bugün

80'lerin sonunda, 90'ların başında yaşayan çocuklar için zenginlik belirtileri bambaşkaydı.

mesela bizim için mon ami pastel boya sahibi olmak bir statü meselesiydi, çünkü çoğumuzun ucuz, doğru düzgün boyamayan pastel boyaları vardı...

Şimdilerde dalga geçtiğimiz LC Waikiki'den giyinmek de zenginlik belirtisi görülürdü. kocaman maymunlu t-shirtleri üstümüzden çıkmazdı.

Mesela herkes muz yiyemezdi, nadiren yediğimiz zamanlar zenginliğe atılan bir adımdı.

bizim döneme yetişmedi ancak 90'ların sonuna doğru çocuk olanlar için söylenebilir, ışıklı spor ayakkabılar da o dönem sadece zenginlerde vardı...

arabaya binmek yine bir lükstü, bindiğimiz zaman gözümüz camdan dışarı hayranlıkla bakardı.

bizim çocukluğumuzda sütçü vardı, anne süt alır kaynatırdı. o zamanlar pastorize süt içmek zenginlik sanılırdı...

çocukken boza içmek de zenginlik...

çoğumuzun evi sobalıydı, o yüzden sadece bir oda sıcaktı. her odası sıcak olan ev * hayranlık uyandırırdı.

kakaolu ya da nezquikli süt de zenginlikten sayılırdı.

böyleydi işte eskiden çocukluk. şimdilerde varlığından haberdar olunmayanlara duyulan özlemdi....
süpriz yumurta , monami pastel boya ama 24lük , toybox , faber castell kırmızı kalem bakın fatih marka değil faber.atari.
playstation sahibi olmaktır kesinlikle.
Flüt.

Kaç para lan bu flüt?
herkes meybuz max alırken magnum almaktir kesinlikle..

edit : pringlesı nasıl unuturum kendimden utandım.
pringles.
muz.
mahalledeki herkes toto yerken kinder yemek.
Uçlu kalem en büyük zenginlikti.
snickers.
pringles.
toblerone.
Paten. Öyle herkesde yokdu alamancı türklerin çocukları yazları takarken görürdük sadece.
(bkz: rotring) 0.5 uclu kalem.
commodore 64.
renault 9.
renkli tv ve daha da önemlisi video.
polo veya bmx bisiklet. beldesan ve bisan amele işi idi elbette.
dondurma yerken çıkan bedavanın hemen değil canın istediği bir zaman alınmaya gidilmesi.
100 bin euroluk tekne.
sıvı sabun.
Vitesli bisiklet. 18 vites neydi lan o zamanlar..
beslenme çantasından çıkan muz.
benim zamanım da lcden giyinmek, ışıklı spor ayakkabı gibilerdi.
monami pastel boyalar, kivi, muz ve tabi ki akülü araba.
(bkz: nintendo)
Eskiden 48 renkli pastel boya şimdi ise 100 bin euroluk tekne.
Atari. waikikiden giyinmek. vesaire vesaire.
muzdu lan muz. Yerli malı haftasında getirirdi zengin çocukları. Ööle bakardık. Yani muzdu işte.
edit: *
magnum veya cornetto yiyen çocuk.
Bozuk paralar. Ne kadar çoksa o kadar zengindik bana göre. Onlar kağıt paralardan daha çok oldukları için daha değerlilerdi.