bugün

çağımızın hastalığı.

kendini teknik sanan halısaha futbolcularının kafalarını kaldırmadan, bağrış çağrışa aldırış etmeden topla oynaması bu hastalığın belirtisidir.

bu herifler küfür yeseler de aldırış etmezler, topu ayaklarına alınca gereksiz çalım atma çalışmalarına devam ederler. hadi kardeşim gerekli olduğu yerde çalım atmaya çalış tamam da, sürekli niye çalım atayım top benden hiç çıkmasın hep ben oynayayım istiyorsun?

sonra bir de bu türler top başkasına gidince 'niye bana pas atmadın?' diye bağrırlar sahanın neresinde olurlarsa olsunlar. üç kuruş para verdi ya haspam bi tek o oyanayacak topla, herkese gösterecek yeteneklerini biz de arkasından 'ulan ne topçuymuş aslında büyük takımda falan oynar ha.' diyeceğiz. manyağa bak.

neyse, gene bunlar halısaha topçusu kafasına vurursun, bir dahaki sefere maça çağırmazsın, öldürürsün falan kökten çözersin durumu. ya bi de profesyonel futbolcu olup bu hastalığın pençesinde olanlara ne yapmak lazım?

mesela adam milyonlarca insanın tuttuğu bir takımın ortasahası ama manyak. hasan şaş anasını satıyım, topu vermiyo millete. ben çalım atayım tribündeki güzel kızlara havamı basayım da gerisi dert değil diyor. onlara ne yapacaksın. atsan atılmaz satsan satılmaz. öldürsen sen suçlusun. neyse, iyi ki hasanın takımıyla alakam yok. valla beynini akıtırdım o şişman kelin.

bir de bu hastalığa geçici olarak yakalanan insanlar vardır ama onları pek kötülemek istemiyorum. onlar, bir futbol takımı seçmelerinde yeteneklerini sergilemek zorunda kalırlar ve topu ayaklarına alınca çalıma giderler. o seçmeler de sanırım herkes öyledir, ben de sırf bu yüzden o çocukları hoşgörüyorum. geçici bi hevese yenik düştüklerini varsayıyorum. seçmede bulunan diğer çocuklar onlara içlerinden çok fena saydırırlar zaten. ben aralarına girmeyeyim. ha ama büyüdükten sonra onlar da yukarda anlattığım gibi insanlar olurlarsa ben onların ağızlarına sıçarım. *
hasan sas`a mahsus bir hastaliktir, öyleki hasan sas calimla gecmis oldugu futbolcuyu, dönüp bir daha calimlamaya calismaktadir.
her futbolcunun seyircisine yaptığı gösteridir.
hasan şaş' ın kronik sıkıntısı. bir maçta hakemi çalımlamasına kadar götürmüştü bu sıkıntı kendisini.
serdar özkan'ın beşiktaş taraftarını kabız ettirten hastalığı. onda hastalık var, bizi de hastalığa sürüklüyor.
kendi kendine calim atmak * , calim atarken avuta cikmak * gibi yan etkiler gostermese rakibi ekarte etmek icin iyi numaralardir aslinda.
latincedeki adı "hasanşaşilus" tur.
tedavisi "okkalı bir dayak" olan hastalıktır.
mahalle maçlarındaki artist tiplerin yaşadığı hastalıktır. maç sırasında pas atsa biri gol atabilecek durumdadır veya şut çekse yine gol olur ama zat çalım atmaya çalışır, çalışır diyorum çünkü bu tiplerin bazıları birkaç çalım atar kaptırır, bazıları ise ilk adama kaptırır topu. eğer bu hastalığı sürdüren kişi profesyonel futbolcu olursa hem kendisi hem de takımı için zararlı olabilir eğer kendini sınırlamayı öğrenmezse.

(bkz: herşeyin fazlası zarardır)
biraz daha şevkatle yaklaşılması gereken insandır. klüpler bunu görüp de keşfedince ünlü bir futbolcu olacağını zanneder ki öyledir de. herşeye olduğu gibi futbola da kendi yorumunu katmak ister. hani olurda bir kaç kişiye seri çalımlar attıktan sonra hayvani özelliklere sahip karşı takım oyuncusunun buna faul yaparaktan düşürmesi, bu yetenekli gencimiz için müthiş bir haz kaynağıdır. artık görevini tamamlamıştır bu hayatta ve gece yatarken hayaller kurmaya başlamıştır bile ütopik de olsa.
birzamanların ahmet dursun'unda kırmızı alarm verebilecek kadar üst seviyelere ulaşan, bir adamı çalımladıktan sonra geri dönüp birdaha çalım atmaya çalıştıran, ahmet dursun bacak arasından geçirmezse ölür geceleri kabuslar görür hastalığına kadar ulaşan hastalıktır. (bkz: tıp sözlüğüne girememiş hipokrat bile çözememiş)
güncel Önemli Başlıklar