16 yaşında olmak

(bkz: 16 yaşımdayım babamdan nefret ediyorum)

hayatta var olan bir kaç dönüm noktasından belki de en önemlisinde olmak.

hayatı çözdüğünü sanmak ve kimsenin seni anlamadığını düşünen bir gerizekalı olmaktır.

edit: kızma kardeşim bi zamanlar bende 16 yaşındaydım. koşarak gelmedim bu yaşa.

en güzel kızların bile kendini çirkin bulduğu ve karşı cinse olan ilginin had safhaya çıkmasıdır.

(bkz: sol elin nasırlaşması)

çok özel bir şey değildir. amerika'da ehliyet ve araba alınan yaştır.

pipinin yara olması sonucunu doğuran deli çağlar.

masum olmaktır, saf olmaktır.

(bkz: biz büyüdük ve kirlendi dünya)

(bkz: abartmayın 16 yaşındayım) *

geçerken uğradığım.

hiç de bir şey değildir. Sivilcedir, dünyaya ters düşmektir, intihar projeleridir, birilerinin önünden geçerken dik durup göbeği içeri çekmektir, kendini aramaktır...

(bkz: küfür edince kendini erişkin sanmak)* * *

18 yaşında olmayı istemektir.

lise ikinci sınıfta olmaktır. hiç büyümek istememektir, sürekli arkadaşlarla fotoğraf çektirmektir, ilk aşktır belki o yaşta, keşke hep son kalsa... gibisinden laflar etmektir hiç bir zaman tek kalmayacağını bile bile, yarı yarıya çocuktur hala bünye...

kayık takımındaydık ozmanlar. çek babam çek..

bizim murtaza abi vardı mahalle rekortmeni... çocuk 17 gitmişti bi kere, mahhallede nam salmıştı... hey gidi hey..

bir başlık altında sakin yazdığım.

karanlık öğleden sonralarını dershanelerde çürütmek, eve gelen öğretmek gitsin diye bakmak, gitar çalmaya çalışmak, deliler gibi kitap okumak, arkadaşlarla büyüklerin gittikleri cafelere süzülmek, şebnem ferah fanı, okan bayülgen hayranı olmaktır.

daha da bir dolu şeydir tabi ki; lakin nostalji havasında değilim şu anda, hele bir saatler ilerlesin, bakarız.*

belki sözlük yazarı olmaktır.

hayatının ev okul dersane üçgeninde geçtiği yaşlardandır. bunu dışında güzeldir. ekmek elden su gölden yaşar gidersin. arkadaşlıklar vardır;ömür boyu sürmesini istediğin...

-universiteyi sehir dısında okup kendine ait bir evde yasama isteginin tavan yaptıgı yastır.
-aile baskısından 18 yasına geldiginde kurtulacagını sanmaktır.
-ustunde i'm not normal, 18+, i'm with stupid gibi salak seyler yazan t-shirtlerin giyildigi yastır.
-otuzbir yasıdır.
-okul arkadaslarıyla rock grubu kurup* sweet dreams calma yasıdır.

sözlükte kendini anlatan bir başlık görmüş olmanın sevincini yaşamaktır.

(bkz: ağlamak istiyorum)

... kadıköy'e gitmek.

(bkz: yaş 16 yolun 4 375 i)

hayallerinizin olduğu yaştır. büyük olmanın, üniversitenin hayalini kurarsınız.en büyük korkunuz öss dir hayatta.en büyük sıkıntınız sabah erken kalkmak.
en büyük arzunuz yan sınıftaki yakışıklı çocuğun/güzel kızın gözlerinde size ait aşkı görmektir.
tam kavak yelleridir yani
ne 15 sinizdir çocuk sayılırsınız,ne 17 sinizdir gençsinizdir, ne adınıza şarkılar yapılmıştır.
18 ise hayaldir sizin için.18. yaş gününüzün hayalleriyle uyursunuz
dedim ya hayalleriniz vardır
üniversiteye bir kapak atayım herşey daha güzel olacak dersiniz.20 li yaşlar sizin için çok uzaklardadır.
saatler geçmez gelir matematik derslerinizde. işkencenizdir.size sıkıntı veren yegane şey. sınavlar...
kimliğinizi oturtacak acaip yerler bulmuşsunuzdur. belki süslü olmayı tercih etmişsinizdir, tikky derler,ya da süslülerin arkasından tikky deyip siyahları çekmişsinizdir, gotik derler.
hayatınızın en isyankar günlerinizdesinizdir. neden küresel ısınma var ki şimdi benim neslime mi denk geldi başka nesil mi bulamadınız!!öss kalksın heba oluyorum buralarda! okul kalksın dersaneye gidelim! tellerimden nefret ediyorum!!
kendinizi ya rock müzikte kafa sallarken ya da serdar ortaçta eller havaya yaparken rahat hissedersiniz
bağıra çağıra okul koridorlarında şarkı söyleyip, kıyafet özgürllüğü istersiniz.
dedim ya isyan yaşıdır. kabullenemezsiniz dünya kurallarını...
saatler geçmez derslerde. hele lise hiç bitmez. aşkınız,dünyanın en büyük aşkıdır. asla bitmez
sonra büyürsünüz.
17-18-19
bir bakarsınız, aşklar bitermiş. günler geçermiş arkadaşlarım...
hayatta korkulacak çok daha önemli şeyler varmış
ve ne kadar isyan ederseniz edin, değiştirilemeyecek kurallar...
kimliğiniz isteseniz de istemeseniz de biryerlere "hayat şartları" tarafından oturtulurmuş...
o gözünüzde büyüyen 18,aslında sadece ehliyet alma yaşıymış. hiçbirşeye yaramazmış. büyüdüğünüzü reşitliğiniz tescillemezmiş arkadaşım.
össyi elbet birgün kazanıp, üniversiteye gidiyormuşsun. üniversite de bitiyormuş bir gün, hayatının son yılları değilmiş.iş bulması gerekirmiş insanın.
bazen parasız da kalınırmış...
ölüm varmış bu dünyada arkadaşım. acıların en büyüğü. geri dönüşü olmayan yegane şey. bazen çok yakınından geçermiş.
bir gün de seni bulurmuş...

en iyisi en güzel çağlarınızın tadını çıkarmak...
ben mi?
o da bana kalsın*

uzaklarda kalmış çocuksu hayallerin artık sadece çocuklukta kaldığını hatırlamaktır hayat yollarında erken olgunlaşmış kimi ruhlar için. öyle ki, kimileri yarın hangi elbiseyi giyeceğini düşünürken, kimileri de yarın eve nasıl ekmek getireceğini düşünmektedir..