bugün

normal bilet fiyatlarının 90 küsür, sahne önünün 210 küsür şeklinde belirleneceği konser. değer, gidilecek, şimdiden hayali kurulacak.
biletleri ayakta ve 100 YTL olan konser. Ayrıca 15 haziran değil, 13 haziran saat 21.00'da olacaktır. Yer, turkcell kuruçeşme arena.
mark knopfler dünyanın gördüğü göreceği en doğru düzgün blues rock gitaristlerinden biri olduğundan, kaçırılmaması tavsiye edilir.
sahne önü 300 ytl olan konser. ama Garanti Bankası kredi kartları ile %20 indirimle alanabiliyor. ayrıca umarım kaçan dream theater konseri gibi bununda arkasından mark knopfler'a da gidemedik zaten demeyiz.

edit: buna da gidemedik*
sayılı günlerin su gibi geçtiği ve artık iyice konser havasına girdiğim konserdir.

(bkz: sabırsızlıktan çatlamak)
sayılı saatler kala bünyeyi heyecan basandır. *
bu eski adamları en iyi zamanlarında izleyemeyip veteran maçlarına razı olmak gerçekten de koyuyor insana. tamam müzik olayını yemiş bitirmiş bir adam ve kadro vardı sahnede. maharetinden de bişey kaybetmediğini gördük zaten. handiyse plak gibi çaldılar da denebilir; lakin, "alchemy" zamanlarını düşününce içten içe kederlenmemek de elde olmuyor. gözler o karışık saçlı, bandanalı adamı arıyor ve "walk of life"ı söylesin istiyor. bunların hiçbirinin olmayacağını (olmadığını) bilse de... niyetim "kılını aramak" değil elbette ama bu heriflerin en iyi zamanlarını kıta avrupa'sı ve amerika yedi. biz de kalanlarla idare ediyoruz sanki. yine de boğaza karşı "brothers in arms" ı ilk ağızdan dinledik ve çoluk çocuğa anlatacak bir şeyi daha portföye ekledik deme keyfini de yadsımıyorum. "money for nothing" i çalmadığı için seyircinin tepkisinin nedenini anlamamış olması da muhtemel ustanın. bilmiyor ki buradaki insanlar buna aç. o şarkının modasının geçtiğini düşündüğünden olsa gerek "setlist"ine almıyor olabilir. zaten her gittiği yerden farklı birşey de çalmadı. bu seviyedeki müzisyenlerin de listesini çok zor değiştirdiği bilinen birşey. velhasıl bu "yalnız ve güzel ülke"nin insanlarına çok güzel bir hediye verme fırsatını da hiç düşünmeden tepti inatçı iskoç. sağlık olsun ne diyelim.
beklendiği gibi geçmeyen konserdir.
communique albümüne ve private investigations, your latest trick gibi önemli şarkılara ne zaman sıra geleceğini düşünürken konser bitti.

ekşi sözlük'te seyirciyi eleştiren yazarlara da bir çift laf etmeden geçmemek lazım.
konser sonundaki "money for nothing" yalvarmasını ben de çok yavan buldum ama, "3-4 balon şarkı bilen öküz seyirci" diye bir sınıflama yaratıldı ki, duyanlar bütün konser walk of life çalındı da millet koyun gibi baktı sanıyor.
sultans of swing ve brothers in arms dışında yalnızca so far away ve why aye man'di eşlik edilen parçalar, şahsen hiçbirinde ağzımı açmamayı tercih ettim çünkü mark knopfler bile zorla söyledi şarkıları.
seyircilerin küçük bir bölümü "here i'm again in istanbul town" lafını duyunca, mark knopfler'in boynuzundan tutarak kaldırdığı gitarını görünce coşsa da, bekleneni veremeyen, bittiği için üzülemediğim bir konserdi.
mark knopfler de otel odasına varınca çok mutlu olmuştur tahminimce.
konserin başlamasına 4 saat kala sürpriz biçimde doğum günü hediyesi olarak gelen biletle istanbul trafiğine rağmen tarafımca gidilmiş konserdir. mark amcamızın yaşına meydan okuyarak attığı gitar sololar müthişti. bir de (bkz: money for nothing)i çalsaydı tadından yenmezdi...
neden herkesin money for nothing e takıldığını anlayamadığım konserdir. tunnel of love, on every street, Postcards From Paraguay gibi kelimelerin mükemmeliyetlerini tarif edemeyecek şarkılar varken seyircinin bu şarkıda ısrar etmesini hala anlayabilmiş değilim.konsere gelirsek; setlist genel olarak oldukça tatmin etmiştir,zaten çalınan çalınmayan, beklenilen şarkılar ne olursa olsun sahnede yıllardır beklenen bir müzik efsanesi oldukça iyi bir performansla izleyenleri mest etmiştir. benim açımdan ise konserin en güzel anı Telegraph road'u canlı canlı sahibinden dinleyip, şarkıda anlatılan hikayeyi alkolden sulanmış zihnimde canlandırmamdı. her anıyla güzel, yıllarca hatırlanacak unutulmaz bir konserdi.
en büyük hayalin gerçekleştiği bir daha müzik adına sadece tekrar bir mark knopfler konseriyle aşılabilecek tüm o yaklaşık 14.000 insanın içinde gözümü kapayarak tüm şarkıları hissettiğim telegraph road sırasında kendimden geçtiğim bir rüya olsa gerek dediğim ama tamamen gerçek olan şarkıların biraz yavaş çalınmasına rağmen bunu 96 dan sonra da knopfler'ı takip eden biri olarak bildiğim ve konsere bunu bilerek gittiğim tanımsız duygular yaşadığım hayatımın en güzel günüdür bazı geceler rüyalarımı süsleyen nirvanaya ulaşma noktasıdır..(zira konserden sonra hayata adapte olmam 2 günü bulmuştur)
güncel Önemli Başlıklar