bugün

‘ve oturdu mu bir masaya
…hakkını verir çay içmenin..’
-Cahit Zarifoğlu

‘iki çay söylemiştik orda biri açık
keşke yalnız bunun için sevseydim seni..’
-Cemal Süreya

‘ama bu kente gelirsen unutma beni ara,
sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım..’
-Osman Konuk

‘hadi iç de çay koyayım..’
-Âh Muhsin Ünlü

‘seni çay içerken izlemek,
seni çay doldururken,
seni demlerken çayı,
kimseler inanmasa da düpedüz sevap..’
-Alper Gencer

Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koy da içelim..
Ali Lidar.

‘çay henüz her şey bitmedi demektir..’
-Cezmi Ersöz

‘çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de
duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle..’
-Turgut Uyar

‘her gülümseyişin de tüm ülkeye çay ısmarlayayım,
seninleyken bir yudum çay zenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana..’
-Murat Menteş

‘bütün gün kahvede oturdum yedek kulübesinde
ve bir kardeşim saf dışı kalsın diye çay söyledim kahveden..’
-ibrahim Tenekeci

‘aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim.
küfürler saçıp etrafa,belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı.
yokluğuna alışmamalıyım..’
-Tarık Tufan

‘bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mı?
görülmediği gibi
ama var mıydı sanki görülmek isteyen
var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden..’
-Edip Cansever

Sonra
Kahvaltı'da sana da bir çay koyuyorum.
Çayın da tadı yok ya. Olsun
Sohbet eder gibi yapıyorum.
Sevdiğin şarkıları göğsüme saplıyorum.
Biraz daha senleşsin istiyorum vücudum.
Sana benzesin.
Hakans Şahin

‘çay içiyoruz
mutlu bir sessizlik içinde..’
-Cevat Çapan
çayla ilgili pek şiir bilmesemde. bulutsuzluk özleminin lagara lugara adlı parçası çay ve sigara ikilisine güzel deyinmiştir...
"şakirtin mazotu çaydır." diye pilavcıların sözü geldi aklıma.
Gitmişti makama arz-ı hâl için,
'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim...
'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,
Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...
Bir baktı konağa alttan yukarı,
'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Çekti ayakları kahveye vardı,
Açtı tabakasın, sigara sardı.
Daldı.. neden sonra garsonu gördü,
'Çay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

içmedi, masada unuttu çayı;
Kalktı ki garsona vere parayı,
Uzattı çakmağı ve sigarayı,
'Say' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş,
Sandım can evime döktüler ateş.
Sordum: 'memleketin neresi gardaş? '
'Köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden,
Ağzına küfürler doldu zehirden;
Salladı dilini... vazgeçti birden,
'Oy' dedi, yutkundu, eğdi başını.

SEViYORUM BU ŞiiRi ÇAYIYLA, KÖYÜYLE, KÖYLÜSÜYLE..
çay olmasa da bardağı var.

Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize

sunay akın
sana bir çay yaptım bugün
yolladım çaycıyla
içinde üç şeker vardı
küçücük bir kaşıkla.
çay bardağında bırakılan dudak payı kadar ayrı kalamam gözlerine
Yakın olsun isterim ellerine ellerim
Yanında ki binaya yaslanmasi gibi köhne bir evin...

Diye devam eden bir sunay akın şiiridir.
demsiz çay gibi sensiz hayat
olsa da olur
olmasa da
çok aramam.
Ankara nın soğuk sokaklarında
bir elimde sigara hızlı hızlı
yürürüm f bloğa.
bekleyen bir bardak demli çaya
şekersiz seksen şekerli içenler inat
ve dostlarla yan yana
ah ankara ve bir bardak demli çay
sonra sigara..
çayı goydum gocacıım.
haydi şimdi sen demle.
seni çok seviyorum gocacıım.
biskeviti yesende hebede düvele.
çayın rengi ne kadar güzel,
sabah sabah,
açık havada!
hava ne kadar güzel!
oğlan çocuk ne kadar güzel!
çay ne kadar güzel!

bu şehirde yağmur altında dolaşılır
limandaki mavnalara bakıp
şarkılar mırıldanılır geceleri.
bu şehrin sokakları çoktur,
binlerce insan gelir gider sokaklarında..
her akşam çayımı getiren
ve bir beyaz rus olmasına rağmen
hoşuma giden garson kadın bu şehirdedir.

bu şehirdedir ....

orhan veli.
ben giderim o gider arkamdan tın tın eder
gün olur devran döner bize de kader güler
sevmek çay gibidir sevilmekse şeker
bizim gibi delikanlılar çayı şekersiz içer.
tam 3 gün geçti o çaydan bu yana
içtim onu kana kana
dediler kanser olacan bu yaşta
dedim koy götüne gitsin be panpa.
türk milleti için çay o kadar önemlidir ki, şiiri geçtim türküsü bile vardır. azerbaycanlı soydaşlarımıza selam olsun.

Kimin Ağrıyır Canı
Bol Çay içsin Mercanı
Min Bir Derdin Dermanı (Çay Çay Çay)

Armudu istekanda Çay
Üreğimiz Yananda Çay
Dadlısan Adlısan (Çay Çay çay)
Etirlisen Dadlısan (Çay Çay Çay)

Herkese Gelse Gonah
Lâzım Değil Soruşmah
Gelsin Yemehten Gabah (Çay Çay Çay)

Armudü istekanda Çay
Üreğimiz Yananda Çay
Dadlısan Adlısan (Çay Çay çay)
Etirlisen Dadlısan (Çay Çay Çay)

Gışın Garlı Çağında
Yayda Gün Gabağında
Gezirler Sorağında (Çay Çay Çay)

Armudü istekanda Çay
Üreğimiz Yananda Çay
Dadlısan Adlısan (Çay Çay çay)
Etirlisen Dadlısan (Çay Çay Çay)

A Gülüm Ey
Adın Gezir Elleri
Kimin Yohtur Haberi
Goy Çay içsin Mermeri (Çay Çay Çay)

Armudü istekanda Çay
Üreğimiz Yananda Çay
Dadlısan Adlısan (Çay Çay Çay)
Etirlisen Dadlısan (Çay Çay Çay)

dinlemek isteyenler için;

https://www.facebook.com/...video.php?v=1601468086792
şimdi bu durakta dursak
ve bir çay söylesem sana
gelir misin, tekrardan benimle
başladığımız durağa.
bak çayım,sigaram;
her şeyim tamam...
Sen bir çay demle sıcacık.
Ben tüm soğuk yanlarımı.
Elimi.
Yüzümü.
Gönlümü alıp geleyim.
adın üç kere geçti, saçma sapan bir filmde.
yalnız olsam, çok ağlardım ama annem bakıyordu.
anne dedim,
hadi çay koy da içelim.
''Çay içmek bazen hayata mola vermek demektir..
"Bi dur ya! Üstüme gelme, çekil şöyle!" demektir.
"Üf!" demektir. "Oh!" demektir..''
şiir midir bilmem ama;

''bizde romeo ve juliet yok; çay ve sigara var.''
şaşkının biricik sevgilisi
simidin arkadaşı
soğuk kış gününde ısıtıcısı
yaz sıcağında bile hep yoldaşı. * *
hani uzun yolları aşıyordun sevdiğinle buluşmak için,
kanından kan kaybediyordun her gidişinle onu görmek için,
ay oluyor du bazen yıl oluyordu ama sen vazgeçmiyordun,
sürekli devam ediyordun yoluna durmuyordun içinden sevdiliyi geçirerek,
yoluna bir aşkla devam ediyordun,
o vefasız sevdiğin nehire ulaşmak için,
ta ki sevdiğinin diğer çayla seni aldattığını görene kadar,

i.B (Votka kafası)
Çayımın sekeri
gitarım teli
yazımın sıcagı
kışımın ocagı her seyimsinsen.

Sarkı sözüydü ama güzel söz.
sabahları uyandığında,
doldurursun suyu çaydanlığa,
kokusu vurur burnuna.
hele bir de aylardan ocaksa...
al yanına patatesli bir poğaça.
bir üst versiyonu çayla ilgili akrostiş denemeleri olup bir örneği altta mevcuttur:
çaylı şiir
çay içtim dilim yandı.
anladım ki içtiğim çay sıcaktı.
yağmurlu günde içilen çayın tadı başkaydı, bambaşkaydı.
lıkır lıkır içmek istesen de olmazdı.
ılık değildi çünkü, çayımız sıcaktı.

şairane yönüm nedense ağır bastı.
intikam sıcak içilen bir bardak çaydı.
istesen bekletip soğuturdun, ama olmadı.
rivayetlere göre çay insanın olmazsa olmazıydı..