bugün

ülkemizde 5 nisan kararları olarak bilinen ve 1994 yılında çiller hükümeti döneminde yaşanan ekonomik hareketlenmeler, turgut özal ın dış borçlanmaları nedeniyle türk parasının değer kaybetmesi gibi etmenlerle iktisadi krizi beraberinde getirmiş ve 5 nisan kararlarının alınmasına neden olmuştu.

alınan kararlar neticesinde:

-hububat, şekerpancarı ve tütün dışındaki tarımsal ürünlere sübvansiyon kaldırılacak.
-emeklilik yaşı artırılacak.
-kit'lerin bir kısmı kapatılacak, bir kısmı ise özelleştirilecek
-lüks taşıt sahiplerinden, birden fazla konut sahiplerinden, şirketlerden, gelir ve kurumlar vergisi ödeyen vergi mükelleflerinden, bir defaya mahsus vergi alınacak.
-çay, şeker, akaryakıt, sigara ve içkiye zam yapılacak.
-dolar %38.8 oranında devalüe edilecekti..

21 şubat 2001 e geldiğimizde ise cumhurbaşkanının, başbakana kitap fırlatmasıyla ekonomik krizin nihayete erdiği gün olarak tarihe geçmiştir.

şuna parantez açmakta yarar var; o kitap fırlatıldığı için dolar fırlamamıştır.

98 rusya ve asya krizi devam ediyorken titrek ilerleyen türk ekonomisinin çırpınışlarıydı

600-650.000-tl seviyesinden bir anda 950.000-1.000.000-tl seviyesine ordan da 2002 yılının şubat ayında, yani krizden tam 1 yıl sonra, 1.300.000 tl civarında takılan dolar, seçim meçim derken temmuzdan itibaren yine 1.650.000 - 1.700.000 tl civarlarında gezinmişti.

---

bu iki çıkarımdan alınacak dersler elbette mevcut.

ancak 13 ağustos 2018 de yaşanan kriz hiçbir zaman bu krizler kadar ses etmemişti. ses edecek de bir yayın organı ve basın-yayın mensubu da kalmamıştı desek yeridir.

brunson meselesi ile hareketlenen dolar 7.40 seviyelerini gördü.

biraz daha öncesine dönersek mart 2017 yılında 3.70 seviyelerinde olduğunu göreceğiz.

bugün, yani 4 ağustos itibariyle ise dolar 7.00 tl

yani 3 senede %100 değer gören dolar ve bence 18 ağustos 2018 kriziyle devalüasyon, allah katını görmüştür.

şimdi 5 nisan kararlarına geri dönecek olursak;

emeklilik yaşından tutun da sübvansiyona, kit lere, vergilere, dövizin yüzdesel olarak artışını göreceksiniz. yani bir gecede yaşanan ya da alınan kararlar akp döneminde zamana yayılmış biçimde karşımıza çıkmaktadır.

ancak tek farkla:

yerli ve milli hiçbir kurumumuzun kalmadığının altını çizmekte yarar var.
türkiyeyi akebenin kucağına hazırladıkları zaman dilimi.
insanlar o kadar zor durumdaydı ki 'lan bundan daha kötüsü ne olabilir' diyerek akebeye oy verdiler, hatta hırsız cem uzan bile yüzde 8 oy almıştı o zaman.

bugünden tek farkı, ülkenin malı mülkü vardı ve halkı bölünmemişti (ya da daha doğrusu içimizdeki bu kadar karaktersiz vatan hainini göremiyorduk)
Ekmeğa garneynen alıyorduk.