bugün

2009 play off 1. tur mücadelelerinde beni en çok üzen maçtır. gençler yetenekliler ama hiç tecrübeleri olmadığı gibi play offlara katıldıklarını öğrendikleri maçta çacuklar gibi sevinecek kadar da amatör ruhlular. tamam play off yeni bir takım için her zaman pota demektir ama ellerindeki kabiliyetleri kullanamayacak kadar basiretsizleşmeleri, sezon boyunca gösterdikleri sağlam hücum organizasyonlarını balıklar gibi unutuşları beni çok üzdü. ben bu takıma çoktan daha fazla çok güvenenlerdenim ve bu güvenimi haklı olduğunu göreceğime çok fazla inanıyorum. umarım blazers o müthiş taraftarıyla finallere kadar uzanacaklar ama görünen o ki kadrolarına posey ayarında bir tecrübe katmaları gerekiyor. ulan hornets kattı da ne oldu? pek birşey olmadı olan 2008 sezonundaki mucizeydi. blazers mucize ile 4. sıradan play offa katılmadı ama 2. tur göremeyerek tecrübesizliğini devam ettirdi.

bu serideki maçlar için yazdığım herşey bu maç için de geçerlidir. artest çok iyi bir oyuncu ve faul atmazsanız darbe almazsanız play offlarda barınamazsınız. blazers antrenörünün de bu denli çaylakça davranması felafetti. hele sezon boyunca 6. adam olup maximum katkı yapan fernandez'i ilk 5 çıkartıp yıpratması ve haliyle de adaptasyondan çıkamaması saçmalıktı.

t-mac benchte de olsa 2. tur gördü...
çok güvendiğim maçlardan biriydi bu. rose garden arena ya tekrar dönme şansına inanıyordum, ancak travis outlaw , greg oden , steve blake ve hatta brandon roy bu maçta yoktular nedense. yorgunluk desem o yaşlı takım olan rockets a ait birşeydi. coach desem aldığı maçlar hatırına susmam gerekiyordu. karşısında bir hornets yada spurs olsa işi çoktan bitirirlerdi ancak bir aaron brooks kadar play off oynama becerisi ve azmi gösteremediler, benim için hayal kırıklığı oldu blazers. ama yine de gelecekten umutluyum.