bugün

uzun süredir bakılmadıysa o günlere geri döndüren, çoğunlukla yüzde bir gülümseme oluşturan fotoğraflardır. en küçük kardeşin bebeklik resimlerinin uzun süre sonra görülmesi ise muhteşemdir.. o domatesi yemeye çalışırken çekilmiş fotoğrafında yanaklarının tombiş hali, merdivenlerin oraya gidemesin diye koyduğumuz setler.. minik ayakları..
eski sevgilinizle olanları can sıkıcı olup, gözlerinizde biber gazı etkisi yaratabilir. özellikle hala unutamamış ve "kahretsin keşke aldatmasaydım" dediğiniz bir hatunsa fotoğraflardaki; akşamüstü çilingirin bankosunu efe uysal'dan almaya gerek yok. (görünen köy ne yazık ki kılavuz istemiyor.) ardından rakıyla sentezlenen arabesk fonda "pişman değilim ama çöktüm kederden" riffleri içinizi eritir ve siz şarkıya "pişmanım ulan, çöktüm kederden" şeklinde yeni bir bakış açısı getirirsiniz.
nerden nereye geldik diyebilmenin ve zaman zaman kendine acı çektirmek istemenin kısayolu olabilir ancak.
teması geçmişe özlemdir.
insanın içini yakan bir durum. ah çekmek elde değildir.
Şu anki haline acıma sebebidir.
daha sonra daldırır bir cigara yaktırır. sonra resme bir çizgi çaktırır. sonra da isyan edilir. 'gelmezsen gelme !'
vay be nasılda gençmişim güzelmişim çökmüşüm amk. böyle hayatın...
acı verir. ağlatır. düşüncelere daldırır. özlem kokar. hüzünlendirir. nereden çıktı bu başlık gece gece dedirtir.
bu güne gelmek için neleri feda ettiğimi düşündürür hep , sanki ellerim küçükken daha az acı veriyordum insanlara .
zaman makinasına girmek gibidir. unuttum dediğin her şey hafızadan çıkagelir.
eski videoları izlemek kadar bana zevk vermeyen ama eski videoların yokluğunda gideri olan davranış.
o aradığında her zaman gerçekleştirdiğim durumdur. rehbere fotoğraf eklemenin kötü yanıdır.
geçmişe doğru yolculuk yapmaktır. kah güldüren, kah gözleri dolduran, kah şaşırtan karelerle buluşmaktır. bazen birini görürsünüz o fotoğrafta, birlikte yaşadığınız anılar gözlerinizin önünden ağır çekimde geçer. ' acaba şimdi nerede ? mutlu mudur ? ' diye kendi kendinize sorarsınız. hüzünlendirir.
Cız. Bakmayın. Durduk yere huzunlere dalmaya gerek yok.
Yeri geldiginde fotograf albumunu , yeri geldiginde bilgisayardaki resim dosyasini acip karistiriyorum. Huzunleniyorum zaman zaman , sinirleniyorum verdigim pozlara karsilik ve hala birlikte oldugum sevdiklerimle anilarimin oldugunu gormek beni mutlu ediyor. Kisacasi fotograf cekinmeyi sevmeyen insanlar halt etmis . Tabii bir de konusmadigim ve artik muhattap olmadigim insanlarla resimlere sahip olmak beni uyuz etmiyor degil . Fakat hayat boyle,yapacak birsey yok. Her neyse eski fotograflara bakmak guzeldir . Zamanin ne denli cabuk gectigini goruruz ve bazen bu duygularimiza birkac damla gozyasi eslik eder.
son bir sene içerisinde acayip kilo aldığımı görüyorum. ulan fotoğraflarda ayva göbeği var, şimdi balkon oldu amk. ne tür bi sınava girdim ben.
hüzünlenmek isteyenlerin başvurduğu yöntem.
bazen sinir olma sebebidir.

"lannn benim saçlarım bildiğin uzunmuş" diye küfür ederim kendime.
genelikle kaçınırım eski fotoğraflara bakmaktan içimi nedense bir burukluk kaplıyor..
hüzünlenmeye ve artı şaşırmaya sebep olan durumdur. bir insanın evrimini, gelişimini görmenizi sağlar. *
'bu tiple insan içine nasıl çıkıyormuşum' demeye sebebiyet veren eylem.
şu günlerde çok sık yaptığım aktivite. geçmişi özlüyorum dostlar.
(bkz: gelmezsen gelme).
Zamanın nasıl geçtiğini kendine sorduran olaydır. Nerden nereye geldiğini, kimlerin yanında olup, kimleri kaybettiğini hatırlamamız için çok güzel bir eylemdir.