bugün

Şüphesiz ki ilkokul günlerine dair bir anı. o bağırırdı, ben de korkunç gözlerine bakmamak için köşedeki çöp kutusuna kilitlenirdim. ne bağırıyon ufacık çocuğa.
bi keresinde başıma gelmişti. mustafa kemal'in doğum yeri ve yılını bilemediğim için azar yemiş, o sırada çöp tenekesine kitlenmiştim. çok şükür geride kaldı o kötü günler.
Benimkiler deftere bakıyor sürekli, taa çöpe bakmaya bile zahmet etmiyorlar. Evde azarın ilahını yiyen çocuk benim azarımdan etkilenmiyor bile haklı olarak. Ayrıca evde ebeveynden azar işitirken halı desenini ezberlemeyle eş değerdir kendisi. Allah’ım nolur bitsin bu eZiyet diye düşündürür.
Ben hep dayak yedigim için bu durumu bilmiyorum.

Not : dayaklari hak etmisimdir.
oha çok iyi tespit dediğim kilitlenme.

"suçluyum, ver ayarı hocam" kitlenmesi. o gri çöp kovasının kenarları da hep böyle bi kırmızı olurdu hatırlar mısınız. yerler falan.
azar mı? sizin okulda hümanizm egemenmiş azizim. bizimkinde yüzük vardı gocuman taşlı, onla vururdu. yine de severdim ama öğretmenim sonuçta.
Bizim gözler sıraya kilitlenirdi. O biraz daha hallice.
Ben de diyorum bunlar niye çöp kutusuna bakıp duruyor.
Bide çöp kutusu önünde kalem açar dedikodu yapardık.
Aklıma geldikçe ana avrat sövüyorum o öğretmenlere. Çocukluk travması sanırım. Münevver diye bir kaltak vardı az dövmedi bizi ödev yapmamışız diye. Sana ne mk karısı. Evdeki boş zamanıma ne karışıyorsun. O zaman tepkimiz çıkmıyor diye eziyorlardı bizi.
Ah be çocukluğum, ne güzel zamanlardı büyüdük artık koca adam olduk insan özlemiyor değil.
güncel Önemli Başlıklar