bugün

Oks için dershaneye gidiyormuşumdur.
Lise 2 ' ye geçeceğim yaz. Kesin evdeyimdir. Sıdıka ya da çılgın bediş' in tekrarıni izleyip tv ' de kordon tv izlediğim yıllar.

(bkz: aman tanrım)
ne bok yediğim hakkında en ufak fikrimin olmadığı dönem büyük ihtimalle itlik serserilik.. okulun demirlerinden atlayıp kaçtığımı görür gibiyim..
Muhtemelen pancarların yağmurlama ile üçüncü suyunu veriyorumdur yada ekinleri biçtirmek için tarlada römorkun gölgesinde sıra bekliyorumdur. Veyahut saat 4'ü geçmişse inek gütmeye çıkmışımdır.
Hayatın her anı yarrak gibi olduğundan mutlaka 2000 yılının ağustos ayına denk gelen o tarih de yarrak gibi geçmiştir.
sahilde basketbol oynuyorduk her zamanki gibi. kalabalık halde uçan kuşlar dikkatimizi çekmişti arkadaşla dinlenirken.

gecesinde de 17 ağustos 1999 gölcük depremi oldu işte.
benim için zor bir tarih değil yine her yaz tatilinde olduğu gibi sanayide tornacıda çıraklık yapıyordum işlenen parçaların çapaklarını temizliyor, dükkanın önünü süpürüyor, öğle yemeklerinde yarım ekmek tavuk döner yiyordum. Ondan sonraki yaz mahalledeki elektrikçide çalıştım, sonra ticarete atıldım arkadaşın arabasının kasasında karpuz satmaya başladım. Mahalle mahalle geçer karpuz kan diye bağırırdım. insaatlarda yevmiye hesabı tuğla çimento indirirdim Allah var bu karpuz ve inşaat amelelik işlerinde çok para kazandım o parayla motosiklet almıştım kaza yapınca dayım dövmüştü sonra götürüp motorum satmışlardı, motorun parasıyla ps1 almıştım olaylar olaylar.
Her zaman yaptigimiz gibi calisiyorduk okullar acilana kadar..

Okul-is-okul-is dongusunde hayatimizi surdurduk. Simdi okul bitti 24 saat is oldu.

Ne tatil, ne moral, ne de yillik izin hak getire.. resmen köleyiz artik modern dunyada.