bugün

belki de kötü, iğrenç, salakça pek çok şeydir. karakterinizde ufakta olsa bir iz bırakırlar çoğunlukla.
her erkek icin sunnet olup mahallede cocuklukla abayi yaktigin kizin onunden geceligin ucunu tutarak yurumek ve malesef sunnet dugununun yapilip kesme islemininde salonda misafirler ve kamera onunde yapilmis olmasi.
o köpek beni çok fena kovaladı aga.
Topun inşaata kaçmasıdır.
babamın eve gelip de annemle konuşmaya çalışıp, annemin kendini odasına kilitlemesi olayı.
hoş, belki de iyi ki açmadı o kapıyı, o gün ilk kez oturduğum babamın kucağına belki de hiç oturamaycaktım. bilmiyorum ikilem.
mahalledeki sürekli beraber oynadığım arkadaşlarımın el birliğiyle beni dövmesi.
Kömür ve tuvalet fırçasını yalamamı ailem hiç unutmayacak .
Bütün anılarım yalama üstüneymiş .
Garip. . .
çocukluğun günahı olmazdır. anımsanmalıdır, utanılmamalıdır. zira çocukluk, saf ve temiz bir şeydir.
Zihinde derin yaralar açan dramatik olaylardır.

Birgün babam et almak için toptancıya gitmişti.* dükkanıda benim beklememi söyledi. Bende çok sevinmiştim dükkanı bana emanet etti diye. Kendimi büyük adam gibi hissettim. büyük adamlar ne yapar diye düşündüm. Sonra tabiki büyük adamın cebinde para olur dedim ve kasadan aldığım sadece toplamı 1 milyon 250bin lira yapan bozuk paraları cebime koydum. O anda babam olanı biteni görmüş ve yanıma gelip kasadan aldığın paraları çıkar dedi. Bende yok almadım dedim korkarak. Çıkar dedi. sonra çıkardım. Sen hırsız mısın diyerek enseme tokat patlattı. Sonrada dükkanda eve doğru siktiretti. Çok üzülmüştüm. daha o Akşam barıştık ama hala hatırlayıp hüzünlenirim.
Anımsanmamak demek değil de daha çok anımsanmak istersin bu olayları. benim unutamadığım bir olay vardı onu ne zaman hatırlasam kendi kendime gülerim. Dolaptan yumurtayı alıp arka bahçedeki evlere yumurtaları salladığım günler halen aklımın bir köşesinde..
Bir keresinde ailecek tatile gidilcekti. Kucugum ya ben heves etmis bikini giymek istiyodum. Arkadaslarimda serefsizler yok ben su bikiniyi aldim yok benimki soyle diye hava atiyolar. Disarda biz bunlari konusurken uzaktan babam gorundu. Ona soyledim bak herkesin bikinisi var bana da al diye fazla mi israr ettim noldu bilmiyorum ama bi tokat atti bana sevgili babacigim! Tabi arkadaslarin arasinda o tokati yemek cok onur kirmistir. Aglayarak ciktim eve herkesin icinde. Sonra geldi eve barismaya calisti filan benimle ama gururum kirilmisti fena halde bi kere. Uzun sure ne disari ciktim ne de babamla konustum dogru duzgun. Bak cok pis sinirlendim gece gece. Belki de bu davranislarindan dolayi bi yanim senden istemeden de nefret ediyo baba!
ne olduğunu ne işe yaradığını bilmediğim halde marketten çalıp arabalara yapıştırdığım kadın pedleridir. pişmanım.
ishal olduğum için okuldan eve aceleyle gelip zili çaldığım an altıma sıçmamdır.
şakasına annemin poposuna şaplak atayım derken sırtına atmıştım ve o da şaka olduğunu anlamamıştı haliyle. hatırladıkça daha çok utanıyorum sözlük...
kesinlikle karne günleriydi benim için. varın siz düşünün gerisini.
6 yaşımdayken büyük amcam evlenmişti. o zamanlar, en çok onu severdim. ilk kez amcamı bu kadar kıskanmıştım. yengem ilk kez karşımda oturuyordu. salonda yalnızdık ve yanımda duran bir tespih vardı. bir kaç saniyelik bir bakışmanın ardından sinirle tespihi yüzüne fırlattım ve yanağında iz kaldı bir hafta. sonra pişman oldum. kızdım kendime. hala da kızarım arada bir.
okula gitmek için saat'i 30dk ileri alıp annemi kandırdım. ileri aldığım son anda farkedilince annemden dayak yememdir.
güzelim mahalle maçında ibne topun gidip patlaması ve beraberinde yeni top parası toplanması lazım olup kimsede para olmamasıyla boka sarıp yarıda kalan maç.
taksirle bir civcivin feci şekilde ölümüne neden oldum.
dedemin ölüm haberini aldığım 5 yaşımı hafızamdan silmeyi çok isterdim.
çok var sözlük mesela; sırtıma dolap düşmüştü(yaş 8) ve çok kötüydü. rusya'da yaşarken yaşlı bir adamın sokak ortasında kafasına hem de defalarca içki şişesi atılarak ölümüne şahit oldum (yaş 7). dedemin ölümü var o da sırf anneannem üzüldüğü için (yaş 8). beyaz tavşanımı kirli diye yıkamam ve bahçedeki koleksiyonda kendine yer bulması (yaş 5). aşı olurken kolumda iğnenin kırılması (yaş 9). şimdilik bu kadar yeter.
edit: yazmayacaktım ama neyse; çocukluk aşkımın önünde mahallenin abilerine gider yapmam ve dayağı yemem de var. gerçi şimdi hepsi taşındı mahalleden yoksa alırdım intikamımı hatta denk gelirse yine alabilirim sanırım.
ilkokul birdeyken aynı gün içinde iki kez altına sıçmak.
o kadar ağlamama ve istememe rağmen bisiklet alınmaması.
tasolarımın evin ısınma ihtiyacını karşılama amaçlı kullanımı ~ (bkz: soba)~
gece gözlerim kapalı bir şekilde ranzanın üst katında usul usul ilerlerken düşmem.

kaşıma dikiş atılırken ki o dehşet anı.( uyuşturmadan atmışlardı hastanede )