bugün

insanı hayrete düşüren enteresan durumdur. Evet.
Ucuza da var. Bugün 30 tlye alma gafletinde bulundum. Glikoz şurubu yedim.
Yarim kilo aldim 24 tl verdim.
zamanında kilosu 50 tl bile değildi hem de en iyi yerden yenilirdi. şimdi fıstığın kilosu 230 tl den başlıyor. insanın zoruna gidiyor 1 kg fıstıklı baklava benim 1 yevmiyem etmiyor söyleyeceklerim bu kadar.
fıstıklı olanı hala çok ucuzdur. siz gidip imam çağdaş güllüoğlu baklavalarına bakarsanız böyle fahiş olur pastaneden alın maddi gücünüz neye yetiyorsa onu alın derim. sizin imam çağdaş güllüoğlu seyidoğlu neyinize.
ben hep 50 tl lik aldığımdan sorun yok. siz düşünün.
indirime mi gitmişler?
Ben Buca'da kilosu 95 liraya alıyorum.
1 kilonun icinde 250 gramlik fistik bile yok. Bu amina kodugumun tatlicilari da iste boyle boyle yolunu buluyor.
karaköy güllüoğlundan sipariş vereyim dedim de 170 lira kilosunu görünce vazgeçtim.
çok normal bir şey. tatlıcılar sizi kazıklamıyor, hele de bu dönemde. bundan emin olabilirsiniz.

emin değilseniz de evde baklava yapmayı deneyebilirsiniz.

konuyla ilgili bilgi sahibi birisi olarak bazı önemli noktalara değinmek isterim.

bir kere tatlının ucuzunu yiyeceğinize hiç yemeyin daha iyi. çünkü tatlının ucuzundan her türlü sağlıksızlığa bulaşılabilir. tatlının ucuzu malzeme kalitesinden yapıldığı yere, ustasının hijyen bilgisinden, tazeliğine kadar pek çok unsuru etkiler. ve tehlikeli biçimlerde etkiler.

şüphesiz ki yüksek fiyatlı da kesin çok kalitelidir diye bir şey yok ama fiyat çok düşükse mutlaka göz yumulan durumlar vardır. birilerine öğretir gibi bunun hilesini hurdasını burda elbette ki anlatmam ama maalesef çok alçakça hileleri vardır.

bunun dışında bir baklava ustasının yetişmesi abartısız en az 10 yıldır. alt kademe aşçının bile bir kademe yukarı çıkması 10 yıldır. dolayısıyla ustası sürekli azalan bir şeydir baklava ve şerbetli tatlılar.

ki antep’ten bir usta bulalım, gelsin tatlımızı yapsın deseniz bugün onlar da bir telefona parasını verip çözebileceğiniz olaylar değil.

zaten tüm antep mutfağı dünya’da belli kalite listelerine girmiş ve otorite kurumlarca korunan çok özel bir yöre mutfağıdır. bu yüzden baklava diyip geçmek biraz cehalettir.

baklava esasen orta asya’dan günümüze uzanan, göçebe türk gruplarının icat ettiği hamur bazlı bir yiyecektir. şerbetle buluşması anadolu’ya gelişten sonra emevi/abbasi etkilerinden sonra başlamış ve ortaya bugünkü efsane tarif çıkmıştır.

dolayısıyla baklava ne çok yeni ve kolay bir tatlı, ne de yunan tatlısıdır.

günümüzde asgari ücretli bir insanın bir kilo baklava alması büyük masraftır, alım gücü düşüktür, bu doğru.

fakat tatlıcıların karını maksimize tutmadığı, satabilmek için mecburen en olur yerde tuttuğu da doğru.

yani kimse sizi soymuyor. bunu satan adam da aslında 90-100 liradan satmak ister ama maliyetler ortada. kira, vergi, sgk, maaş konuştuğumuz an baklavanın 75 lirası gitti bile. 50 lira da malzemeye verdiğini kabaca varsaysak bir kilodan üreticiye kalan 25 ila 50 lira arası. bu adam bu parayı da almazsa bu emeği vermesinin zaten anlamı kalmaz.

bugün işlenmiş eti ızgaraya atıp hamburgerciyim diyen adam da kişi başı ortalama böyle bir kar ediyor.

sizce hangisi daha zahmetli?

el emeği göz nuru baklava, az şey mi?

insanlara ağır gelebilir, haklı olarak pahalı gelebilir, ancak o kadar etmez demek piyasayı bilmemekten biraz.

geçenlerde bir arkadaş baklavaya 50 liradan fazla para asla vermem dedi mesela.

sen vermezsin, sana maliyetine kim veriyor peki baklavayı? sen yemeyeceksin demek olur bu. yiyen gene yiyecek yani.

öte yandan ikramlık değeri olarak da misafire gururla çıkan, tarihi değeri olan bir tatlıdır yani.

bazı yemeklerin de türk adetinde, tören ve toplantılarda belli anlamları vardır: bazı pilav çeşitleri, düğün çorbası, hoşaf, küçükbaş çevirmeleri, kavurma gibi..

şimdi mesela bir düğüne gidiyorsun, giderken her misafir kesesine göre altın alır gider değil mi? hem gelenektir, hem de görenektir.

bazı aile de bayramda misafirine çikolata veya cheesecake ikram etmek istemez. biraz gelenek meselesidir.

baklavanın da işte böyle bir ağırlığı, bir yeri vardır. hem kutlama, hem barışma, hem saygı tatlısıdır bir nevi.

lafın kısası inşallah ekonomimiz biraz kendine gelir de belli bir kesimin değil de en azından bayramlarda herkesin doya doya yediği tatlımız haline gelir baklava.

dünya onunla daha güzel.
üç sene önce elli lira denince çüş demiştim.
Pendik Gaziburmada bile fıstıklı 120 lira dolama 140 lira.

Bu fiyatlar piyasanın en iyi tatlıcısının fiyatları üstüne çıkan olmaması lazım çünkü rekabet edemez.
Pasta... pardon... Revâni yeyin...
1 kilo hamur şekerli su ve fıstık 150 lira olamaz sosyal medyanın gereksiz abartısı bu fiyatlar bu arada şerbetli tatlı yenilebilir bir şey değildir.