bugün

sözlüğün okur ve yazar kitlesinin genç olmasından yola çıkılarak yapılacak tavsiyeler bütünüdür.
sözlük kitlesinin bir bölümünün üniversiteye girerken hangi bölümü seçsem kararsızlığına yönelik bu yollardan daha önce geçmiş, görmüş geçirmiş yazarlarımızın tavsiyeleri önemli olabilir...
lisede seçtikleri alan doğrultusunda olması gereken tavsiyeler bütünüdür.
optik bölümü ve grafikerlik. hiç medet ummadığım iki bölümdür ancak bir kaç yere sorduğumda optik mezunlarının 2.000 tl maaşla işe başladıklarını duydum. grafikerlik ise en revaçta olan mesleklerden. ikisinide seçmediğinize pişman olabilirsiniz.
iş olanaklarını, alacağı ortalama maaşı, mesleğin daha ne kadar popülerliğini koruyacağını, geçerliliğini araştırmadan seçim yapmayın. siz üniversiteye hazırlanırken çok revaçta olan bir meslek siz mezun olduğunuzda neredeyse unutulmuş olabilir. ayrıca hayallerle de bir seçim yapmayın; misal radyo-televizyon okuyan herkes ünlü olacak diye bir şey yok. sonsuz bir hayal kırıklığı ve nefretle yapılan bir işe sahip olabilirsiniz.
mümkünse en yakınınızdaki universiteye gidin. sırf adı var diye uzaktaki bi üniversiteye gidip ömrünüzü heba etmeyin..
önce okul, sonra bölüm seçin. *

edit: sabaha kadar tartışırız.

bilmem kaç yıl sonra edit: vallahi bu da böyle kendini anlatmaktan aciz bir entry'mdir. yılları* şahit tutmak isterim de ne var ki o takat kalmadı bende. kim ne derse desin herkes kendi tecrübesini yaşar sonunda.
kafanıza yatan ve istediğiniz yer oluyorsa kesinlikle vazgeçmeyin. yerleştikten sonra ise gıcık hocalara dikkat edin, gurur yapmayın,dediklerini yapın,yoksa ömrünüz geçer derslerden geçene kadar !
"sevdiğin mesleği yapmak" gibi bir lüksün olmadığını unutmamanın başta geleceği tavsiyelerdir.
bu ülkenin acı gerçeği: para kazandıran meslek iyi meslektir. malesef durum budur. sıkıp çalışmak gerekir. en azından hayatınızdan gidecek olan 1 ya da 2 senedir. yaşayacağınız hayatın yanında lafı bile edilmeyecek olan bir zaman dilimi.. o yüzden, "hayatımın baharındayım, gencim güzelim ne bu öss ya gençliğimizi çalıyolar" triplerine girmek için harcadığınız zaman ve motivasyonu, öss'ye odaklanmak ve çalışmak için kullanmak en doğrusudur. evet, sistemin kötülüğü hakkında her genç hemfikir, hepimiz şikayetçiyiz ama elden de bir şey gelmiyor malesef. bunlar da hayatın gerçekleri. hepimiz aynı yollardan, aynı sınavlardan geçtik, geçeceğiz. o yüzden bu yolda yalnız olmadığınızı unutmayın.
ilk değlsiniz, son da olmayacaksınız.
ve de başaracağınıza inanın..
kesinlikle kendi bölümümü öneriririm.

(bkz: işletme)

bizi işletme gibi geyik esprilere maruz kalınabilmek için bile seçilebilir.
(bkz: seksoloji)

not: fena mı? haydar dümen'in koltuğu boş kalmamış olur böylece.
Seçeceği bölümü bilmem de, seçmeyeceği bölümü biliyorum, o da mühendislik. özellikle makina elektronik inşaat gibi bölümler. Asosyal olursunuz, dünyadan soyutlanır, derslerden başınızı kaldıramaz bir de üstüne kalıp durursunuz,benden söylemesi.
sevmiyeceğin bir bölüm seçme. sonra başını dağlara taşlara vurursun. seveceğin işi yapmayı lüks sayan bir ükede okul bile bırakabilirsin o derece durum zorlaşabilir. okul mu bölüm mü diye sorarsanız önce bölüm sonra okul derim. bu sene tekrar üniversiteye girecek biri olarak deneyimlerimi sizinle paylaşmak benim için onur verici.*
makina mühendisliği düşünenler klişe olacak ama yazmadan önce cidden ben buna katlanabilirmiyim acaba diye düşünsün. bakın size abi tavsiyesi; insan ilişkileri sizin için ilk sırada yer alıyorsa* okurken çok daralır, histeri krizleri geçirebilirsiniz. bölümde kız olmaması, derslerin soyut, havada, sıkıcı ve çok zor olmasına gerçekten mühendis olmak istiyorsanız katlanabilirsiniz.
şahsen ben össye bir daha girme zahmetine katlanmamak için bölümü bırakmadım. büyük ihtimalle de mezun olduktan sonra alakasız bir işte çalışıcam çünkü üç yıl sonra arasında bulunduğum insanlarla hiçbir alakam olmadığını anladım.

eveeet benim trajik öykümden kıssadan hisse yapamayacak kadar iqsu düşükler için çıkarılacak sonuçlar;

1)bölüm seçmeden önce o bölümün derslerine, ders içeriklerine kesinlikle bir göz atın. alakasızsanız vazcayın.

2)sevilmeyen, sadece üniversiteli olmak için girilen bölümde okumak salaklıktır, yapmayın.

3)bölüm seçerken bölümün sayı itibariyle kız erkek homojen bir dağılımı olmasına dikkat edin; en önemlisi buydu.*
(bkz: istanbul üniversitesi makina mühendisliği)
hiç sevmem tavsiyedir, öğüttür vs. vermeyi.. bunlar birkaç uyarı sadece.

orta okulu henüz bitirdiğimde (tabii o vakit en asi yılların başladığı zamanlara denk geliyor) evimizden 3 blok* ötesindeki lise hakkında atıp tutuyor, "ehehehe ulan o lise gibi berbat bi eğitim kurumu yok, hayatta gitmem!" diyordum... diyordum, diyordum... biliyor musunuz oradan mezunum.

lisede yabancı dili seçtik, eyvallah. öss yaklaştı falan, tabii kafada belli birkaç bölüm var. ama aralarında almanca kat'iyen yok! "hayatta almanca okumam, sevmiyorum!" diyordum.. diyordum, diyordum. biliyor musunuz şu anda hangi bölümde okuyorum?

onun için diyeceğim o ki; halihazırda böyle bir sistem varken hayatta "ben hayatta..." cümleleri kurmayın. yalatıyor bu sistem tükürdüğünü.

ayrıca "kesinlikle çıkmaz burası ama yine de yazalım." mantığıyla hiç bir bölümü yazmayın çünkü çıkıyor. tecrübemle sabitledim bunu da.. bana iki yıl kaybettirdi lanet olası son tercih.
tabi istediğin bölüm varsa, şiddetle kendi şehrinde kalmanı tavsiye ederim. hem ailene fazla yük olmazsın (maddiyat maalesef önemli), hem de derslere daha iyi yoğunlaşabilirsin. (başka açıdan bir tavsiye oldu) ayrıca seç seç makina seç... (devamını istediğin gibi doldurabilirsin)
hazır öss de bitti artık tercih zamanı.
herkes orayı tercih ediyor diye değil siz istediğiniz için o bölümü seçin.
anne baba baskısı sizi doktor ya da eczacı yapar.
bu baskıya eğer istemiyorsanız o bölümleri direnin.
öss'nin ardından öncelikle motoru soğutun, sonra düşünürsünüz.

kontrolsüz güç, güç değildir. hız ölüm getirir.

velhasıl kelam, bi' sakinleşin, gidin balkonda karpuz yiyin, yaz mevsiminin içinde bulunduğunuzun farkına varın, üzerinizden büyük bir yük kalksın. kamyon geçsin. sonra sakin kafayla karar verin.

yaa yaa.
genellikle anne babalarının ya da dersanedeki artis hocalarının tavsiyelerine alternatif tavsiyelerdir.

dershanedeki hocanın vizyonuna güvenmeyin. çünkü yoktur genelde.
anne babanızın dediklerini aklınızda tutun.
etrafınıza bakın bitirdiği bölümle ilgili bir iş yapan ve başarılı olan bir insan var mı?
Varsa gidin onunla konuşun ve sevdiğiniz bölümü seçmenin önemini kavrayın.
Aksi biri varsa onunla da konuşun aradaki farkı anlayın.

Ve son olarak:

hangi bölümü seçerseniz seçin "siz" seçin.
Önce bi uyu kafanı dinle uyanınca bi düşün hangi üniversite üniversiteyi seçtikten sonra bi bak bakalım orda neler var ordakilere göre ordan bi bölüm seç sonra o ve ona benzeyen bölümleri tercih et tutarsa şansına tutmazsa ........
doktor arkadaşıyla okulu beraber bitirmek istemeyenler elektrik elektronik mühendisliği yazmamalıdır. hem bıyıklı kızlar felan var bok gibi ıyyhh.

(eksi veren bıyıklı kızlara önce bıyıklarını ardından kıçındaki kılları kesmelerini tavsiye ediyorum. ulan ben bile sizin yanınızda cillobum valla)
öncelikle "istediğiniz bölümde okuyun" safsatalarını unutun. istediğin bölümde 4 yıl okudun diyelim, sonra ne olacak? iş bulamazsan ne yapacaksın? bunun için istediğiniz bölüm ile iş bulması kolay bölümler arasında bir denge bulmaya çalışın.

tıp fakültesi yazmayın. lan, amfiler doldu taştı. yemekhanede sıra beklerken ömrüm geçti gitti. zaten böyle olursa yakında işsiz doktorlar da ortaya çıkacak. sevmiyorsanız hiç boşuna puanım tutuyor diye tıp yazmayın; hem kalabalık etmeyin hem de ileride boşuna üzülmeyin.
jeoloji yazın. dişiyseniz hacettepe hidrojeoloji yazın, yanıma gelin sonra.
mühendislik veya tıp gibi bölümler seçilmemelidir zira hayatınızdan bezip çok farklı bir rotaya yönelebilirsiniz.
bakın benim kadar tecrübeli adam az bulursunuz. unutmayın, iibf'nin tamamı birbirinin aynıdır. benim gibi iktisat daha kıymetli yalanlarına kanmayın. iibf'ye gelecekseniz, tabii iyi bir üniversiteye, uluslar arasına falan gidin rahat rahat okuyun. sonuçta ikisi de aynı noktaya çıkıyor.
istanbul hukukta son 2 senedir güzel kız alımı düşmüştür, bu sene 1200 kişilik kontenjanımızın en az 300ünü güzel kızlardan oluşturmayı planlıyoruz, dikkatinize.