bugün

TSK Adayla ilgili Raporu Açıkladı 'Keçi (Platia)' Bizim Adamız", Cumhuriyet, 16 Mayıs 1999, ss. 1-8.

147- Taki Berberakis, "Kayalıklarda inat Düğünü", Milliyet, 16 Mayıs 1999, s. 21; Barçın Yinanç, "Kardak'tan Sonra Plati", Milliyet, 15 Mayıs 1999, s. 20; "TSK Adayla ilgili Raporu Açıkladı 'Keçi (Platia)' Bizim Adamız", Cumhuriyet, 16 Mayıs 1999, ss. 1-8.

148- Lozan Antlaşması'nın 15. Maddesi için bkz; dipnot 143.

149- Türkiye ve italya, aralarında sınır bölgelerinin saptanması konusunda çıkan görüş ayrılıklarını gidermek için, taraflar arasında 1928 yılında imzalanmış olan Türkiye - italya Tarafsızlık, Uzlaşma ve Yargısal Çözüm Antlaşması hükümlerine uygun olarak, 30 Mayıs 1929 tarihinde imzalamış oldukları bir tahkimname ile aralarındaki uzlaşmazlıkların çözümlenmesinde yargı yoluna başvurmuşlar ve Lahey Adalet Divanı'na gitme kararı almışlardır. Ancak bu tahkimnamenin sonucu alınmadan 1932 yılında yapmış oldukları Ankara Anlaşması ile sorunun çözümünde anlaşmışlardır.
daha sonra gerçekleşen lozan anlaşması Lozan Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedenamesi), 24 Temmuz 1923 tarihinde isviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, italya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya

Lozan'ın bir diğer önemli sonucu da Ege Denizi ve buradaki adaların aidiyeti ile ilgili yapılan düzenlemeler oldu. Türkiye, aralarında Midilli, Sakız ve Sisam'ın da olduğu bazı adaları Yunanistan'a veren 1913 tarihli antlaşmaları kabul etti ve 12 ada üzerindeki haklarından da feragat etti. Bununla birlikte Bozcaada ve Gökçeada'nın kontrolü Türkiye'ye bırakıldı.

Bu antlaşma, Türkiye için olduğu kadar Yunanistan için de önem taşıyor. Lozan, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan "Yunanistan ile ilgili başlıca uluslararası antlaşmalar" listesinde bulunan 11 anlaşma arasında yer alıyor. Yunanistan için Lozan, sınırlar konusundaki mevcut statükonun korunmasının anahtarını elinde tutuyor.

Türkiye, Ege Denizi'nde karasularının genişliğinin 6 mil olduğunu söylüyor. Yunanistan ise uluslararası deniz hukuku kapsamında bunu 12 mile kadar çıkarma hakkı bulunduğunu savunuyor.

Türkiye, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasının "Ege Denizi'ndeki çıkar dengelerini Türkiye'nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştireceğini" söylüyor. Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan notta bu konu şöyle anlatılıyor:

"Şu anda, sahip olduğu birçok ada sebebiyle, Yunanistan'ın karasuları Ege Denizi'nin yüzde 40'ını oluşturmaktadır. Karasularının 12 deniz miline çıkarılması durumunda bu oran yüzde 70'e yükselmektedir. Bu durumda açık deniz büyüklüğü yüzde 51'den yüzde 19'a düşerken, Türkiye'nin karasuları da Ege Denizi'nin yüzde 10'undan daha az kalmaktadır."

Telif hakkıGETTY IMAGES
Ege Denizi'nde kıta sahanlığının sınırları ise belirlenmiş değil.

Türkiye ayrıca Yunanistan'ı Ege Denizi'nin doğusundaki adaların "silahsızlandırılmış statüsüne" aykırı davranarak Lozan Antlaşması ve diğer ilgili uluslararası hukuk düzenlemelerini ihlal etmekle suçluyor.

bizim karasularımız 6 mildir.

ama yunanistan kendi karasularını 12 mile çıkararak 3 mil karasularımızı ve içindeki adaları silahlandırarak işgal etmekte.