimesini yazamadı, “sevğili” yazdı, “üstünde şapka var mıydı” diye sordu, “oldum olası ayırtedemem” dedi.

Son başbakansınız, görevi devredemeyeceksiniz, ne düşünüyorsunuz diye sordular. “Koltuk elimizde kaldı, müzayedeye çıkaracağım” dedi.

istanbul büyükşehir belediye başkan adayı yapıldı, gazetecilerle basın toplantısı düzenledi… “Her türlü sorunuzu cevaplamaya amadeyim, her şeyi sorabilirsiniz, ayakkabı numaramı sorun, kaç yaşında olduğumu sorun, hobilerimi sorun, sınırlama yok” dedi.

Adalardaki faytonlardan bahsederken, tarihi bir tespitte bulundu, “hayvanlar da canlıdır” dedi.

Meclis başkanlığından istifa etmeden belediye başkan adayı olmanız, meclis başkanı olarak siyasi parti faaliyeti yürütmeniz anayasaya aykırı değil mi diye sordular. “Seçim siyasi faaliyet değildir” dedi.

Aslına bakarsanız, taaa en başında söylediğini söylüyor…

“Niye istifa edeyim, treni ben mi kullanıyorum” demişti.
“Niye istifa edeyim, meclisi ben mi yönetiyorum” diyor!
--spoiler--

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/...i-faaliyet-midir-3158033/
Ülkeyi kimler yönetemiyor demiş kısaca..
"Niye istifa ediyorum, treni ben mi kullanıyorum?" demişti.
" Niye istifa ediyorum, meclisi ben mi yönetiyorum?" Diyor.

Tüm yazıyı anlatan son mısra ve ben buna 15 dk güldüm.
ilginç istatistikler ve tarihin karanlık yanını gösteren yazıdır.
Kemoşların gazını alan yazar.bunun görevinde bu.reis işini biliyor.