bugün

1985 izmir doğumlu güzel mi güzel sunucu kızımız. çeşitli tv kanallarında sunuculuk deneyimleri vardır. şu sıralar kanaltürk te yayınlanan dünyayı geziyorum programında arz-ı endam etmektedir.
Kanaltürkde yayınlanan 'Dünya'yı Geziyorum' adlı programı hazırlayıp sunuyordur.Severek her hafta takip ediyoruz.*
an itibariyle estonya' da badem ezmesi görmüş ve 'ayyyy çok şeker' demiştir. nesi şeker afedersin? böyle yapmacık türk kızı triplerinden bık-tık!
hoş hatun. güzel program yapıyor. aynı kanalda başka bir versiyonu için gülhanın galaksi rehberi.
bir gülhan şen değildir.
gülhan şen'den sempatiklik dersi alması gereken sunucu.
hoş hatun ayrıca bilgi birikimini arttırıyor şanslı cidden.
dünyayı geziyorum adlı programla gönlümü fetheden sunucu hatun. çok sempatik bir şey. seninle dünyayı beraber gezmek vardı be yewrum. beni de al yanına!
kanaltürkte dünyayı geziyorum programını sunan ilkokul müsameresindeki çocuk gibi ezberindeki sözleri yapılabilecek en yapmacık tavırlara sayıp mesleğini icra etmeye çalışan itici sunucu. ayrıca ilkokul öğrencisi ingilizcesine sahip olduğunu da düşünmekteyim.
sözlüğe hakkında, ohhş ne güzel kzzh, diye yazmadan önce coşkunuzu ve testosteronunuzu bi kenara bırakmanız gerekiyor. Güzelliği dışında hiçbirşeyi dikkatinizi çekmiyorsa size reçete gerekiyor zira. Bu kızın türkçeyi kullanmasında ciddi olarak bir sorun var, global bir sorun. Bak kızım. Bunu okuyorsan lütfen devam et. Şimdi vurgu dediğimiz şey, cümlede altını çizmek istediğimiz öğeye yapılır. Allahaşkına bi cümlede hangi kelimeye dikkat çekmek istediğine neden ve nasıl karar veremiyorsun? Bikaç kelimelik bi cümlede de neredeyse her kelimeye vurgu yapılmaz! Sana acilen ortaokul seviyesindeki türkçe dilbilgisi kitaplarından edinmeni tavsiye ediyorum. Gelelim dünyayı gezerken cebinde taşıdığın ingilizcene.. Nedense ingilizce konuşurken ne vurgu ne birşey; hatta dere depe dümdüz, sapsade bir tonlamayla konuştuğunu da söyleyebilirim bu arada! Neyse. Bu konu hakkında fazla yorum yapmak haddime değil. Beni aşıyorsun. Şu örneği siz sözlük yazarlarına hatırlatmak istiyorum sadece; ismini hatırlayamadığım bir afrika ülkesinde (xx ülkesi diyelim) bir turizm işletmecisine soru sorarken sarfettiği şu cümleyi: "Evet şimdi de Türk turistleri soracağım kendisine. how are turkish people in xx? They are tourists here?" they değil de aslında "there" demek istemiş de olabilir... her iKi DURUMDA DA ümit yok ne yazık ki..
her programında kafam kadar halka küpe takan kız. ingilizcesi kötü, vurguları berbat amma ve lakin değişik bir enerjisi var programını izlettiriyor.
basketbol potası kadar küpe takan sunucumuz.
konuşma tarzı ile bana fena halde saadettin teksoy'u hatırlatmaktadır, kesik kesik, curgusuz konuşuyor, çok fazla mişli zaman kullanıyor. Bir yerin tarihi anlatırken en azından yaparlardı, yapıyorlardı gibi kelimeler kullanmak daha akıcı olabilir, yaparmış, gidermiş, gelirmiş, televizyon ekranında ard arda telaffuz edilirken pek iç açıcı bir durum gibi görünmüyor/muş
bir iki gün önceki bir programında bilmem ne adalarını anlatırken
tahmini 5-6 defa allah ın yarattığı güzelliklerden bahseden ergen tripli sunucu.
rehberlerinin adını sormayıp bu arkadaş diye geçiştiren kız. gittiği hayvanat bahçesindeki hayvanların adını öğrenme zahmetine girmeyip bu kuş ne güzel diyen kız. bir bölüm seyrettim ve bunları yaptı diğerlerinde neler yapıyor acaba.
(bkz: kadar mal dünya fındık vacayna)
ingilizcesi benim ingilizcemle aynı düzey olan büyük göğüslü hatun. çok tatlı falan ama programını kaldıramıyor. "bismillahirrahmanirrahim, allah'ım çok heyecanlıyım" sık kullandığı kelimelerdir.
gülhan şen çıtayı çok yükselttiği için kim sunucu yapmış bu kızı allah aşkına dedirtmiştir.diyalogları basit konuşmak için seçtikleri de programı izletmek için yeterli değildir.
önce ne ile karşı karşıya olduğumuzu anlamaya çalıştık, filoca. sonra şaşkınlığımızı atıp doğal biri olduğunu anladık.
şaka maka gittiği yerler çok görülmüş yerler olsa da bazı detayları görmekte üstüne yok.
ha bir de bak bugünkü tanımına gül gül mahvolduk.
erkek yılanlarda kuyruk ucu böyle uzun oluyor. hanım yılanlarda ise bu kısım yok. evet hanım yılan dedi güzel kardeşim.

hakkaten severek izliyoruz. bir fark sergiliyor çünkü, iyi anlamda.
Kesin bir yerden saglam bir torpili vardir. Siir gibi konusmaya calisip kulaklarinizi tirmalar. 10 dakika sureyle arkadaslarimdan hic biri programini izleyemedi. Herkes birbirinden habersiz ayni tepkiyi veriyor. ingilizce bilmeden gezi programi yapiyor ayrica.
bir saim orhan ile kıyaslanırsa muhteşem bir sunucudur.
tatlı munis sevgi kelebeği sunucudur. bir de diksiyonunu düzeltse iyi olur, promterden haber okur gibi tanıtım mı olur arkadaş.
hem gezdiren hem güldüren yapımcı.

bir ülkede evcil filleri seviyor.
(filin sırtına şap şap vurarak) çamuş gibi maşallah. evet aynen böyle sevdi.

sonra pazarda keçi peyniriiiii diye bağırarak satış yapan bir amcaya yaklaşıp "amca ne güzelde bağırıyorsun keçi peyniri diye" dedi.

kahkahalarla gülerek markete keçi peyniri almaya koştum.

izliyoruz ve tarzını bozmamasını diliyoruz. böyle güzel.
hiç bir programının bir dakikasını bile dayanıp izleyemediğim, garip diksiyonlu kişi. bu ülkede bir ton diksiyon kursu var. gidip, öğrenirsin, sen sağ, ben selamet.
çok söze gerek yok. tuhaf bir karı.