bugün

çocukluğun en erken döneminin zor hatırlanmasından dolayı akla gelen ilk andır. ben karanlık bir odada defter hatırlıyorum bir de televizyonda erol taş'ın hunharca et yemesini.
Kedinin elimi tırmalaması. Hala belli belirsiz izi var. .
paşabahçe şişecam fabrikası'nın denize bakan dev tabelası ve fabrika satış mağazası. fabrikanın çalışır haliniyse bilmiyorum. 2002 baharı olmalı, 2.5 yaşım.

ilk anıysa kardeşimin doğumu, aralık 2002, 3 yaşım. doğduğunda elime verdiler seveyim diye. teyzemler, akrabalar falan odayı doldurmuşuz. daha birkaç saatlik kardeşimin kafasını elledim, baktım, yumuşacık. * o şaşkınlıkla kendi kafamı elledim ve ardından "anneeeaaa, x'in kafası yumuşak, benimki sert!" sonrası kahkahalar.
Evdeki cok buyuk kavga hayal meyal hatirliyorum en eski hatiram bu.
Sigara küllerini yiyordum hemde gizli gizli bendede ne kafa varmış bea işin garibi hiç sigara içmedim.
Uçmaya çalıştığım. Tabi başaramayınca kolumda oluşan derin yara izi.
Kimi zaman babamın kimi zaman aile dostlarının omuzlarında taşınmam.
amacaya pezevenk diyordum.
Yemek yemiyordum doğru düzgün. Annem uçak geliyo nım nım yaparken kadının parmağını ısırmıştım.

(bkz: Uçak geliyo nım nım yapmak)
Bunu geçelim.
boncuklu tabancayla mahallede terör estirirdim.
Kuzenimle beraber anneannemlerin evinin önündeki arabaların yansımasında kendimize bakmamız ve tombiş olduk diye gülüşmemiz. * *
Yansımamızın pencereye ulaşamadığını hatırlıyorum. 4-5 Yaşında falanızdır bence.

Daha flu olarak, abimin veli oplantısında diğer çocuklarla beraber anahtar deliğinden içeri bakmam. Anlık bir şey.

Edit: balkon fuvarında gezen kıtmızı karıncaları işaret parmağımla ezip çıkan nokta nokta beneklere baktığımı sonra keşke öldürmeseydim diye üzüldüğümü hatırlıyorum.

Edit 2: kurban bayramında kesilen kuzunun çırpınışı.
büyükannemin evinde koşuşturmam.

4 yaşındaydım.
99 depreminden sonraki dev çadırlar.
tavuklarin yumurtalarini toplamaya gitmem.

yas: max 3.
5 yaşlarında falanım. Annemin iyice büyüyen karnına başımı yaslamış doğacak kardeşimin hareketlerini dinliyorum. Televizyonda da maç var o ara.
Bu kadar.
Sanırım 4 veya 5 yaşındayım. Misafirlikteyiz. Benimle yaşıt çocuğun martı kanat kapılı mersedes oyuncak arabası var. Hep onunla oynuyorum. Sonra film kopuyor. Ve daha sonra babamın kucağında yarı uykulu bir vaziyette merdivenlerden iniyoruz. Her şey bulanık ama baba omzundaki o uykuyu tam 25 yıldır arıyorum.
4 yasıma kadar anneannem buyutmus beni. oglenleri bana patatesli bulgur pilavi yapardi. yaninda da yogurt yada cacik. bulgur pilavini hala patatessiz yemem. canim anneannem mekani cennet olsun.
iki taş arasında tuğla kırıp tükürükle ıslatıp kına haline getiriyorum elime falan da sürüyorum onu ya böğyk.

Epey pis bir çocuktum lan ben. Kendimi aldirasim var şu an.
psikanalizde, insanın hayatında büyük önem arz eden belirleyici bir unsurdur. çocuklukta ve yetişkinliğin ilk aşamalarına kadar pek çoğu gerçek mi hayal mi ayırt edilemez. kişiliğimizin inşasında, yetişkinlik senaryolarımızı oluştururken bu ilk anıların, hayallerin ve rüyaların çok büyük etkileri söz konusudur.
Annemin eşek ısırdı diyerek emziğimi alması.

Kırmızı koltuklu odadaki ebeveyn banyosuna koydu emziği, ortam loş gibiydi sanırım güneşlikler çekili olduğu içindir bilmiyorum. Ama çok saçma.

Sonradan anlatıyor emziği kesmiş, eşek ısırdı demiş. Bende bırakmışım.
99 depreminden sonraki birkaç gün mahalle parkında çadırlarda geçirdiğimiz günler gelir aklıma.Tabi her şeyden habersiz olan o zamanin çocukları bizler yine eğlencesine bakar salıncak, tahteravalli derken keyfimize bakardık.

Bir yandan güzel bir yandan üzücü bir anımdır.
Civcivim vardı onu beslemistik ablamla kanadı kırıktı iyileşemedi öldü. Nasıl ağlamıştık.annemde o zaman arka bahçeye götürmüştü bizi. Civcivi gömmeyi göstermisti.
(bkz: lojman)
Annem git babanın dükkana babanın kulağına de ki annem sigara istiyor al gel sonra dışarıya çıkmana izin veririm dede. Bahcede kumdan pasta yarışı var yetişmem lazım .dükkana doğru koşuyorum.uzunca bi merdiven var yarasına gelmeden cinliğim tuttu eve geri koştum.Anne dedim babam yoktu dedem vardı ona sordum onun da sigarasi yokmuş (bizim oralarda ayıptır kayınpeder gelinin sigara içtiğini bile bilmez bilmemeli) dememle sopayı yedim yalan söyledimde diyemedim .sokağada çıkamadım .o gün bugündür de yalan söylerken 50 kere düşünürüm .
güncel Önemli Başlıklar