bugün

bu ülkenin en hayati, en önemli, vazgeçilmez, değiştirilmez yapısıdır..
hiç bir kuvvetin değiştiremeyeceği gerçektir. bu gerçekle yaşamaya alışılmalıdır.
kürt kökenlisi, boşnağı, gürcüsü bu yapıya saygı duymak zorundadır.
bu ülkenin bayrağı, başkenti, toprağı, bir bütündür, biri birinden ayrılmaz, ayrılamaz..
sevgi isteğe bağlı, saygı zorunludur.
mesajın gittiği adres çok nettir!
otoritenin bir merkezde toplandığı devlet çeşididir.anayasa ülkenin her yerinde geçerlidir.en iyi örnekleri olarak fransa ve türkiye gösterilebilir.

ayrıca
(bkz: konfederasyon)
(bkz: federasyon)
(bkz: uniter devlet)
(bkz: federal devlet)
resmi olarak değişmiyor olsa bile modern devlet kavramının gelişmesi ve bununla etkileşimli olarak toplum ihtiyaçlarının değişmesiyle yerini güçlenen bir yerinden yönetime (decentralisation) bırakıyor olan yönetsel yapı. bütün dünyada olduğu gibi türkiye'de de bu durum böyledir.

diktatörlüğün artık verimlilik alamayan yönetsel tarzına iman edenlere zor gelse de, bu değişim mevcuttur ve dünya ile -geri kalmama anlamında- uyumlu olabilemek için zorunludur. eli silahlı yeniçerilerimizin kendi halkına tehditler savurması nedeniyle bu değişim, türkiye'deki kanunlarda ancak zorunlu oldukça başvurulan editlemerle kendini belli etmekte ve gereksiz şekilde silahlı koruma altındaki üniter yapı ilkesinin içi ancak böyle boşaltılmaktadır. günü geldiğinde hakikatin koyduğu kapak babından ilkenin ismi de değişecektir.

mesajın gittiği adres çok nettir!
bazı kaynaklarda kaynaşık devlet olarak da geçer. anayasada belirtilmiştir. türkiye'nin bir cumhuriyet olduğu da anayasada yazmaktadır. dolayısıyla bu yapıyı kimse değiştiremez. anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddeleri arasındadır cumhuriyet rejimi. zaten her kesimden insanın rejim ile sorunu yok. 1923'de kapandı türkiye'deki rejim değişikliği artık refah için çalışma zamanı.
şunu da belirtmek gerekir ki üniter devlet otoriter devlet olacak diye bir şey yok totaliter devlet de olabilir. Hatta çoğunlukçu* değil çoğulcu* demokrasiyi benimserse üniterliğini daha da sağlamlaştırır. (bkz: Fransa) Tek dil tek kimlik demek eziciliği ve kıyımı değil, sentezi tetiklemektedir. En azından tüm Türk devletlerinde bu böyle olagelmiştir. Şöyle düşünelim, kendi zihninizde diktatör olmak, alternatiflere burun çevirmek mi sizi kuklaya daha rahat çevirir, yoksa bir karar almadan sizi yavaşlatıcı etki gösterse de alternatiflere zihninizde eşit ifade hakkı tanımak mı? Bir olay karşısında ne kadar farklı pencereden bakabiliyorsanız, netice sizin o pencerelerinizi de kendi kimliğinizle bütünleştirmenize yarayacaktır. Yada şöyle düşünelim kendinden emin birisi emin olduğu noktayı ortaya koyup alternatifleri teftişe yönelirken, diğeri çoğunlukçunun, ağır basanın yanında yer alıp soru işaretlerinin hakkından gelmeye çalışarak esas kendi üniterliğini soru zarfı içine düşürmez mi? Yanlış mı düşünüyorum? Tek vücut tek kelam birlik olmak zamanıdır.
birleşik, ortak amaç uğruna bir araya gelmiş ve kaynaşmış bir devlettir.
emperyalizmin yerli işbirlikçileriyle birlikte bitmez tükenmez mücadelesi sayesinde ünite ünite parçalanmak istenen devlettir.
son zamanlarda hırsla federalleştirilmeye çalışılan devlet.
kutsal değildir efendim bu.
türkiye'nin kaybettiği taktirde dağılacağı aşikardır. federal devlet yapısı türkiye için bir faciadır.
(bkz: türkiye)
üniteler halinde olan devlet şeklindedir.
Üniter devlette devletin ülkesi tek ve bölünmez bir bütündür. Şüphesiz ki, üniter devletin ülkesi de il ve ilçe gibi birtakım bölümlere ayrılabilir. Ancak bunlar, basit idari bölümlemelerdir. Bu birimlerin sadece idari yetkileri vardır. Yasama ve Yargı yetkileri yoktur. Bunların hepsi aynı egemenliğe tabidir ve hepsinde aynı hukuk düzeni uygulanır.

Diğer yandan üniter devlette, millet unsuru da tek ve bölünmez bir bütündür. Milleti teşkil eden insanların millet unsurunu oluşturmalarında din, dil, etnik grup vb. bakımlardan ayrım yapılamaz. Üniter devlette toplumlar ve cemaatler temelinde egemenlik yetkilerinin kullanılmasında farklılık yaratılamaz.

Nihayet üniter devlette egemenlik de tek ve bölünmez bir bütündür. Tek olan egemenliğin sahası bütün ülkedir. Bu egemenliğe tabi olan da bütün millettir. Egemenliğin kaynağı bakımından da ayrım yapılamaz.
Rusya da emperyalist bir federasyondur.