bugün

antalya nın manavgat ilçesine bağlı bir belde.antalya-alanya yolu bu beldeyi ortadan böler.üst tarafta tatil köyleri ve oteller alt tarafta ise yerlilerin yaşadığı mahalleleri vardır.ayrıca side jandarma eğitim merkez komutanlığını sınırlarında barındırır.
herkes bilmez... antalyadan alanyaya, yada adanaya veya mersine... giderken yolun sağında kalır çolaklı. arabanızın teybinde radyo kanalını değiştirdiğiniz o 3-5 saniyede geçip gidersiniz farkında olmadan çolaklıdan.. aslında haksızlık etmemek lazım.. yolun sağında kalan kısmı daha popüler olanıdır... yoksa asıl çolaklı köyü solda kalır... gelişmeyi bekler. geliştirilmeyi bekler. heryeni seçim arifesi umut doludur insanlar orda. adlarının manavgat'ın altında yazılmayacağı, önce ilçe sonra il sonra ülke olacakları günü beklerler her türk toprağı gibi..çünkü marifetten sayılır bu ülkede araç plakalarında sizinde numaranızın olması. bu yüzdendir ki her belediye seçiminde yurda dağılmış çolaklılı yurdum insanı oraya gelir ve oy kullanır..
.ve gider. çünkü kalmak çok cazip deildir. yol üstü bir yerdir çolaklı.. biryerden biryere giderken durup mola vereceğiniz, biraz soluklanacağınız ve terkedeceğiniz bir yerdir. turizm sayesinde sonradan ve kimliğini oturtturamadan gelişen her yurdum köyü gibi ne tek tip, ne de kozmopolittir çolaklı..
hemen kanınız ısınmaz .. orda kalmanız, size yakın olan kapalı olduundan 2 sonraki bakkala yürümeniz, maç seyretmek için 3 kahvenin birinden seçim yapmanız, bişiler içmek için manavgat dolmuşlarını beklemeniz ve antalyaya ayakta gitmeniz gerekir sevmeniz için.. ama seversiniz zamanla..
önceleri aradıklarında "antalyadayım kanka" dersiniz eşe dosta. utanır söliyemessiniz çolaklıda olduunuzu. halbuki 1 saat uzaktasınızdır antalyaya. hem ne gerek vardır eşe dosta googleearth'ten çolaklı aratmaya =)
ama sonra alışır, önceleri kısık sesle, sonrada en sempatik halinizle dile getirirsiniz bu yeni ikamet adresinizi.
çünkü siz can yücel tadında yaşarsınız hayatı. geze geze öğrenenlerdensinizdir memleketi ve her korku filmine alternatif mutlu son üretebilecek bakış açınız vardır... üstelik çolaklı, piyasada olan klişe filmlerden çok daha keyifli ve sürükleyici bir filmdir.

yolun sağ kısmı ise alıştığınız, ağzına kadar otel dolu , coğrafik anlamda çok bi "bende varım uleyyn" diyemeyen, herşey dahil bir bölgedir. oteller sahiden okadar herşey dahildir ki etrafta zaman geçirecek bişey inşaa etmeye lüzum bulunmamıştır. (bknz; yurdun somurulan ve sadece otel olan bölgeleri vol.3) hepimiz hemen hemen aşinayızdır o yüzden. ilginç bişi yoktur. ilginç olan dedik ya yolun sağ tarafıdır. ve belkide en çok bu bölgede hissedilir turizmin istihdam sağlama faydası.. çolaklıda herkes turizmcidir bi köşesinden. 250 gram beyaz peynir ve 1 kutu malbuş alırken euro kullanabilirsiniz gözünüz kapalı.. =) herkezin bir fikri vardır bölgenin ve türkiye genelinde turizmin gelişmesi adına.. ah bi fırsat geçse ellerine neler yapacaklardır.
5 yıldızlı otellerde çalışan, 2 yıldızlı hayata sahip insanlardır çolaklıda anlatılan.. kendileri trilyonlar kaldırırken karın tokluğuna çalıştırdıkları insanların varlığından haberi olmayan patronlar diyarıdır. turizmin sahiden bi geçim kaynağı olduğu, motomotlaştığı, ruhsuzlaştığı ama herşeye rağmen keşfedilecek çok yönü olan, doğal ve sempatik bir beldedir orası...

en azından yanından geçerken bi göz kırpmayı hakeder...
Balayimi bu Beldede gecirdim. 5 Yildiz´li Orfeus Park Otelinde 480 Alman 20 Türk Vatandasi Konaklamaktaydi.
antalya ilinin Manavgat ilçesine bağlı bir belde.
Insanlari cana yakin olan bir belde.
beldenin merkezi, yani karayolunun denizden uzakta kalan tarafindaki yerlesim yeri tek kelimeyle cirkindir. zamaninda yazlikcilari kaziklayarak az para kazanmamislardir.

otelleri ise gercekten cok guzeldir, denizi de kumkoye gore daha iyidir. sinirlarinda bulunan jandarma kampi su ana kadar gordugum en guzel jandarma kampi olabilir.
Butun yazimi gecirdigim belde. Kucuk,sessiz,sakin. Mis gibi miss!
belekten sonra favori plajım oldu. otellerinin belek otelleri kadar kalabalık olmaması da hoşuma gitti. rahatça kitap okuyabildim sessizlikte. denizi o kadar temiz ki balıklarla birlikte yüzdüğünüzü net olarak görebiliyorsunuz. çok sevimli. denizin içinde bir tane bile taş yok. ayağıma kaya battı, taş girdi derdi olmuyor. kıyıdan 10 metre uzaklaştığınızda su belinizi biraz geçmiş oluyor. dalgası da yok denecek kadar az. tek olumsuz yanı denizinin bu beldede çok fazla tuzlu olması.
Bu sene de buradayım. Sanırım seneye ve seneye ve seneye de buraya gelmeyi umuyorum. Hem küçük çocuk sesinden uzak, sakin, tamamen kumluk hem de denizi hemen derinleşmiyor.

Çıkın çıkın gelin demem gerekiyor şimdi sanırım.
Sene üç.

Halâ güzel.