bugün

koca bir 0 dır. 30 binden fazla kişinin ölmesi daha fazlasının yaralanması, psikolojik travmalar, depremi yaşayan ailelerin hayatlarının alt üst olması, katrilyonlarca maddi külfet yaşanan en derin acı sonrasında bir muhatap bile bulunamamaıştır.
şimdi her yerden biten leş kargaları ise çıkıp bir kişiyi bile istifaya çağırmamıştır. işte bu kalleşçe yaşanan iki yüzlülüğe uyuzum ben arkadaş.
ulan 3 hükümet ortağından ne ecevit, ne bahçeli ne yılmaz kameraların önüne bile geçmemişti. bayındırlık bakanı ortada bile yoktu.
ulan yamalı 60 yıllık çadırlarda kaldı insanlar. aylar sürdü enkazı ve cesetleri kaldırmak.
yaralı adamı öldü diye morga koydular ulan. adam şans eseri morgda bir vatandaş tarafından farkedildi.
çıkarma operasyonu böylesine gayri ciddiydi.
şimdi kalkmışlar; yok katil tayyip yok tek suçlu akp.
300 değil 30.000 biiyorum lan. belki çok daha fazlaydı.
sadece bir veli göçer günah keçisi ilan edildi. diğer müteahhitleri soran olmadı. hükümetten bir kişi bile enkazların başında durmadı ne de basına açıklama yapıldı.
ama kimse çıkıpta; ulan bu binaların ruhsatını kim verdi demedi aga. bir kişi çıkıpta, ulan yavşak basın bu binaların reklamını siz yaptınız hala ne ötüyorsunuz demedi.

o yüzden defolun gidin şimdi.

şimdi çıkmış diyorlar ki; adamları halk sevmiyordu seçilmedi gittiler. eh anlamışsın hele sonunda. hesabını mahkemeye veren olmadı yani. ancak seçimle gittiler.

ulan ben partiler hakkında mı konuşuyorum. hükümet hakkında ve o zaman ki mecliste kim varsa. ergenlere hatırlatalım o hükümet öncesi başbakan kimmiş, azınlık hükümetinde kimelr varmış bir bakın hele. bilmeden de atlamayın.

bana 7 şiddetinde bir depremde geçtim 30 bini 3 bin hadi onu da geçtim 300 kişinin öldüğü yer gösterin. ulan deprem adam öldürmez, bina adamı öldürür.

depreme dayanıklı olmayan okulların yeniden yapılması da akp tarafından yapılmıştır.
görsel
Göt kıllarının düştüğü rezilliği gösterir fikir artığı.
Bazı arkadaşların bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu gösteren olay.

Mhp-dsp-anap hükümetinin kuruluş tarihi 3 Mayıs 1999, deprem tarihi 17 Ağustos 1999. Yani arada 3 aylık fark var. Bir hükümet 3 ayda ne yapabilir? Oysa akp 12 yıldır bu ülkeyi tek başına yönetiyor. Farkı görün ve yorumu ona göre yapın.
bina yapım kontrolü belediyelerce yapılırken, büyük şehir belediye başkanlarını hükümetten çok suçlu bulmak gerekir. dönemin ve öncesindeki büyükşehir belediye başkanlarını öğrenmek, öyle eleştirmek gerekir.

dikkatsiz atar, göte batar.
Tabi 2 aylık hükümetin bütün binaları yıkıp yeniden yapması gerekirdi 2 ay içinde. Yüce Tayyip olsa hükümet olur olmaz 15 günde yıkıp yeniden yapardı.
deprem doğal felakettir ama maden çökmesi iş kazasıdır. bunu ayırt edemeyenlerden boşuna insanlık beklememek lazım. akp düzgün iş yapsaydı düzgünce denetleseydi olmazdı böyle bir kaza. 17 ağustos öncesi hükümet ne yapsaydı yerlerimi dinleseydi deprem gelecek diye.
deprem doğal felakettir. ama binaların çürüklüğünü denetlemek devletin işidir.
bu binalar yapılırken hangi hükümetler varsa onlar suçludur.
van depremi sonrasında edilen istifa sayısıyla aynıdır.
akp muhaliflerinin arasındaki zeki insan sayısıyla aynı sayıdır.
ulan yırtık çadır diyorum; ama akp bok diyor.
ulan enkaz aylarca kaldırılamadı diyorum; ama akp kaka diyor.
ulan adam yaşarken morga koyuldu diyorum; ama tayyip katil ki diyor.
ulan hükümetten kimse yoktu diyorum; ama o sakallıyı zikmek lazım diyor.
ulan millet açlıktan ölecekti diyorum; ama bu tayyip in allah belasını versin diyor.
bizim ülkede isterse 75 milyon topyekün felakete uğrayalım, hepimiz ölelim, öbür tarafta dahi yine de istifa olmaz,

türk insanı başa geçti mi bırakmayı sevmez (istisnalar kaideyi bozmaz), ancak seçimde kaybedecek ki bırakacak, onun dışında koca bir cııık...
yoktur ve ibneliktir. bak biz bunu rahatça söylüyoruz. o gün kimsenin sorumluluğu almaması ibnelikti. çaktın?

ayrıca bina izinlerini belediyeler verir. kat sayısı, imar izni vs. o günkü hükümeti ve ayrıntıları hatırlayan beynin o günkü belediye başkanını hatırlıyor mu? yok mu? neyse hadi 31 e devam.
ilginç götlüklerin ortada gezdiği konudur.

o günün bşb başkanı fazilet partisinden ali müfit gürtuna idi. ve herkes bilir ki bşblerde son noktayı başkan koyar. ankarada melihin izni olmadan çivi çakılmaz. ama tabi bazı götler bilmezden gelir ve ankaradaki tüm sorunları çankaya belediyesine atar. ama bu onları göt olmaktan çıkarmaz orası ayrı. bunu kendileri de bilir.

hadi her şeyi geçtim. o gün tüm sorumluluk başbakanda olsun ve o istifa etmemiş olsun. bu kötü bir durum değil mi? istifa etmeliydi değil mi? e peki yavşak götveren, dün deprem sebebiyle istifa ermedi diye ağzına sıçtığın bir başbakan varken, bugün başbakanı istifaya davet edenlere ne diye hayvanlar gibi saldırıyorsun? yaşadığın çelişkinin farkında değil misin ibnenin evladı!
hukuksal açıdan deprem vb afetler mücbir sebeptir. yani bir fail aranmaz.
aranırsa da ihmal sebebiyle kusur sorumluluğu bulunanlara yaptırım uygulanır.

işi somaya getiren arkadaşlara şunu demek istiyorum ki sorumlular cinayetle yargılanıyor.

burada denetimden tutun bakanlık raporlarına kadar yargı yürür.
daha iki hafta önce sözde denetim tamamlanmış çünkü.

kaldı ki şirket yetkilileri hakkında olası kast mı bilinçli taksir mi bunu konuşuyoruz.

istifa etmesi gereken bakanlar var. bu çok net.
ancak yolsuzluk kayıtları çıktığında bile istifa etmeyi geçtim pişkinlikte sınır tanımayan kişilerin, bakanların şuan istifa ediceğini düşünmek büyük salaklık olur.

yaşanan felaketin üzerine hala soma kömür işletmeleri 100 işçi alımına dair ilan verebiliyorsa varın siz hesap edin insanın, insan hayatının şu memleketteki önceliğini.
Kötü örnek hiç bir zaman örnek değildir. ne yani şimdi onlar onursuzluk yaptı istifa etmedi bende istifa etmem mi dedirteceksiniz. bir ayıbı başka bir ayıpla makul göstermek dünyanın en basit ve en tutarsız savunmasıdır. emin olun o dönem ben olsam istifa ederdim diyenler şu an iktidardadırlar. böyle mantık, böyle yaklaşım ve savunma olmaz. bu kadar basit olmayın.
van depremi sonrası hükümetteki istifa sayısına eşit olan sayıdır.
yetmemiş bir de üstüne üstlük van depremzedeleri için toplanan paralar da çalınmıştır.
bu hükümet hakikaten işi hep bir adım ileri götürmekte usta. ama aklı hep fenaya çalışıyor.
Koray Aydın istifa etmiş, yüce divan'a çıkarılmıştır. Dönemin Bayındırlık ve iskan Bakanı'dır kendisi... Aklanmıştır.
ilginç bir durum.
17 ağustos depremi ile soma faciasını bir tutanların akıl erdiremeyeceği sayıdır.

17 ağustos depremi tedbirsizlik yüzünden olmadı, bu bir doğal afetti, malesef bu tip doğa felaketlerinin önüne abd, japonya gibi ülkeler dahi duramıyor.

ama sen soma faciasını da doğal afet olarak niteliyorsan o başka.
konuya cevaben savunmaya yeltenenlerin cumhuriyeti 1999 yılında ilan edilmiş zannetmesi başka bir hezeyan.

20 Kasım 1991 - 16 Mayıs 1993 Doğru Yol Partisi SHP
16 Mayıs 1993 - 25 Haziran 1993 Sosyaldemokrat Halkçı Parti
25 Haziran 1993 - 5 Ekim 1995 Doğru Yol Partisi SHP
30 Ekim 1995 - 6 Mart 1996 Doğru Yol Partisi Cumhuriyet Halk Partisi
30 Haziran 1997 - 11 Ocak 1999 Anavatan Partisi Demokratik Sol Parti Demokrat Türkiye Partisi

tanım: 17 ağustos depreminde 30 binden azla kişinin ölümünün sorumlusunun siyasilerden alınıp veli göçer'e kitlenmesi durumu. koca şehir adamınmışta haberimiz yokmuş.
allahütalanın takdiri... madenler de öyle...

şaka lan şaka...

madem öyle 100 yıldır gavur almanlar neden ömüyor?
O halde onların allahın sevgili kulu!
o zaman müslümanlar kafir hristiyanlar mümin....

2 saniyede 3 puanlık ıq nun mantık ile dize getirilmesine örnek...
istifayı siktir edin veli göçer ne kadar ceza aldı?

halk davasının peşine düşmeyecek kadar uyuşuksa başına daha çoook musibet gelir.

yalan mı?

hükümette istifa olmasa bile o partiyi yanlışlarını görmezden gelip savunacak kadar vicdan körleri yoktu.

allah kimseyi akp kulları gibi vicdani kör yapmasın.
nereden tutup neyi savunacaginizi sasirdiniz artik.
neyle neyi karsilastirip da neyi hakli buldugunu farketse yasamak istemez insan o derece bi temelsiz atmasyonlar.

bugun oyle bi deprem olsa öldük diye akp mi istifa edicek? ne olucaginiz fantaziliyorsunuz acaba?

sizin actiginiz 7.4 pankartini unutmadik biz daha.
o yuzden alin o lastik vizdanlariniz ve naylon beyinlerinizi de

17 agustos "uzerinden siyaset yapmayin" .
bu büyük felaketle ilgili olarak 'o depremde ölenler hak etmişti hepsi ahlaksızlığa batmıştı allah da cezalarını verdi. 7.4 yetmedi mi?' diyen yaratıkların bugün 'insan' taklidi yapmaya çalışmaları tek kelime ile iğrençliktir.
yıkılan binaları kimin denetlemesi gerektiği zaten yazılmış çizilmiş. tekrara gerek yok.

o dönem şartlar kötüydü evet, arama kurtarma çalışmaları da gereğinden uzun sürdü bu da tamam. siyasi sorumluluk da alınmadı kabul.

be utanmaz be arsız be aşağılık yaratık; haktı dediğiniz depremi o siyasiler mi yaptı o halde? hani 'kader'di ya ölümler hani oradakileri cezalandırmıştı ya allah sizin yobaz zihniyetinize göre! o halde daha neyin sorumlusunun istifasının peşindesiniz? insan kusuru ve ihmali sonucu olmuş bir olay ile doğal afeti kıyaslamak ancak siz gibilerin zekasına ve 'fıtratına' uygun olabilirdi zaten. soma'da bir araştırılma yapılsın dendiğinde buna bile gündem engelleme çabası deyip bi' tarafına bile takmamış bir hükümetin şakşakçıları gelmiş burada duyarlı insan taklidi yapıyor şimdi.

kimse istifa etmedi dediğiniz bu olayda istifa etmemişlerin hiçbiri de kameralar karşısına geçip '- ya bunlar doğal afet. olur öyle bunlar olağan şeyler' deyip dünyadan örnekler vermeye yeltenmedi. fakat bu sözleri günümüzde kim söyledi siz onu da iyi bilirsiniz.
o dönem kimse istifa etmedi belki ama kimse de çıkıp başbakana yuh çekersen tokadı yersin demedi.

o felakette ölen binlerce insan sizin zerre kadar umurunuzda değil bunu da çok iyi biliyoruz/biliyorsunuz. o dönem kimse sorumluluk alıp istifa etmedi ama bakın bugün falan bakan son olaydan dolayı onurlu davranarak istifa etti diyebiliyor musunuz? hayır. etmeli diyebilir misiniz? asla! aksine istifa etsin diyenlere karşı 17 ağustosu kullanacak kadar alçalırsınız. neresinden bakılsa rezilsiniz.
o yüzden bırakın bu insana değer veriyormuş ayaklarını. sizin tek korkunuz hükümete laf gelmesin, aman eleştirilmesin. bu olayı örnek gösterip hükümeti nasıl savunurum kaygısı. şu açılan başlık bile tamamen hükümeti savunma gayreti ile açılmış. ölenler hikaye.

30000 insan ölmüşmüş!
soma faciası için sesini yükseltene hükümeti eleştirene "ölü sevici" diyen buna siyaset karıştırmayın diyen, daha düne kadar 17 ağustos için allah cezalarını verdi işte 7.4 yetmedi mi diye anıran ve şimdi kendisi 17 ağustos'a siyasetin kralını karıştıran akplinin dert edeceği en son şey.

hükümetin lekesizliği daha önemli boşverin siz onu bunu. hükümeti yalayarak aklamaya paklamaya devam...
deprem olduğunda üç aydır iş başında olan hükümeti suçlayarak, 12 yıllık hükümetin sorumluluğunu örtbas etme çabasıdır.

yok ama hadi diyelim ki bu iddianın bir tutarlılığı olsun... o zamanki hükümetin istifa etmemiş olması şimdiki hükümetin istifa etmemesini haklı çıkarır mı?

meşhur mecelle hükmünü hatırlatayım sözde osmanlı sevdalısı yandaşlara: "su-i misal misal olmaz" yani "kötü örnek, örnek olarak gösterilemez"
burada birileri birisinin kicini yalayacak diye üfürükten örneklemeler vermeye gerek yok. denetimi devletten sorulan bir yerde bu kadar vatandaş hayatini kaybediyorsa. denetleme sonuc belgelerinde adi imzasi olan herkes yargilanmali.
başındakiler istifa etmeli ortada canlara malolan kusurlar var.