bugün

ne işe yaradığı belli olmayan,doktorların bile aklına gelmeyen,gereksiz bayramlardan biri.sadece türkiyedeki doktorları kapsamına almakla birlikte,osmanlı zamanında açılan ilk tıp okulunun kuruluş günü 14 mart olması hasebiyle bu tarih verilmiştir
üniversitelerde tıp öğrencilerince kutlanan bayramdır.
tıp öğrencilerinin tatil yaptığı gündür.*
itf' de bir amfiye konan ismin sebebidir.
tıp fakultelerinde aynı zamanda tıp balosu duzenlenen gun
+hemşire ordan bir serum aç da içelim.
-peki doktor bey.
+hmm şu kapıdaki hastaları da bugün çalışmayacağımı söyle, şeker tut bide.
-oldu.
sadece ülkemize özgü belirli gün ve haftalar kavramının bir öğesi. mekteb-i tıbbiye-i şahanenin yani ülkemizde ilk açılan tıp fakültesinin açıldığı gündür. kimi idrak eder..kimi etmez. balo etkinliklerine genellikle işsiz güçsüz aylak doktor takımı dahil olur.
derin bir sessizlikle kutlanabilecek bayram.
(bkz: tıp)
önlüklerimizi serip üstünde piknik yaptığımız gün. *
2007 itibariyle doktorların iş bırakacağı eylem günü.. daha ne isterler anlaşılmış değil. kardeşim biz mi sizi zorladık doktor olun diye. beğenmiyorsanız yapmayın bu işi. ayrıca sağlık bakanı recep akdağ, görevlerini yapmayan doktorlar hakkında yasal işlem yapılması için savcıları göreve çağırmıştır bugün için. bizde napıyoruz vatandaşlık görevi olarak.. görev durduranları şikayet ediyoruzz.
kafası sağlık sektörüne basmayanların, sağlıkta dönen dolaplardan haberleri olmayanların doktorları suçladığı, doktorların bayram günü.

kardeşim kimse zorlamadı onları doktor olsunlar diye. elbet tıp bir yaşam tarzı seçimidir. ancak bilseler ki bazı kalifiye, her şeyden anlayanların onlara bok attıklarını seçmezlerdi belki.

ve bugün, evet, doktorlar iş bırakmıştır. çünkü 30 yıllık doktor olan babamın, 25 yıllık eczacı olan annemin söylemleri gayet doğruluyor bunun sebebini; "sağlık sektörü çöktü. böyle bir batağa sürükleneceği aklımıza gelmezdi."

onun için aklımız ermediği konulara ahkam kesmemeliyiz, onun için bilgimiz olmadığı şeylere hariçten gazel okumamalıyız, onun için kendi doktorlarımız varken yurt dışında doktor ithal etmek istendiğinin farkına varmalıyız. vatandaşın sağlık haklarının elinden alındığının farkına varmalıyız. onun için yurt dışında doktorlar yıllık 3.000.000$'a kadar para alırken buradaki uzman hekime devletin aylık 2.000 ytl'den az para verdiği bilmeden konuşmamalıyız.

ama o vatandaş yandaşı olacağı kişileri doğru seçerse ne ala. kalkıp da kendisini tedavi eden, doğumu yaptıran, belki hayatı kurtaran doktora "biz mi doktor ol dedik sana kardeşim?" derse, "benim aklım çalışmıyo. sen benim hakkımı savunuyormuşsun doktor bey/hanım." diyeceğine, "sen bugün işe gitmedin. seni şikayet edecem." derse de yapacak bi şey yok tabii.

bir de, en az 10 yılını verdikten sonra bir mesleği kazanmak için; kimsenin çıkıp da "beğenmiyorsan yapma!" demeye hakkı yoktur. ben burada çekememezlik ararım kardeşim bu durumda. kaldı ki kutsal bir meslek olan doktorluğa bu şekilde dil uzatandan, çocuğunun davranışlarını beğenmeyen bir anneye de "beğenmiyorsan at çocuğunu." gibi bir laf demeleri beklenir.

haa, aklı başına gelmeyenler varsa hala; mesaj atsın bana. gaziantep 25 aralık devlet hastanesi'nde bugün iş bırakan doktorların listesini yollayayım kendisine. şikayet etsin; soğusun!!!!!

edit: bu demek değil ki bugün kimse hasta olmasın. acil servisler, yoğun bakım, diyaliz servisleri gibi birinci derecede önemli servisler tabii ki çalışmaktadır.

grevin asıl amacı ise yanlış anlaşılıyor olabilir. maddi yönden bazı destekler vs almak için değil. sağlık politikaları, çalışma şartları, mesleki saygınlıkları için bu grev.
entrydeki maddi örnek, yalnızca türkiyedeki ve dünyadaki dokotların çalışmalarının karşılığının ne kadar farklı olduğunu belirtmek için. tabii yurt dışında çalışma şartlarının da burasıyla kıyaslanmayacak kadar iyi oluğunu da belirtmekte fayda var.
(tüm bunlara rağmen, yurt dışından defalarca "bizimle çalışın." tekliflerine rağmen ülkesinde kalan bir doktora, babama, bir yerlerden böylesine salakça laf vuruluyorsa daha ağır yazardım ama malum; format.)
o kadar sene okuduk * hala surunuyoruz diyen tıpcıların, doktorların delirip kendilerini piste atmasıyla ortaya cıktıgını dusundugum gun.
Türk Tabipleri Birliği nin hükümetin sağlıkla ilgili politikalarını ve sağlık alanında yaşanan olumsuzlukları protesto etmek amacıyla yaptıkları iş bırakma eylemi.

acil çalışıyor. ve eylem günler öncesinden duyuruluyor!

bu eyleme karşı çıkanlar , asıl şuna karşı çıksın!

(bkz: gss)

--spoiler--
Tıp Bayramı nın kutlandığı 14 Mart ta sağlık emekçileri tüm sağlık birimlerinde GöREVde olacak. Sağlıkçılar GöREV etkinlikleri sırasında sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi politikalarına yönelik itirazlarının yanı sıra Türk Tabipleri Birliği nin yıllar içerisinde biriktirdiği değerlerden oluşan pozitif çözüm önerilerini kamuoyuna açıklayacak.
--spoiler--
hepsine kutlu olsun günüdür.

doktorlar daha ne isterler ? en önce bir şey bilmeden, olayın içinde olmayan, doktor kavramını sadece televizyon dizisinde görüp, hepsini zengin ve paranın dibine vurmuş kişi olarak görenlerin abuk sabuk konuşmamasını ister. daha sonra mesleğine saygı ister. istediği an ülkesine hizmet etmeden yurtdışına çıkıp orada çalışabileceğini, hatta bir ilaç firmasına girerek maaşını para sayma makinesinde sayabilme ihtimalinin olduğunun bilinmesini ister. ama bunları yapmayıp ülkesinin insanı için çalıştığı, ve yaptığı eylemin onlar için olduğunun öğrenildiğinde 'teşekkür ederim' sözünün söylenmesini ister.

insanca çalışmak ister. avrupa' da, bir doktorun nöbeti sadece 12 saatken, kendisinin 24 saatlik uykusuz nöbetinin ardından 8 saatlik mesaisini de çalışmamayı ister. kendi meslektaşları ay içinde 4 nöbet tutarken, kendisinin 15 nöbet tutmamasını ister. bir gün evinde, bir gün hastanede yatmamayı ister. 32 saatlik nöbeti sonucu aldığı 13,25 ytl nöbet parası ile, evde bekleyen çocuğuna sadece börek almamayı ister.

atamalarının adam gibi yapılmasını ister. bir hafta içinde önce mecburi hizmetin kaldırılıp, bir hafta sonra yeniden getirilmesinin mantığını sorduğu zaman, sorduğu sorunun cevabını ister. eş durumuyla oynanıp, eş durumu ancak eş öğrenci olursa geçerli olsun gibi küçük düşürücü yasaların sunulmamasını ister. adalet ister, sosyal hak ister.

bir hastanede hasta yakını tarafından dayak yediği zaman, kendini adli makamlarda savunmak ister, sedye üzerinde uyuklarken cep telefonunun cebinden çalınmamasını ister, hastası kanserden ölen kişilerin akrabaları tarafından, para sızdırmak amacıyla tazminat davaları açılmamasını ister. tehdit edilmemek ister, yüzüne tükürülmemesini ister.

maaşını almak ister, devletin döner sermayeleri yatırmasını ister. bir asistanın maaşının 1000 ytl bile olmadığının ve maaşının büyük çoğunluğunun döner sermayelerden geldiğinin bilinmesini ister, kredi kartı mağduru doktorların, evinde sadece çorba içen doktorların olduğunun bilinmesini ister.

günde bir poliklinikte 200 kişiye bakmamak ister. o 50 kişiye bakmalıdır ama tam bakmalıdır. ilaç yazmak ister, ilaç yazma serbestisinin kısıtlanmamasını ister. yeminde söylediği gibi, insan sağlığı için her şeyi seve seve yapacağının bilinmesini ister. deposunda ameliyat eldiveni olmayan, şırıngası olmayan hastanelerin olduğunun ve doktorların cebinden şırınga ile eldiven aldığının bilinmesini ister.

her meslekte olduğu gibi bu meslektede, mesleği suistimal edenlerin olduğunun bilinmesini ister, beş parmağın 5 inin bir olmayacağının farkına varılmasını ister.

doktorlar isterde ister, istekleri hiç bitmez işte, sallayın gitsin ne olacak. bizmi dedik doktor ol, paranın dibine vur diye.
sabahın erken saatlerinde 60 milyonca oynanmaya başlamış. memleketin dört bir tarafını sesliğe bürünmesini saglamış bayramdır.
gün itibariyle yurdum doktorlarının kendilerine tatil ilan ettiği; hastanede saatlerce bekleyen hastaları muayene etmediği dolayısıyla anlamını yitirmiş olduğunu düşündüğüm özel gün. **
kutsal bir meslegin deger gormesi gerektigini ve sartlarinin iyilestirilmesi gerektigini hatirlatmasi gereken gun.
birçok kimsenin hangi nedenden dolayı kutlandığını bilmemesinden kaynaklanarak gereksiz olduğunu öne sürdüğü ülkemizin tıp bayramı. kutlanması gerekir şöyle ki:

sene 1919 mart ayı istanbul'da mekteb-i tıbbiye-i şahane(nam-ı diğer gülhane askeri tıp akademisi (#997281)) iskoç birlikler(ingiliz birlikleri) tarafından işgal edilmiştir. sevgili tıbbıye öğrencileri (bkz: tibbiyeli) okulu kurtarmanın yollarını aramaktadırlar. işgalcileri işkillendirmeyecek bir yol bulmaları gerekmektedir. onlar da topluca okulun kuruluş yıldönümü olan 14 martı kutlamaya karar verirler. ama asıl maksat ayaklanmaktır. ve o gün tıbbıyeli hikmet efendi (bkz: hikmet boran) önderliğinde büyük bir gösteri yapılır, okulun iki kulesi arasına koca bir türk bayrağı asılır. bunu gören işgal kuvvetleri olaya direk müdahale ederler. fakat durduramazlar. tıbbıyelilerin temsilci olarak seçtikleri tıbbıyeli hikmet efendi istanbul'dan kaçar ve sivas kongresi'nin yolunu tutar. yani 14 mart öyle gereksiz bir gün değil aksine tıp camiasının emperyalist güçlerin karşısına resmen çıkışının yıl dönümüdür. aynı zamanda da mekteb-i tıbbiye-i şahane'nin kuruluş yıl dönümüdür.
tıpçıların bütün gün uyumalarını sağlayan bayramdır.
tıpçıların hakkı olan bayramdır.
ankara üniversitesi tıp fakültesinin dekan seçimde yök le yaşadığı sorunu protesto etmek amacıyla bu yıl "tıp bayamını kutlamayacağız, anacağız" anafikriyle geçirdiği gün.
sözlük dahil bir sürü bilinçsiz insanın kısa vadede karşı çıkmasıyla amacına ulaşmamış eylemin olduğu gündür. bayram yapın! kına da var!

1- medikolar kapanınca paranızla geleceksiniz!
2- koruyucu sağlık hizmetleri önemsenmediği için tedavi için ilaçlara para vereceksiniz*! karlı çıkan başkaları olacak!
3- ticarileşen hastanelerde sedece ama sadece müşteri olacaksınız!
4- saatlerce ya da günlerce boş tetkikler ile oyalanacaksınız!
5- işinize geldiği gibi davranacağınız için işiniz bittiğinde gerçekten işnizi bitecek!
6- daha yazmanın bir anlamı yok gelecek gelince göreceksiniz!
bu sene protestolarla geçmiş bayram.
tıpçıların kendi aralarında kuru lafla kutladıkları, normal günden farklı geçmeyen sözde bayram.

+hocam tıp bayramınız kutlu olsun
- saolun sizinde çocuklar tıp şöyledir böyledir, doktorluk odur budur ... neyse neyse fazla uzatmayalım derse geçelim evet konumuz cinsel yolla bulaşan hastalıklar ama biz daha çok sifilis üstünde duracağız sifilis traponema pallidimun neden olduğu....

+hacı naber nassın bayrammış bugün kutlu olsun nereye böyle kan ter içinde?
-saol hacım seninde ya bi iki saat boş bıraktı asistan gidip bişiler okuyayım dedim bende az kaldı tusa çalışmak lazım....

+kız naber eheheh tıp bayramın kutlu olsun gel bi öpeyim muck muck şöyle diyom hazır bayram çıksak mı bi yere bu akşam ne dersin?
- ya çok isterim canım ama nöbetim var yaaa geçen memlekete gidecem diye arkadaşla değişmiştik nöbeti bu akşam gelemem anlayacağın....

+alo anne naber ihi ?
- yine paran bitti di mi eşşek sıpası başka bişe için aramazsın zaten....

(bkz: bayram gelmiş neyime)
taksim meydanında gelenekselin dışına çıkılmış, sağlık alanındaki reform adı altındaki yıkıma tepki niteliğinde eyleme dönüştürülmüş gündür. çünkü sermayenin değil halkın doktoru olanlar artık çok rahatsızdırlar. bu yüzden bugün tıpçılara uzatılan mikrofonlara 'hastamızı müşteri gibi görmemizi isteyen yasayı ve hükümeti istemiyoruz. bugün bayram değil, bugün mutsuzuz.' gibi cümleler söylendi.