bugün

bin dirilimiş kıtalar.
gavur izmir'in küffarının ortaya döküldüğü mitingdir! yanacaklar! cayır cayır!

al bayraklarla yandı izmir. tam da kıvamında, ay yıldızla ısıttı türkiye'yi.
rte'nin de anasini alip gelmesini bekledigimiz mitingdir. gelseydi biz ona uygun muamele yapardik ama gelmedi... *

uzuntlu gelen edit: yahu isin muhabbetine bodos ve kaba bir yorum yazdim, almadigim arti oy kalmadi. demek ki hakaret prim getiriyor. adamin hatalari yuzunden annesine laf etme ozgurlugunusize kim verdi?!
mitinge katılmış bir arkadaşım ile msn diyaloğu:

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
dün bomba patlattılar benim evin 300 yakınında

eppur si muove... [D358]        :
oha

eppur si muove... [D358]        :
nası ya

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
pazar yerinde

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
13 yaralı bir ölü

eppur si muove... [D358]        :
sözde sabote etçekler zig kafalılar

eppur si muove... [D358]        :
oha

eppur si muove... [D358]        :
yuh yaa

eppur si muove... [D358]        :
haarbi yuhhh

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
ettiler de zaten

eppur si muove... [D358]        :
nası

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
çok daha fazla kalabalık olurdu

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
1 milyon farketti belki bilemiyorum

eppur si muove... [D358]        :
hadi be

eppur si muove... [D358]        :
abi

eppur si muove... [D358]        :
ya

eppur si muove... [D358]        :
ne diim aq

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
abi izmir korkulu rüyaları zaten

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
başka nasıl bastıracaklar

eppur si muove... [D358]        :
yaa

eppur si muove... [D358]        :
ona rağmen nası koduk ama

oyunbOZAN - dün(!), bugün(...), yarın(?):
bomba falan olmasa havada az daha serin olsa 5 milyondan fazla toplanır izmirde
tarihin gördüğü en muhteşem mitinglerden biriydi. karşıyaka sokaklarında ini cini top oynatan ancak bir insanları sel halinde karşıyaka çarşısından iskeleye yığılmasına ve her zaman ki gibi cep telefonlarının iptal olmasına neden olan mitingtir.
milyonlarca insanın 35 derecelik sıcakta en ufak bir kavga gürültü çıkarmadan tek bir yürek olup aynı hedefe yürümeleri bünyenin geleceğe olan güvenini pekiştirmesi açısından çok önemliydi.
o cehennem sıcağında bile insanların "biz bunun için cehenneme bile gideriz" mesajı verircesine toplandığı, kimsenin toplanmaya pişman olmadığı, kan kırmızı nehir. (ne demagoji yapılacak adam vardı ne de yapacak. ayrıca kimse de bedava lokma ya da döner-ekmek için gitmedi. ha belki bir kısım hemcinsim karşı cins için gitmiş olabilir o ayrı.:)
gerçek bir sivil halk mitingi nasıl olur, o kadar insan 35 derece sıcağa rağmen nasıl tek vücut olur ve hatta atatürk ün gençliğe hitabesi nasıl hep bir ağızdan okunur bütün bunları tüm türkiye hatta dünyaya gösterdiğimiz miting olmuştur.

yapılan bazı tezahüratlar yarmıştır ayrıca.
(bkz: cumhur ayıldı imam bayıldı)
(bkz: tayyip baksana kaç kişiyiz saysana)

zülfü livaneli nin söylediği şarkılarda herkesin hep bir ağızdan söylemesi birliğe ne kadar inandığımızın göstergesiydi.
kafasını ideolojik bağnazlıkla bozmuş, demokrasiyi, dini, insani değerleri savunma adı altında takiye yapmayı karakterinin bir parçası olarak kemikleştirmiş zihniyetin saçma sapan gerekçilerle çamur atmaya çalıştıkları, vatansever türk halkının iktidarını daim ettirmek adına ülkeyi satmakta sakınca görmeyen işbirlikçi hainlere karşı yapmış oldukları cumhuriyet mitinglerinin en görkemli ve en geniş katılımlısı olmuştur..

bu cumhuriyet mitinginin öncüllerinde de olduğu gibi türkiye'yi toplum mühendisliğiyle kendi çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmek isteyen harici ve bu yolda onlarla işbirliği yapmakta sakınca görmeyen dahili bazı odaklara karşı düzenlendiğini heralde anlayamayan kalmadı..

evet bu mitingin yapılmasının sebebi, türk halkının akp hükümetinin son dört yıl içinde izlediği iç ve dış politikalar sonucunda ülkeyi götürdüğü karanlık yolu görmesi ve buna isyan etmesidir..

akp kadrolarının büyük çoğunluğunun geçmişinin ne olduğunu, nereden geldiklerini hala unutmadıklarını hatırlatmaktır..

işte bu yüzden milyonlarca kişi sağ-sol demeden, hiç bir ideolojik farklılık gözetmeden vatan sevgisi ortak paydasında birleşerek meydanları hınca hınç doldurmuşlardır.

milyonlar, "biz hala buradayız" demek için, dış güçlerle işbirliği içinde ülkenin kuyusunu kazıp, toplumu çıkarlarına göre yeniden şekillendirmek isteyenlerin, akp hükümetinin onlarla yaptığı işbirliğinin farkında olduklarını haykırmak ve seslerini duyurmak için el ele vermişlerdir..

particiliği, ideolojiciliği yurt sevgisinden üstün görüp bu mitingleri karalama gafletine düşebilecek kadar küçülenler, meydanları dolduran kenetlenmiş halkın heyecanını, hiç bir karşılık beklemeden sergiledikleri vatan aşkını izlesinler. belki birşeyler öğrenebilirler..

mesela vatan sevgisini herşeyin üstünde tutmayı..
(bkz: mesaj alınmıştır)
Evet bursa'ya geldigimde hala aglıyordum.Sozluk buraya olayı nedenleri sonuclari gelenleri ozetlemek betimlemek amacı tasıyan bir entry girmek cok istedim. Karsıyaka'dan kordana tasındıgımız vapuru tarif etmek isterdim cok. Nasıl marslar nasıl sloganlar attıgımızı. Kordonun nasıl gozuktugunu vapurdan .AlsancaK'ın gundogdu'nun havası anlatmak isterdim. Ama derler ya kelimeler yetmez.Yetmedi de.Ne yazacagımı bilmiyorum. Ama sunu diyebilirim ki iyi ki oradaydım.iyiki bayragımı salladım.iyiki gavur izmir'e destek oldum o fetullahcılara tayyipciler'e ve tum yobazlara karsı.iyi ki oradaydım...
bu mitingde hükümet protesto edilmiştir, evet aynen öyle.
karşı olanlar diyor ki 5 sene içinde bu hükümet neler yaptı yaranamadı, enflasyonu düşürdü, ekonomik düzen sağlandı(?)(!)

öyle mi acaba? düzelen ekonomi bu mu?
biri çıkıp düzelen ekonominin somut bir örneğini göstersin de biz inanmaya hazırız.

ülke zenginleşmiş, gelişiyormuşuz...
valla çok haklılar, satılan kamu mallarını öyle yüksek fiyatlara sattılar ki 50 sene çivi çakmasak o paralar bize yeter...

2002 yılından beri gsmh artmış, hemde baya artmış...
tabi arttı, yoksulluk sınırının altındaki insanları saymadıkları için ortalama yükseliyor.

hırsızlık, kapkaç gibi suçlarda %80 azalma sağlanmış...
gazetelerin 3. sayfa haberlerinden haberdar olmayınca böyle oluyor...

dolar sabit kalmış.
her gün yeni bir şeye zam geliyor, dolar sabit kalıyorsa banane!

bunun yanında artan vergiler, oto boka zam yapmalar...aklıma gelmeyen bir çok faktör...
hiç mi iyi bir şey yapmadılar, mutlaka yapmışlardır da bu kadar olumsuzluğun içinde polyannacılık oynayacak durumda değilim.
hatta unutmadan; bu ülkede dünyanın en pahalı benzinini tüketiyoruz, ne zenginmişiz biz be!
bu ülkede bu hükümet geldikten sonra düzelen ne var, biri bize anlatsın ya!

peşin edit:işbu entrynin amacı akp'yi sürekli, bu tip yapılmış gibi gösterilen icraatlarla savunmaları dolayısıyla yazılmıştır, hiçbir partinin sempatizanı değilim...
fenerbahçe formalarıyla katıldığımız miting.
bu arada miting için beste yaptık elime megafon verdiler bütün kıbrıs şehitleri caddesi inledi
göndere çıktı inmeyecek sancak
türkiye laik laik kalacak
bekle bizi bekle geliyoruz alsancak.
sıradışı, kişilikli kent, eğlenmeyi bilen, eğlenirken dalgacı takılan, dalga geçerken gerçeğe dokunduran, bir derdi varsa mutlaka bir biçimde dile getiren, tedirginliğini abartmayan ama içine de atmayan, öğrenen kalabalıklardan korkmayan ama sürüden ayrılmayı her zaman marifet sayanların kenti izmir, cumhuriyet mitinglerine de damgasını bastı.

işte http://www.izmirizmir.net sitesinden mitinge ilişkin sıra dışı yorumlar:

gökhan dökmeoğlu:

tandoğan'a gitmeyi çok arzulamıştık, bu mitingi televizyondan seyretmek istemedik, tıpkı yaptığımız tren seyahati gibi onu yaşamak ve içimize sindirmek istiyorduk.

bu iş bize çok iyi geldi. her şeyi içimize sindirdik. televizyonda günlerce bu mitingi izledik durduk, emin olun orada olmuş olmak çok önemli.

şimdi miting ayağımıza geldi. ben ve dostlarım orada olacağız. izmirizmir.net'in de tüm üyelerinin olacağından ve izmir'e yakışan bir görüntünün oluşacağından eminim, ben sitemizin ziyaretçilerini de bekliyorum. bu buluşmanın, şu kadar yüz bin - bu kadar milyon olmaktan çok birlikte olmak, mitingin her anını birlikte yaşamak ve sindirmekle ilgili olduğunu düşünüyorum.
(...)
tanışmak,
tadını çıkarmak,
yaşamak,
sindirmek,
birlik olmak ve,
paylaşmak için...

birbirimizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi...

nina bencoya:

izmir'de "gavur izmir" pankartları açılır, kürsüden gelen demode hamasi sloganlara katılmaz kitleler, ilginçtir, espriyle, kendine özgü ince bir zeka ile doludur olanlar. sadece ve sadece biz cumhuriyete bağlı bir nesiliz, demokrasiden vaz geçmeyiz der. bizi yok sayamazsınız; genç-yaşlı-solcu-sağcı- dinli-dinsiz ama vatandaş kimliğimizle buradayız! sayısız yahudi ve levanten gördüm mitingde. ait olduğu yerde bulunmanın güveni ve gururu ile ellerine bayraklarını almışlardı. daha 17 yaşındayken yurdu olup olmadığını, varsa neresi olduğunu sorgulamak zorunda kalmış bir insan olarak bu duyguyu öyle iyi bilirim ki..

siyasi sağ da karşıydı bu olanlara, solun büyük bir kesimi de. merkez partileri zaten yer almadılar içinde. bu coşku mevcut siyasal kurumların dışında bir olaydı. sıradan insanlar, politik mürüvvet hayalleri kurmayan vatandaşlar olarak, dans ederek, şarkı söyleyerek, yaratıcı, şairane..

böyle olaylar, tüm düzenleme komitelerinden de, sahip çıkmaya çalışanlardan da, kullanmaya çalışanlardan da, onlara binbir anlam yüklemeye kalkışanlar da farklı, bağımsız bir karakter barındırırlar ve çoğu zaman şaşırtırlar.yarasını kendi saran demokrasiye aşığız, 13 mayıs'ta bu bilinçle alandaydık!

iffet diler:

bugün izmir sokaklara taştı. ister istemez yaptılar. evinde oturamazdı hiç kimse. kapı öylesine ısrarla çalındı ki. kameralar önünde, çekinmeden hiç kimseden. utanmadılar içinden çekip almaya çalıştıkları örtüden bile.

yazılar taşıdılar göğüslerinin üzerinde. kimi asılsız yalandı. herkes duygusallığından mıdır nedir inanmaya hazırdı söylenenlere.( ben bile kırmızı pabuç giydim) sandılar ki "barış" böyle bir şarkı. beklenen kırmızı da?... çocukluklarından kalma bayramdı adeta yakalarına iliştirdikleri karanfil. sabahları serin olur körfez. aklını başından alıverir ansızın. tuzu kadar coşkundur sevdalıları. yıllar yılı böyle bağlanmadık mı biz. gençliğimiz hıçkıra hıçkıra ağlaya dursun. umut demedik mi koşarken sabahlara karşı dağlarda.

yelken olup "deniz"i doldurdular örneğin. annelerinin ellerine sımsıkı tutundular. küçücük yaşları okumayı unutmadan "karanlığın eşiğinde" şarkısını ezber etmemek adına yapıştılar etek uçlarına. yine üstünkörü geçip gitti. altını çizdiği bir günü olmadı hiç. öğrenmek ve anlamak sığdır kendi nüfusuna sahip olmayanın. peki ya gerçek? sarsmalı, iki derin "iz" bırakmalı. ağlasın isterim yarını, geleceği erteleyip duranların...

izmir bugün sokaklara taştı. dönerken insanlar sanki hüzün içiyordu. akıllarında sorular. hayata, çocuğuna, sevdiğine, kaçamaklarına, taksitlere ve su faturasına dair.

telaşlanmayın, bir haftasonu böyle geçti. sandığın fotoğrafı hazır bile olmadı. henüz prova aşamasındalar.

editör yorumu:

gerçek demokrasilerde ordular darbe yapmaz, muhtıra vermez, demokraside ordudan medet umulmaz;

demokrasilerde halkın egemenliği seçimle saptanır, meclis aracılığıyla uygulanır; bunun yolunu döşeyenler siyasi partiler ve siyasetçilerdir; demokrasilerde %10 baraj olmaz, böyle baraj demokrasi için zulümdür; ancak demokrasilerde seçim sonuçlarına saygı gösterilir;

demokrasi çoğunluğun yönetimidirancak azınlığın haklarının, eğilimlerinin ve tedirginliğinin dikkate alındığı rejimdir;

demokrasilerde içki yasağı uygulanmaz, demokrasilerde 301. madde olmaz; demokrasilerde giyime kuşama karışılmaz, halkın bir kısmının ana dili yasaklanmaz; demokrasilerde cumhuriyet sevilirken, demokrasi aşağılanmaz.

yarasını kendi saran demokrasiye aşığız!

13 mayıs'ta bu bilinçle alandaydık!

kalabalıklar toplanarak öğreniyor...

şimdilik tek birleştirici güç bayraklardı. oy sandığına bir kaç adım kala ayrışmalar hızlanacaktı. herkese birleşin demenin de ayrı bir isterik tadı var. biri dönüp size diyebilir ki, "niye birleşeyim? küçük olayım ama kendim olayım". ona verecek yanıtımız yok gibiydi. alanın ruh halinden belliydi. umut ile umutsuzluk kolkola girmiş yürüyordu. her adımda gözler yaşarıyor, boğazlar düğüm oluyordu. tuncay özkankonuşunca coşku istediği gibi olmuyordu; o ulusalcılık diyordu, cumhuriyet diyordu, zülfü livanelidemokrasi diyordu; kürsüden indirilmenin kıyısından dönüyordu; nejat yavaşoğullarıdaha da ileri gidip acil demokrasi! istiyordu. kürsü bekçileri, topluluğa zorlamayla "ne abd ne ab" sloganını bağırttırmaya çalışıyor, seslerin cılızlığının mesajını alan alıyordu. izmirliler ab çizgisinin içinde eleştirel bir bakışla da olsa bulunmanın, günümüzdeki demokratik aşama açısından önemini kavramıştı. ab'nin onlara ancak yararı olurdu, bunu biliyorlardı.

deniz baykal ile zeki sezer kalabalıklarda kayboluyordu, birleşseler bile yaratacakları umut kalmadığından olsa gerek utanç onları uzak tutuyordu. kalabalıklar yürüyerek, haykırarak, gülerek, ağlayarak, eğlenerek öğreniyordu. kalabalıkları doğru okuması, tedirginliklerine ilgisiz kalmaması gerekenler elbette en başta politikacılardı. onlar kendi seslerine hayran, yollarına devam ediyordu. kalabalıklar öğreniyordu.
cumhuriyete sahip cıkanların yürüdüğü, akplilerin elektirikleri keserek önleyebileceklerini sandıkları mitingdir.
(bkz: DARBE KARŞITLARININ MiTiNGTE KONUŞTURULMAMASI)
http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=11282
yanında zübeyde hanım ın resmi olan ve anamızı da aldık geldik pankartıyla unutamayacağım miting..
kürtlerin en çok türk bayrağı sattığı gün.
ege ordu komutanlığı'nın alana 4 tane otobüs kaldırdı ve serviste asker hanımları

ve çocukları vardı. ellerinde 20 kuruşa aldıkları suları, ucuza aldıkları yemekleri

ve bedava servisleriyle bulunmaz nimetti. boğazları yırtılana kadar bağıran

kadınlar, topluluk içinde en dikkat çeken gurup olmuştur. şimdi ben niye böyle

şeyler yazdım anlamak için hadi;

(bkz: subay esleri)
benim de katıldığım ve katılmaktan gurur duyduğum, cumhuriyetin değerini en iyi bilmiş atatürk'ü en iyi anlamış kentte subay hanımlarının değil gerçek cumhuriyetçilerin kandırılmamış yükselen türk halkı'nın bilinciyle beraber yürüdüğüm miting olmuştur. O kalabalıkta küçücük kalan asker ailelerinin mitinge katılma hakkının sorgulanması tamamen yanlıştır. Doğu'da her gün bizim için ölen askerlerin (rütbe ayrımı yapılmıyor, daha geçen gün bir binbaşı şehit oldu) türkiye'nin neresinde olursa olsun biraz saygı duyulmaya gereksinimi vardır. Ülkelerin savunması her zaman ön plandadır. Ayrıca demokratik hakkını kullandı diye belirli bir zümrenin sadece eşi olan insanlara çatmak saygısızlıktır. Askerin her yaptığı doğru değildir; ama yaptığı her şeyi eleştirmek yanlıştır. Kurşunların önüne atlayanlarla kurşunların vurduklarını sayanları karıştırmamak gerekir. Bugün ordu olmasaydı kimi dönemlerde ülkemiz daha iyi kimi dönemlerde daha kötü durumda olurdu bu bir gerçek; ama bugün için doğu'da olsun ankara'da olsun içimizdeki düşmanlara karşı çok iyi bir mücadele veren ordumuza dil uzatmaktan öte vatan hainliği göremiyorum.

Mitingle ilgili devam etmek gerekirse söylenecek kimi sözler var. Halk erkenden sokaklara döküldü. Eminim ki izmir nüfusu dönüşümlü olarak ele alındığında 2/3 lük bir oranla mitinge katıldı. Çünkü izmir mitinginde hava o izmir'in bunaltıcı havasıydı yine ve yaşlı nüfus bile bayraklarıyla alana gelmişti. Bir gaziyle yan yana bağırabilmenin müthiş gururunu bana yaşatan türkiye cumhuriyeti'nin vatandaşı olmanın gururunu yaşatan miting olmuştur.
2 ay sonra ki seçimlerde akp oyunu %32 den %47 ye çıkarmıştır.
salak kemalistlerin akp'ye uzattığı can simidi. bence kemalistler kemalist değil salak bir nesil yetiştirdi.