bugün

görsel
Böyle.
Herkesin özgür olduğu yazan bir ayette vardı şimdi aklıma gelmedi.

Zorlama kesinlikle yanlış bir şey. Insanın her konuda bir fikri vardır ve zorlarsan yapsa bile istemeyerek yapar.

"Yık geç babanı!" sahnesindeki gibi.

Ama yayılması, Peygamber'in Allah'ın mesajını halka yaymasıyla başlamıştır. Inananlar inanmıştır, inanmayanlar da inanmamıştır. Sadece buna karşı koyup bu dini durdurmak isteyenler güçlükle inanmış veya kendi başına ölmüştür.

Kısacası sizi islama zorlayan gerçek müslüman değildir, kötü ve zorlama bir din olduğunu göstermeye ve yutturmaya çalışıyordur. Hoşgörü zaten saygı demek, zorlayamazsın.
emevi devletinin akınları ile yayılmıştır lütfen gerçekçi olalım..
2s kuralı ile.
islam'ın doğuş yıllarına bakıldığında ilk üç savaşın bedir, uhud ve hendek savaşlarının savunma savaşları olduğu açıkça görülür.

bu anlamda savaşla yayıldığı iddiası tam anlamıyla iftiradır. kaldı ki rasulallah s.a.v. döneminde binlerce sahabenin dünyanın çeşitli bölgelerine giderek islam'ı anlattığı, gittikleri yerde yaşayıp orda vefat ettikleri bilinen bir gerçektir.

bugün çinden avrupaya kadar pek çok memleketteki sahabe türbelerinin olması bu gerçeği haykırır.

ha hiç mi savaş yapılmadı tabi ki yapıldı. ancak tahrif edilmiş hristiyanlık gibi gittikleri yeri sömürmek halkın dilini değiştirmek soykırım yapmak amaçları gütmez.

ayrıca bakara suresi 256. ayette: "doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır..." der bu ayetle kimse islam'a girmeye zorlanamaz.

bu ayet bile bile bu iftiraya tek başına cevaptır.
dünya'ya nefret getiren bir salgının nasıl yayıldığı sorusu...

savaş, kan, zorbalık ve türlü pisliklerle...

bunun yerine misyonerliği seçmelilerdi...

masum değilsiniz...
ASLA ŞiDDETLE DEĞiL.

MRB iSLAM A GEÇ.
TMM
TŞK
ÖD.
7. yüzyılda geliri olmayan pek çok fakir için islam inancının tam onlara göre olması islam'a girmelerini kolaylaştırmıştır. ayrıca islam yayılmacı politika izleyerek karşı duranlarla savaşılmış ve pek çok kan dökülmüştür
Siyasal ateizm (gomunizm), hristiyanlık nasıl yayıldıysa öyle. Kısasa kısas koçum.

Tanım 2:
Şanlı Türk ulusu gibi islamiyeti kabul ede ede.
Medine örneği verelim.
Medine’nin savaşsız fethedilmesi ve islâm’a kazandırılması hakkında Resûlullah’ın, “Ülkeler ve şehirler savaş ile alınır; Medine ise Kur’an ile fethedilmiştir” dediği kaydedilir. 

Nitekim akabe biatlarından sonra birkaç medineli hz. Muhammed'den kendilerine islamı anlatacak birini istemisler hz. Muhammedde islamı anlatması için musab b. Umeyr'i medine'ye göndermişti. Bunun üzerine medine'de islamiyet yaygınlaşmış, boykotta mekkeli müslümanlara kucak açmışlar ve kardeşlik etmişlerdir.
yayılmasını ve güçlü kalmasını türklere borçlu bir dindir.
(bkz: tebliğ)
Kılıç zoruyla.
sadece islamiyet kılıç zoruyla yayılmıştır kardeşim, mesela bak bizans'a, fetih yaparken bölge halkına hep çiçek vererek ilerliyorlardı (!)
Kuşkusuz kulaktan kulağa oyunuyla. O yüzden şimdi ne kadar Müslüman varsa o kadar da islam var. Marksistler de öyle mesela, hiç birbirlerine katılan iki Marksist görmedim.
Kumaş ticaretiyle uğraşan müslüman bir tâcir, günün birinde kumaşlarını bir gemiye yükleyerek Endonezya’ya gider ve oraya yerleşerek ticaretine devam eder.

Getirdiği kaliteli kumaşlar, tam da halkın aradığı cinstendir. Kendisi ise kanaat sahibi bir mü’min olduğundan; “Varsın kazancım az olsun, lâkin temiz ve helâl olsun.” düşüncesindedir. Bu sebeple “gabn-i fâhiş” denilen, bir malı değerinin çok üstünde satma fırsatçılığına meyletmez. Kısa zamanda zengin olma hayal ve hırsına kapılmaz.

işe geç geldiği bir gün, tezgâhtarın sattığı mallardan çok yüksek bir kâr elde ettiğini görür ve bunun üzerine tezgâhtar ile aralarında şöyle bir konuşma geçer:

“–Hangi kumaştan sattın?”

“–Şu kumaştan efendim.”

“–Kaça sattın?”

“–On akçeye.”

“–Nasıl olur? Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Adamcağızın bize hakkı geçmiş. Görsen tanır mısın onu?”

“–Evet, tanırım!”

“–O hâlde hemen git ve o müşteriyi buraya getir. Onunla vakit kaybetmeden helâlleşmem lâzım.”

Tezgâhtar gider, müşteriyi bulup getirir. Dükkân sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, kendisinden helâllik ister ve tezgâhtar tarafından alınan fazla parayı da müşteriye uzatır. Müşteri ise daha evvel hiç karşılaşmadığı bu güzel muâmele karşısında büyük bir hayret içindedir. Kendi kendine; “Hakkını helâl et?” cümlesindeki derin mânâyı kavramaya çalışır.

Bu hâdise kısa sürede dilden dile dolaşır. Çok geçmeden de kralın kulağına kadar ulaşır. Sonunda kral, kumaş tüccarını saraya çağırır ve:

“–Sizin yaptığınız bu davranışı biz daha önce ne duyduk, ne de gördük! Sizin bu hâliniz, bize bir muammâ oldu. Bunu îzah eder misiniz?” der.

Tüccar ise kemâl-i edeple:

“–Ben bir müslümanım. islâm’da ise mülk, Allâh’ındır. Kul sadece bir emanetçidir. Ayrıca islâm’da haksız menfaat, fâiz, istismar, gabn-i fâhiş (kandırmak sûretiyle değerinin çok üstünde satış yapmak) ve toplumun zararına olan bütün alışverişler yasaktır.

Bu alışverişte ise müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram karışmıştı. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.” cevâbını verir.

Bunun üzerine kral:

“–islâm nedir? Müslüman olmak neyi gerektirir?” gibi soruları peş peşe sıralamaya başlar.

Tüccar da soruları birer birer, tatlı bir dil ve zarif bir üslûp ile cevaplandırır.

Böyle bir dînin varlığını bu hasbihâl vesîlesiyle ilk defa duyan kral, fazla vakit geçirmeden islâm ile şereflenir. Kısa bir müddet içinde halk da müslüman olur.
bir ayet vardı; haram aylar bitince öldürün gibi bir şeydi. bakılınca sanki biraz zorla.
Köyünde tarla tapanda çalışan kendi geçimiyle uğraşan birisin.

Atlı kılıçlı adamlar köyünü bastı ve ya benim adamım olursun evlatlarını benim istediğim gibi yetiştirirsin ve bana haraç verirsin yahut seni sürgün ederim kafanı keserim dedi.

Cevap bu sualin içinde kardeşim.
ciddi katliamlar esiginde yapilmistir.

türkler agir bedeller ödemistir. agaclarda ibretlik asili birakilan insanlar yürekleri sizlatmaktadir.
görsel
islamda zorlama yoktur yalan söylemeyin, ne kılıcı!

gerçekten çok yazık...
hz. muhammed'in gönderdiği islam'a davet mektuplarıyla yayılmıştır. kabul eden de etmeyen de olmuştur.
Her ramazan çağrı filmi çıkıyor orada güzelce anlatıyor.
güncel Önemli Başlıklar