bugün

sanki şeriat gelse hırsızı, tecavüzcüyü yargılayacak. işine gelen işine geldiği gibi kullanacak. ayrıca azizim, şeriat nedir ya?
"Siktir ordan ak köpek" dedirten aşağılık istek.
Özgecanı alet etmeyin ak piçler. Ne kadar taciz tecavüz darp haksızlık hırsızlık varsa sizler yaptınız sizler sustunuz.diye cevap alacak haksız istektir.
şeriat isteyen insan sözü. hazır yapılmışı var kardeş, oraya git. Biz şeriata geçsek bile onlar bizden hep ileride olacaklar; belli bir düzen kurmuşlar. Oralara gidebilirsin mesela !

(bkz: kapı açık arkanı dön ve çık)
(bkz: türkiye laik bir hukuk devleti olarak kalacaktır)
Şeriat deyince insanların aklına ne geliyor çok merak ediyorum. Yani şeriatı ne olarak görüyorsunuz? gelince her şeyin düzeleceğini mi sanıyorsunuz? Allahın kuralları da değil ki be arkadaş kutsallaştırıyorsunuz ama şeriat dediğin şey imamların oluşturduğu bir düzen. Kimse 8. Yüzyıldaki imamın dedikleriyle yaşamak zorunda değil kardeşim.
Gelmez gelirse kimse ülkede kalmaz.
tecavüzlerin imamlar, hocalar tarafından yapıldığı, ben müslümanım diyip elinde kuranla dolaşan insanin ülkenin en büyük hırsızı olduğu ülke de şeriat istemek de birazcık beyinsizlik göstergesi gibi.
kesinlikle artık gelmelidir çocuk ve kadın öldüren, tecavüzcü, terörist, hayvan katledenlerin hiç bir şekilde yaşama hakkı yoktur.
istekte kalacak olan istektir.

--spoiler--

kesinlikle artık gelmelidir çocuk ve kadın öldüren, tecavüzcü, terörist, hayvan katledenlerin hiç bir şekilde yaşama hakkı yoktur.

--spoiler--

yalnız kanka ışid de şeriat istiyordu ve şeriat kurallarına göre yaşadığını iddia ediyordu. iran-arabistan falanda şeriat ile yönetiliyor. hani şeriat hükümleri doğrudur yanlıştır girmiyorum lakin o hükümleri bu dünyadaki hiçbir insan evladı düzgün şekilde uygulayamaz ayık olun. o yüzden fazla zıplamayın şeriat gelirse dünya cennete döner falan diye. he alemlerin rabbi ile doğrudan bağlantınız vardır tüm insanlarda size biat eder o ayrı. ama böyle bir bağlantınız yoksa bu şeriatın vereceği yaptırım gücünü bu dünyadaki hiçbir allah ın kulu kaldıramaz. eline biraz güç geçenlerin demokratik yönetimlerde dahi neler yaptıklarını en iyi kendi ülkemizde görüyoruz. şeriat hükümlerini ve uygulayıcısına sağlayacağı imtiyazları 2 dakika düşünürsen bence vazgeçersin bu şeriat isteğinden..
bir (bkz: 31 mart) sloganıdır.
bize 1 şeriat 2 de oralet.
Tek ayet yeter tekrar geleceğini.
'Allah nurunu tamamlayacaktır'

iateidğiniz kadar konuşun, isteidğiniz kadar yırtın kendinizi sonunda gelecek. Tam adaletle gelecek. islam nedir sorusuna herhangi bir cevap dahi veremeyen insanlar burda laga luga yapıyor.

Siz bu konulara o kafanızı yormayın kardeşim. Açın Müge anlı izleyin, survivor izleyin..
Çok isteyen iran’a gidebilir, burası Türkiye cumhuriyeti.
Şeriat?
Batı'nın yozlaşmış çocukları da, Arap asimilasyonuna uğramış Ortadoğu çocukları da türk töresi ile tanışacak.

Sanılmasın şeriat cezaları en ağır olanıdır.
Türk töresi; kadın erkek eşitliğine dayanan, sert hükümleri olan bir hukuk anlayışı.

Türk töresi geri gelsin!
Avrupa'nın veya Arabın değil Türk'ün adaleti gelsin!
imamı azamı hapishanede katleden emeviler, öncesi ordan oraya sürenler de abbasilerdi. Her iki siyasi otorite de müslümandı, lakin imam bunların gayri islami, keyfi uygulamalarının ve emirlerinin altına fetvasını basan kukla bir kadı olmadığı için şehid edildi. Yeryüzünde hz peygamberden sonra hiçbir devlet islam hukukunu allahın emrettiği şekliyle uygulamadı. Sadece işine gelen işine geldiği kadar..

Çünkü asrı saadetten sonra müslümanlar, yüce allahın adaletine layık bir islami hayattan uzak yaşadılar. Sadece 20. Yy bu zirve yaptı. Hatta moğol imparatoru cengizin, zevkü sefaya düşen abbasilerin başkenti bağdatı yakıp yıkmadan önceki sözü meşhurdur;

"Siz, müslümanlar ne günah işlediniz ki allah sizin başınıza beni musallat etti.!?!.."

Yani: Herkes layık olduğu şekilde yönetilir. Hak ettiği gibi. Hak ettiği kadar. Fazlası fazla gelir. Zaten halkın çoğunluğunun modernitenin, emperyalizmin, kapitalizmin kulu kölesi olduğu, Gayri islami bir hayatı yaşadığı, lat menat ve uzzanın (güç para ve keyfi arzular) ilahlaştığı bir dünyada islam hukukunu talep etmesi hiç samimi, hiç inandırıcı değildir. Yalan..
Böyle yazınca alaya almış mı oluyorsun?

Evet çok heyecanlıyım.
Bin tane kalbim olsa biniyle de heyecanlanırım.
Sanki mevcut hukuk kuralları, anayasalar (tüm dünya ülkeleri için) çok adilmiş gibi konuşuyorsunuz.
Dünyanın her yerinde mazlumlar ölürken ben de dahil hepimiz ne yapabildik? Ne yapabileceğiz?
Kendi içimizde bile anlaşamazken helee..

Madem 30 yıl okudun, okuduktan sonra da iman ettin ne diye şeriatı kötülerin. Neye dayanarak şeriatın dirileceğine inanmazsın?
Sen kendini düzeltince şeirat içinde (kalbinde) başlar zaten.
Artık olması gerekendir. Katillerin yaşama hakkı olmadığını düşünüyorum. 100 yıllık laik ülkede ne gelişmişliğimiz var nede sevdiklerimizle birlikte başımıza kötü birşeylerin gelmeme olasılığı var. Ha! Hiçmi birşey gelmez insanın başına? Tabiki de gelir ama geldikden sonra suç işleyenin cezasını hakkıyla ödemesi bir nebze olsun insanın içini rahatlatıp diğer yandan bu suçların cezasının ağır olması nedeniyle o suçları işleyecek yavşakların göt korkusuyla aynı suçları rahatlıkla işlemeleri sıkar biraz.
ben de istiyorum. 4 kadın alacağım.
böyle karşılıklı polemik şeklinde ilerliyor okuyanlar kusura bakmasın ama mesaj atarak başımı ağrıtmak istemiyorum. çünkü mesajların kapalı olsa bile 1 kere mesaj atınca karşı taraf mesajları silene kadar devamı da gelebiliyor o mesajların. ve karşındaki bu arkadaşlar gibi anlamamak için direnen tipler olunca can sıkıyor. o yüzden son bir entry daha gireyim. şu yazılan şeyi okumaya gayret bile etmeden eksileyen mallara da selam olsun. ulan insan en azından okur sığır gibisiniz yemin ederim *

benim kişisel olarak şeriat hükümleri doğrultusunda yaşamadığımı nereden biliyorsun mesela ? beni tanıyor musun ? yok. hayatımı biliyor musun ? yok. neyi nasıl yaptığımı veya ibadet edip etmediğimi biliyor musun ? yok. e o zaman neyin mücadelesini veriyorsun kardeşim. hangi akla hizmet islam düşmanları falan diyorsun. şeriat mı istiyorsun ? önce kendi kalbinde kendi vicdanında şeriatı yaşa. haramdan uzak dur allah ın yasaklarından uzak dur ibadetlerini gerçekleştir kendi hayatını allah ın istediği şekilde yaşa. sana ne diğer insanların da şeriat ile yönetilip yönetilmemesinden ? bu dünyada herhangi bir insan senin hesabına ortak olacak mı ? hayır. sen başkalarının hesabına ortak olacak mısın ? hayır. e daha kendinizi düzeltememiş iken günahlar içerisinde yaşar iken "şeriat gelecek şeriat gelmeli gelmemeli diyenlerin hepsini gebertelim" kafasına neden ulaşırsınız. kutsal kitabımızda veya herhangi bir hadiste şöyle bir bilgi verilmiş mi ; ahmetin günahı çok ama şeriat istiyor diye günahı olmayan mehmetin yanına katalım ikisi de cennete gitsin" böyle bir şey var mı ? daha 1 kişilik kendi hayatınızın hesabını veremeyeceksiniz çoğunuz peşine düştüğünüz şeylere bakın. daha kendinizi düzeltemiyorsunuz ama herkese tek bir şeyi dayatmaya çalışıyorsunuz.

ben bunu yazarken bir entry daha gelmiş. şeriatta tam adalet olur denmiş. tamam ben de aynı şeyi söylüyorum zaten. şeriatta tam adalet hükümleri olur ama o hükümlere kim karar verecek ? gene insanlar. adam kalkar sana iftira atar yanına 2 tanede yalancı şahit bulur mesela. sonra karar verici her kimse imam-kadı neyse artık onunda kafasına yatarsa ve kolunu bacağını keserlerse mesela bu kadar rahat konuşabilecek misiniz ? şimdiki adalet sisteminde de birçok açık var doğrudur. ama en azından kendini savunabilme imkanında var. diğer türlüsünde kendini nasıl savunacaksın mesela suçsuz iken suçlanırsan. örnek veriyorum bak iran diyorum arabistan diyorum şeriatı getirmeye çalışan ışid diyorum. siz hala adalet sağlanır diyorsunuz. şimdiki sistemin bozukluğu nerede ? karar veren ve kanunları yazan insanlarda. şeriat gelince gene kararı insanlar verecek. bunu anlamamak için direniyor olmanız beni benden alıyor.
Önce yargını bağımsız hale getir sonra şeriat istersin bro.
istemekle olmuyor be yeğen. bizde yıllarca sosyalizm istedik ama olmadı be.
bak bizim eski solcular liboş oldu. sizin eski mücahitler de müteahhit.
Yallah arabistana denilmiş miydi?
şeriat gelmez şeriat yaşanır.
hakiki bir mümin gibi yaşamayı gözü kesmeyenlerin 80'lerden sonra arap selefiliğinin etkisiyle bol bol propaganda yaptığı iştir şeriatın gelmesi.
şeriat olsa çocuk tecavüzü çocuk cinayeti olmaz sanacak kadar çocuksu bir tavır ciddiye alınacak bir şey değildir.
sapkınlığın azgınlığın kanundan korkusu yoktur. sapkınlık ve azgınlık ahlakla eşit haklarla düzelir.
şeriat gelince adalet gelecek mi arkadaşlar.
mesela
kızınızı 3. eş olarak isteyen adama şeriatta yeri var. verdim gitti mi diyeceksiniz.
benim kızım yok ama olsaydı. siktir amına koduğumun dangalağı derdim.
bir de üstüne adamı döverdim.
bu şeriata isyan edip beni dinden çıkarır mı çıkarmaz mı diye düşünmezdim.
"Aralarında Allah´ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah´ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et ..... insanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır." (5:49)
Kimse kusura bakmasın ama şeriat istemek yani kendi kitabına inancına göre hükmedilmeyi istemek her müslümanın sahip olduğu bir haktır kimse kendini kandırmasın. Bunu isteyen zaten müslümandır. Allah mutlak hüküm sahibidir. Allahın şeriatını istemeyenler, kaldıranlar, yasaklayanlar, kendilerine boşuna müslümanım demesinler. Şer'i hükümleri değiştirenler ilahlığa soyunmuş olur. Belli ki siz islam'ın temel meselesi olan ! HÜKMÜN YALNIZCA ALLAH'A AiT OLDUĞU VE YALNIZCA ALLAH'IN KOYDUĞU ŞERiATIN UYGULANMASI ! gerektiği meselesini anlamamışsınız. Siz ne kadar müslümanım desenizde bu ameliniz müslümanlık iddianızı yalanlamaktadır.
Müslümanlar, Onlar bir yere girerlerse orada Allahın şeriatını ikame ederler ve Rasulullahın emirlerini yerine getirirler..
Resûlüm! Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri görmez misin ki, aralarında hükmetmesi için Allah'ın Kitab'ına çağırılıyorlar da, sonra içlerinden bir gurup cayarak geri dönüyor. | ali imran 23

Islam kanun koyucu bir dindir. islam hukukunun uygulanması müslümanlar için bağlayıcıdır. Bu, Allah'ın herkese emridir. Müslümanlar bu yükü taşımak için devlet kurmalıdır. Benzer şekilde hem seyyid kutub hem Ebu'l ala mavdudi, islam'ın doğası gereği "siyasi bir din" olduğunu belirtmişlerdir.
ilk müfessirlerden ıbn kesir Kur'an'daki 4. sure 59. ayeti yorumlarken, hakimiyetin Allah'ın olduğuna , yalnızca onun kanun koyucu olduğuna dikkat çeker. (Ibn kesir-tefsir al kuran al azim)
El casas kur'an'daki 4. sure'nin 65. ayetinde "şeriat"ın rolünün, islam inancı ile yakın bir ilişkisi olduğunu ve şeriat olmadan islam'ın olamayacağını belirtir. (Al jassas - ahkam al qur'an)
El-ezher'in düşünürlerinden muhammed el gazali "Allah'ın tek kanun koyucu olduğunu ve ümmetin bir danışma yönetimi (şûra) kurması gerektiğini" vurgular.
El-zalabani'ye göre "egemenlik, allah'tan başkasına ait değidir. Yaratıcı o'dur ve kanun koyucu yalnızca o'dur. Her şey onun elindedir. Ümmetin hiçbir bireyi, onun yasalarının sınırlarının dışına çıkmamalıdır."
imam kurtubi "islam alimleri (imamlar) arasında allah'ın kanun koyucu olduğu ve devletin varlığının zorunluluğu hususlarında ayrılık yoktur." (Al qurtibi - Al jami li ahkam al quran)
El ezher'den el navavi der ki: "evet, islam bir devlettir ve açık bir siyaset kuramını içerir. Müslümanlar egemenliğin Allah'tan başkasına ait olmadığını bilmelidir. Onun şeriatı peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanından beri islami devlet yönetiminin anayasasıdır. bu, islam ümmetinin fikir birliğinde olduğu görüştür. Bu özel hususta insan aklının rolünden bahsedenler bile, tezlerini sadece vahyin özel bir düzenleme sunmadığı yada yeterince yol göstermediği hususlarla sınırlamışlardır."
islam devleti'nin önemine değinirken, ibn hajar el haythami der ki: "bilesiniz ki muhammed'in sahabeleri, muhammed'in sallallahu aleyhi ve sellem islam devletinin devam etmesinde anlaştılar ve peygamber defnedilmeden önce liderlerini seçtiler."
El juwayni der ki: "müslümanların devletlerini yönetmek için bir liderleri olmalıdır ve bu ümmetin ve imamların ortak görüşüdür."
Ibn haldun: "islam devleti bir zorunluluktur ve bu zorunluluk, Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) görüşlerinden bellidir."
Muhammed imara şunu vurgular: "islam bir devlettir ve allah onun en yüksek hukuki ve idari otoritesidir ve onun anayasasıda kuran ve sünnettir.
Muhammed el hıdır hüseyin: "dinin devletten ayrılması, dinin doğruluğuna karşı bir hakarettir. Bu girişim, müslümanın islamı yasayamayacağı ve müslüman olarak kalamayacağı türden bir harekettir."
Osmanlı devleti'nin baş hukuk danışmanı mustafa sabri, ıslamı siyasetten ayırmayı islama karşı bir komplodan da fazlası olarak görmüştür. "Müslüman ülkelerde islamı devletten ayırmak, yabancıları taklid eden modernler tarafından getirilmiş bir sapkınlıktır ve islama karşı bir isyan hareketidir. Bu türden bir girişim, halkının inançlarına karşı olan bir devletin devrimidir; doğru olan yol ise, islam kanunlarını uygulamak için halkın devlete karşı devrim yapmasıdır. Hâl böyleyken islama karşı önce devlet, sonrasında da halk bunu yaparsa, (islamı hükümden ayırırsa) geriye islam adına birşey kalmaz."
islam doğası gereği örgütlü bir devlettir;bu yüzden islamı siyasetten ayıramazsınız.
Cemal abdülnasır islam içtihad ansiklopedisine göre: "allahtan başka egemen yoktur; allah'ın hükmünden başka hüküm yoktur ve allah'ın kanunundan başka kanun yoktur. Bu, tüm müslümanların mutabakatıdır."
islam hukuku, egemenliğin sadece allah'a ait olduğunu ilan eder. Yaratıcı o'dur, kanun koyucu o'dur.
Islam hukukunda egemenlik, hükmü aracısız olan ve emirleri kur'an'da olduğu gibi, hukuku ve devletin ve milletin anayasasını kapsayan allah'ın bir vasfıdır. Kur'an'da da ifade edildiği gibi,
"Yer ve yerde bulunanlar kime aittir?" (23:84) "her şeyin hükümranlığı elinde olan, kendisi koruyan, kendisine karşı konulamaz olan kimdir?" (23:88)
islam devletinde allah, idari ve yasal gücün tek kaynağıdır. Bu inancın merkezinde, allah'ın yönetmek için yeryüzüne inmediği, kanunlarını indirdiği düşüncesi vardır. Başka bir deyişle, şeriat yasamanın temelidir. islami sistemde, bir kişinin yada grubun keyfi yönetimine imkan verilmez, danışma (şûra)'ya her zaman için yer vardır. Müslümanların ortak kanısına göre "Allah'ın hakimiyeti, onun kanunlarının uygulanması ile sağlanmış olur." Bu müslümanların üzerinde anlaştıkları fikirdir. Allah kimseye hatta muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e bile insanlar için kendi isteklerine göre kanunlar koymak yada onları kendi gücü temelinde yönetmek için yetki vermemiştir.

islamda siyaset kuramı tamamen inancın yada "Allah'ın bir olduğunun kabulü"ne dayandığı için, allah'tan başka ilah olmadığını kabul eden herkes, böylelikle insan yaşamında egemenliğin sadece allah'a ait olduğunu da kabul etmiştir.
"Egemenliğin allah'a ait olduğu" düşüncesi, islamda devletin yöneticisinin allah olduğu anlamına gelmez. Bunun nedeni, egemenliğin allah'ın olması, ancak allah tarafından indirilen kanunlara dayanmasıdır. Bir islam devleti, hukuk ile hukuk tarafından sınırlandırılmıştır. Böylelikle islam devletinin egemenliğide uygulamada hukukun egemenliğidir.
Bir yönden şeriat bu hayattaki herşey için ayrıntılı bilgiler vermez. Danışmanın biçimi, devletin yapısındaki ve işlevlerinin merkezindeki diğer meseleler, devlet ile halk arasındaki, halkın kendi içindeki ve devletle dünyadaki diğer devletler arasındaki bazı konularda sessiz kalır. Şeriatın bu meselelerdeki sessizliği, sürekli bir dünyevi yasamanın gerekliliğine işaret etmektedir. Müslümanlar, şeriatın değinmediği yada ayrıntılı kanun koymadığı ve sadece genel bir çerçeve çizdiği meselelerde kanun koyabilirler. (Qutb, zilal, qutb, al-salam)
Burada fark, demokraside insanlar insanlık temelinde (eğer hiçbir şekilde dine inanmıyorlarsa) kanun koyarken, islamda, şeriat ruhu temelinde kanun koyulacak olmasıdır.

Devlete sadakat ve itaat devletin islam hukuku'na bağlılığı şartına bağlıdır. Yürütmenin başına, ancak kararları ıslami ilkelere uygun olduğu ve kamu yararı göz ettiği ölçüde itaat edilmelidir. Bu ilke, devletin kimliği için hayatı önem taşıdığından bu ilkeye dayanmayan bir devlet, resmi bir dini organ tarafında yönetilse bile islami sayılamaz. Halkın itaati, ancak yürütmenin başının egemenliğin sadece allah'a ait olduğunu kabul etmesi ve sonrasında islam ilkelerini, tüm halk arasında özgürlük, adalet temelinde uygulaması durumunda sağlanır. (Kur'an, 4:59)

Böylelikle hukuk esastır. Allah tarafından devletin ve vatandaşların üzerinde konumlandırılmıştır.
Müslümanlar, tek otoritenin allah'ın indirdiği kur'an'da ortaya koyulan ve islam peygamberinin sünnetine açıklanan kanunlar olduğunu kabul ederler. Bu, kur'an'ın emridir:
"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve sizden olan ulu'l emre(idarecilere)de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu allah ve resulüne arz edin (götürün). Bu, daha iyidir, sonuc bakımından da daha güzeldir." (Kur'an 4:59)
islamda insanlar yada insan grupları arasında bir mutlak egemenlik kavramından bahsedilemez. Aksine tek egemen olan allah'ın vekili olma kavramı söz konusudur.

"Allah içinizden iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur." (24:55)

Bu allah'ın va'adidir.
"Allah’ın vaadi haktır. Kim Allah’tan daha doğru sözlü olabilir?" (4/Nîsa 122)
Şeriatını da al git dinci faşistler.