bugün

üniversiteli olmanın en iyi yanı aslında üniversiteli olmanın hiç bişey olmadığını bilmektir.
üniversiteli olmanın hiç bişey olmadığını bilerek ''ulan burdan bi bok olmaz, bari ben kendimi geliştireyim'' diyerek kişiyi çalışmaya,araştırmaya ve çabalamaya itmesi....
burs almak.
devam zorunluluğunuz yoksa istediğiniz saatte yatabilmek ve kalkabilmektir.
Allahtan sağlık babadan harçlık ideolojisi ile yaşayabilmektir.
mezun olduktan sonra farkedilecek olan nimetlerdir.
üniversite adamı adam yapar derler.

lisede pek de özgür olmayan bir genç, üniversitede üzerinizdeki baskı kalktığı anda yeni kişilik arayışlarına girecek, oradan buraya doğru savrulan ve belki de son sınıfta manevi ve kültürel bakımdan tamamen oturmuş bir genç olacaktır. bu bile iyi bir yanı olarak savunulabilir üniversitenin.

aslı olarak ise size sorumluluğu öğretmesidir. anne baba kardeş ilgisi olmadan, türkiyenin bir sürü şehrinden gelen insanlarla aynı ortamda yaşayıp da size verilen görevleri yapmak, dersinizi çalışıp iyi notlar almak, elinizdeki belli bir miktar para ikle ay sonunu getirmek vs vs.. hepsinin kökeni sorumluluktur.

yanınızda sevdikleriniz olduğu zaman sorumluluk almak kolaydır. ancak eğer ilgiye açsanız, muhtaçsanız, aileniz yanınızda değilse sorumluluklar boğazınızı sıkar. sizi boğar. yapılması iyice güçleşir.

bu yüzden üniversite sizi gerçekten hayata hazırlar. adamı adam yapar.
kısmen de olsa hesap verme zorunluluğunuz ortadan kalkar.
özgürlük.
kpss eylül ve kpss temmuz arasında ki farktır.
SiNiRLENDiĞiN ZAMAN CEKiP GiDEBiLECEĞiN Bi YERiN HATTA EViNiN OLMASI.
devam zorunluluğunuz yoksa sınav haftaları hariç "emekli hayatı" yaşamak ve 30 sene sonrasına hazırlanmaktır.
evden uzak olmaktır. *
otobüste, sinemada vb. yerlerde öğrenci bileti kullanmak.
4 senelik tatil yapma imkanıdır.**
kimi zevatta sınırsız alkol gibi 'kıpti şecaatleri' arz etmeyi sağladığı gibi; adam gibi, özgü(n) ve özgür düşünmeyi, algı dünyasında farklı bir boyut açılmasını sağlar bazı bünyelerde...
şirketlerin ve kızların, gelip teklif etmesi*.
uçakta indirimden yararlanmak..
-otobüste, uçakta, sinemada indirimli bilet almak.
-ekmek elden su gölden durumunda olmak.
-iş bulma derdi olmamak.
-kafasına eserse derse girmeme ihtimali olmak. *
-başbakanlıktı, belediyeydi, şuydu buydu bir sürü yerden burs almak...
sorumsuzluğun dibine vurabilmek.
Gitmek için 1.5 milyonla yarıştığın, aylarca kafa patlattığın; girdiğinin 2. senesinde "bitse de kurtulsam" dediğin; bitirince de özlediğin öle antika bir ortamdır. devlet baba burslarıyla yardım eder, hemen hemen her yerde indirim yapar, bankalar size özel kartlar la kanınızı emmeye çalışır. ev sahipleri evlerini kiralarken sizi keriz yerine koymaya çalışır. sınav akşamları çalışmak için bir araya gelinir fakat sabaha kadar oyun oynanır. başka bir bankaya terfi etmeden hayatında görebileceğin en uygun koşullar ile PederBank dan son krediler çekilir ve tükedilir...vs
yanlış ülkede yanlış soru sormak.
bu soruyu içtenlikle ve ballandıra ballandıra anlatan adam ne üniversiteli olabilmiştir ne de yaşının hakkını verecek adam.
hayatın içindeki sorunlardan hariç, okulla ilgili bir sürü sorunlarla uğraşmaktan ve bu sorunları çözüp halletmekten sonra oluşan hayata bakış açısıdır. sanırım öyle.
devam zorunlulugu yoksa 4 sene boyunca mal gibi yasama özgürlügünüzün olmasi.

tabi bu süre 7 seneye kadar uzayabilir devam zorunlulugu olmamasini firsata cevirmeye kalkarsaniz.
4(5)yıllık tatil.