bugün
- hesaptan sonra bırakılacak bahşiş miktarı sorunu9
- mevcuttaki sözlük kızı sayısı24
- hayattaki amacınız ne23
- uludağ sözlüğün dirilmesi14
- küresel ıkınma9
- tarikatlara tapan cahil kitle12
- para için birlikte olan kadın10
- normal sözlükte bize mülteci denmesi olayı8
- v a m p i r o v12
- hatundan istemek8
- instagram kullanmayanlar mağarada yaşasın16
- evleniceğin kadını kaybetmek11
- 13 şubat 2025 az alkmaar galatasaray maçı47
- 14 şubat sevgililer günü20
- kahtalı mıçı10
- galatasaray'ın üzerindeki kara bulutlar13
- instagram da stalklayan görülüyor mu9
- uludağ sözlük 2025 hataları29
- normal sözlüğe akın eden uludağ yazarları10
- amerikancılık10
- 14 şubatı yalnız geçirecek yazarlar12
- beybi leydiye 14 şubat hediyesi olarak true almak10
- merve taşkın'ın 14 şubat paylaşımı9
- tüsiad yik başkanına soruşturma açılması16
- garibanlığı savunmak15
- yaşasın kbb den randevu aldım12
- sözlüğün kapandığı gece11
- ilkcahilbukucu ile başlıksız şarkılar9
- şoförle tanışmak11
- nervio18
- gram altın 3410 lira oldu11
- 13 şubat 2025 fenerbahçe anderlecht maçı21
- deniz manzaralı küçük bir kasabaya yerleşme hayali11
- berat kandili10
- erdoğan'ın 3 uçakla asya gezisine gitmesi15
- survivor seda ve pınar arasında yaşanan gerginlik10
- mangal yakamayan erkek11
- güzel kızlarının uzun zamandır sözlüğe girmemesi8
- mansur yavaş vs ekrem imamoğlu12


entry'ler (965)
Bir anahtar gibi içimde
daha sevinçli geceler dönsün isterdim
Günaydın da diyemem bu halde
yüzüne uzun uzun bakan
ağaçlar dilerim.
daha sevinçli geceler dönsün isterdim
Günaydın da diyemem bu halde
yüzüne uzun uzun bakan
ağaçlar dilerim.
"Curae leves loquuntur ingentes stupent."
"Küçük dertler gevezedir; büyük kederler ketum."
"Küçük dertler gevezedir; büyük kederler ketum."
Kadın türbanlı ve zaten saçı görünmüyor neden bu kadar abarttınız anlamadım.
“Sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla.’ dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki.”
Insan ne yerse o kokar. Ne okursa onu konusur. Kimi seviyorsa kalbi o kadardir. Sizsiniz kendinizle ilgili tüm cevaplani kendinizi taniyacak olana sunan. Yaçaminiz verir sizi ele. Müzik arsivinizden bellidir kisiliginiz.
Aski sevme biçiminiz. Dinledigin tarz. müzikte sakldir sevgiye olan siddetiniz. En kötüye vereceginiz cezada-dir adalet. Herkes sever dogdugu topragi, oraya bomba düstügünde belli olur kimliginiz. Sevgi bir bütün diyalog evrene karsi. Yagmurda islak bir kediye puslanmiyorsa gözleriniz, ask sözlerini sakinin siz. Komsunuzla sohbetimiz kadar uzaktakine olan bagimiz. Mesafe denilen tanim sadece zamanla ilintili. Yoksa yalniz bir gecede bir kahve yudumlarken de onu anabiliriz. Insan çevresi kadar güçlüdür. Kaç el uzattiysan o dostluklarla si-nanirsin karanliginda. Aile bagin kadar baghsin hayata.
Sana karsi yapilan her seye ragmen durusundadir tavrin.
Gizledigin iyilik kadar büyük. Anne baba sevgisine izin verdigin kadar küçük. Tek bir dünya var "vicdanının" etrafinda dönen. Tüm karakterindir onun içinden geçen.
Aski sevme biçiminiz. Dinledigin tarz. müzikte sakldir sevgiye olan siddetiniz. En kötüye vereceginiz cezada-dir adalet. Herkes sever dogdugu topragi, oraya bomba düstügünde belli olur kimliginiz. Sevgi bir bütün diyalog evrene karsi. Yagmurda islak bir kediye puslanmiyorsa gözleriniz, ask sözlerini sakinin siz. Komsunuzla sohbetimiz kadar uzaktakine olan bagimiz. Mesafe denilen tanim sadece zamanla ilintili. Yoksa yalniz bir gecede bir kahve yudumlarken de onu anabiliriz. Insan çevresi kadar güçlüdür. Kaç el uzattiysan o dostluklarla si-nanirsin karanliginda. Aile bagin kadar baghsin hayata.
Sana karsi yapilan her seye ragmen durusundadir tavrin.
Gizledigin iyilik kadar büyük. Anne baba sevgisine izin verdigin kadar küçük. Tek bir dünya var "vicdanının" etrafinda dönen. Tüm karakterindir onun içinden geçen.
Kolaydır, herkes yapar.
Yiyorsa kılıfı telefonsuz kullanın
Yiyorsa kılıfı telefonsuz kullanın
hayvanat bahçesi ziyareti dönüşü kurulan cümle.
lakin aç idik yedik sevgiliyi.
görsel
*Başka bir kalbi incitmeden*
Bir kalem al eline
Boş bir kağıt .
Bir kadeh çiz
Kırmızı şarap doldur
içelim ellerinden.
Bir ipe birkaç sözcük diz
şiir yazsın dudakların.
Kağıda bak uzun uzun
Sarhoş olalım gözlerinden.
Bir şarkı aç, çalsın inceden
Bir kalbi sev, büyüt
Başka bir kalbi incitmeden!
Bir ipek mendil al eline
Sil gözündeki boncukları
Seni sevdiğimi hatırla
ve gülümse ki
Ay kıskansın güzelliğini.
Kasım,2024
*Başka bir kalbi incitmeden*
Bir kalem al eline
Boş bir kağıt .
Bir kadeh çiz
Kırmızı şarap doldur
içelim ellerinden.
Bir ipe birkaç sözcük diz
şiir yazsın dudakların.
Kağıda bak uzun uzun
Sarhoş olalım gözlerinden.
Bir şarkı aç, çalsın inceden
Bir kalbi sev, büyüt
Başka bir kalbi incitmeden!
Bir ipek mendil al eline
Sil gözündeki boncukları
Seni sevdiğimi hatırla
ve gülümse ki
Ay kıskansın güzelliğini.
Kasım,2024
görsel
Düşünceler Kış
Kar yağıyor,
Yürüyen insanların omuzlarına.
Ve sokak çocuklarının
okşanmamış bakışlarına
Kar yağıyor.
Saçlarıma düşen taneler
Eriyip akıyor düşüncelerime.
Ve ıslatıyor yokluğunun yanaklarını,
ben seni düşünürken.
Donduruyor yokluğun,
soğuklardan önce.
Benim içimde yazdan kalma bir umut.
Ki umudum,
Paramparçadır şimdi
Gerçekliğin keskin çarkında.
Düşünceler kış artık,
Ve kar yağıyor
Umutlar yazdan bir artık.
26 Kasım, 2024
Düşünceler Kış
Kar yağıyor,
Yürüyen insanların omuzlarına.
Ve sokak çocuklarının
okşanmamış bakışlarına
Kar yağıyor.
Saçlarıma düşen taneler
Eriyip akıyor düşüncelerime.
Ve ıslatıyor yokluğunun yanaklarını,
ben seni düşünürken.
Donduruyor yokluğun,
soğuklardan önce.
Benim içimde yazdan kalma bir umut.
Ki umudum,
Paramparçadır şimdi
Gerçekliğin keskin çarkında.
Düşünceler kış artık,
Ve kar yağıyor
Umutlar yazdan bir artık.
26 Kasım, 2024
Bir gülüşünle başladı,
Yüreğimde fırtına,
Sessizliğe düşman oldu,
Her köşede yankıma.
Bir bakışınla serpildi,
Gözlerimde baharlar,
Bir bahar ki hiç bitmez,
Renklenir anılar.
Ellerin bir güneş gibi,
Isıtırken ruhumu,
Gecenin karanlığında
Kaybettim korkumu.
Adım attıkça sen bana,
Uzaklar yakın olur,
Bir sevda ki tarifsiz,
Her düğüm çözülür.
Bir gülüşle başladı,
Masal gibi bu rüya,
Sen geldikçe yanımda,
Kayıp olur tüm dünya.
Yüreğimde fırtına,
Sessizliğe düşman oldu,
Her köşede yankıma.
Bir bakışınla serpildi,
Gözlerimde baharlar,
Bir bahar ki hiç bitmez,
Renklenir anılar.
Ellerin bir güneş gibi,
Isıtırken ruhumu,
Gecenin karanlığında
Kaybettim korkumu.
Adım attıkça sen bana,
Uzaklar yakın olur,
Bir sevda ki tarifsiz,
Her düğüm çözülür.
Bir gülüşle başladı,
Masal gibi bu rüya,
Sen geldikçe yanımda,
Kayıp olur tüm dünya.
Kusuruma bakmayın ama pek de sikimizde olmayan fotoğraflardır.
Günbatımları ve sen
Ne ay kalıyor sen varken, gökyüzünde
Ne bir mutsuzluk, benim yüzümde.
Ne güneş parıldıyor senin kadar
Ne inci mercan.
Ne ay kalıyor sen varken, gökyüzünde
Ne bir mutsuzluk, benim yüzümde.
Ne güneş parıldıyor senin kadar
Ne inci mercan.
Geçecek, her şey geçer, hepsi geçer. Hatta sonra, çok sonra anılar hükmünü yitirdikten, onu iyice unuttuktan, içindeki acının yerini kocaman bir boşluk aldıktan, keşke geçmeseydi dedikten sonra, keşke acısını bir hastalık gibi yüreğimde taşısaydım desen bile geçer. Zaman insanla oynamayı seven hem zalim hem de merhametli bir tanrıdır. Ona karşı çıkamazsın, yapman gereken beklemek. Onun, derin bir unutuşla bizi rahatlatacak örtüsünü üzerimize örtmesini beklemek.
(bkz: aşk köpekliktir)
(bkz: Ahmet ümit)
(bkz: aşk köpekliktir)
(bkz: Ahmet ümit)
imkansız istekler ve zaruri mutsuzluklar
Alevden sözler,
Bakışların buzdan.
Kartopu dertler
Yuvarladıkça büyüyen..
imkansız istekler
Ve zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..
Yüzüne güller ekiyorum
Kırmızı sözcüklerden.
Ama nedense,
Bakışların buz oluyor
Kurutuyor tüm gülleri.
Yüreğime şeritlerce yollar açıyorum
Gözlerinden.
Ama nedense yollara
Kırmızı şerit çekiyor emrindeki kolluklar:
Olay yeri, girilmez !
Yasaklı mektuplar yazıyorum
içinde birkaç imdat
Mektuplarım varmıyor hiçbir yere
Sürekli bir istibdat..
Sözcüklerin bir kurşun olup saplanıyor yüreğime
Tek bir silah sesi duyuyorum
oysa binlerce kurşun yağıyor üstüme.
Güller soluveriyor, kan oluyor kırmızılar
Dikenleri dolanıyor dilime, konuşamıyorum.
Bakışların eriyor kurşunların arasında
Eriyip boynumdan vücuduma süzülüyor.
Ve donduruyor tüm sıcaklığını kalbimin.
Dağ gibi sevgim
Buz dağı oluveriyor karşısında
Dikenli bakışlarının.
Ve en başından belliydi diyorum
Uzak bir ihtimaldin sen
Beyaz bir yaz bulutuydun
Dokunmak imkansız.
imkansız bir isteğiydin kalbimin.
Kalbimin içinde yankılanıyor aynı sözcükler :
“imkansız istekler
zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..”
08.08.2024, Van
görsel
Alevden sözler,
Bakışların buzdan.
Kartopu dertler
Yuvarladıkça büyüyen..
imkansız istekler
Ve zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..
Yüzüne güller ekiyorum
Kırmızı sözcüklerden.
Ama nedense,
Bakışların buz oluyor
Kurutuyor tüm gülleri.
Yüreğime şeritlerce yollar açıyorum
Gözlerinden.
Ama nedense yollara
Kırmızı şerit çekiyor emrindeki kolluklar:
Olay yeri, girilmez !
Yasaklı mektuplar yazıyorum
içinde birkaç imdat
Mektuplarım varmıyor hiçbir yere
Sürekli bir istibdat..
Sözcüklerin bir kurşun olup saplanıyor yüreğime
Tek bir silah sesi duyuyorum
oysa binlerce kurşun yağıyor üstüme.
Güller soluveriyor, kan oluyor kırmızılar
Dikenleri dolanıyor dilime, konuşamıyorum.
Bakışların eriyor kurşunların arasında
Eriyip boynumdan vücuduma süzülüyor.
Ve donduruyor tüm sıcaklığını kalbimin.
Dağ gibi sevgim
Buz dağı oluveriyor karşısında
Dikenli bakışlarının.
Ve en başından belliydi diyorum
Uzak bir ihtimaldin sen
Beyaz bir yaz bulutuydun
Dokunmak imkansız.
imkansız bir isteğiydin kalbimin.
Kalbimin içinde yankılanıyor aynı sözcükler :
“imkansız istekler
zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..”
08.08.2024, Van
görsel
"Erkek, kadına olan nefretini 40 gün saklar da ona olan sevgisini bir gün bile saklayamaz. Kadın, erkeğe olan sevgisini 40 gün saklar da, ona olan nefretini bir gün bile saklayamaz."
ibn Muflih el-Hanbelî
(el-Âdâbu'ş-Şeriyye)
ibn Muflih el-Hanbelî
(el-Âdâbu'ş-Şeriyye)
insanın dağ gibi sevgisini buz dağına çevirip neden böyle soğuksun diye suçlayanların çağı bu çağ.
Merhem değil merhum.
Kuru Bir Yağmur yağdı
Dik bir yamacı çıkarken yorgun ve terli
Soğuk bir su gibi değmişti dudaklarıma
isminin heceleri.
Heceler eksildi önce
Harfler dişlerime değmeden uçup gitti
Ağzım, kurudukça kurudu tekrar.
Yokuş dikleşti, insafsızca büyüdü.
Yokluğunun soğuk ve ince ellerini hissettim
Sırtımda.
Yalnızlık, ellerimi ayaklarımı yokladı,
Bağışlayıp, yeniden selamladı.
Göğsümde bir ateş topu oldu
Yokluğun.
Kelimelere döküldü,
Kelimeler ağzımda eridi
Bozağımdan geri indi,
yapış yapış ve tatsız.
Genzimi yakan alevlerdi yuttuğum.
boğazımdan geçti.
Ve göğüs kafesime indi
Göğsümde bir ateş topu oldu tekrar.
Nasıl da ağırlaştı bedenim
omuzlarım düştü.
Ahh
Ne kadar ağır tartabilir ki bir boşluk?
Boşluğun arttıkça ağırlaştı.
Sesin eksildikçe
Kulağım sağırlaştı.
Kuşlar dalları terketti
Toprağı çatlatan tomurcuklar
Geri çekildi toprağa, çatlaklarından.
Ve tekrar başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve bunaltıcı bir yağmur yağdı,
Hiçkimse ıslanmadı.
Yağmurda bir şemsiye aradı gözlerim
Üstüme yağmasın diye sensizlik .
Sensizlik kuruttu her şeyi,
Geriye sessizlik kaldı.
Saçlarıma dokundum, bir bir döküldüler.
Aynadakine baktım, çekip gitmişti çoktan,
Neşesini ve sıcaklığını alıp gitmişti burdan.
Adını heceledim, tekrar tattım adını
Gözlerini anımsadım,
Ellerine dokundum
Ve sesini duyumsadım.
Ve yine başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve soğuk bir rüzgar esti.
içimdeki çocuğu sürükleyip götürdü,
Tutamadım ellerinden.
(01.08.2024, Van)
https://music.youtube.com...k&si=AKFFtReJQvd54RUJ
Dik bir yamacı çıkarken yorgun ve terli
Soğuk bir su gibi değmişti dudaklarıma
isminin heceleri.
Heceler eksildi önce
Harfler dişlerime değmeden uçup gitti
Ağzım, kurudukça kurudu tekrar.
Yokuş dikleşti, insafsızca büyüdü.
Yokluğunun soğuk ve ince ellerini hissettim
Sırtımda.
Yalnızlık, ellerimi ayaklarımı yokladı,
Bağışlayıp, yeniden selamladı.
Göğsümde bir ateş topu oldu
Yokluğun.
Kelimelere döküldü,
Kelimeler ağzımda eridi
Bozağımdan geri indi,
yapış yapış ve tatsız.
Genzimi yakan alevlerdi yuttuğum.
boğazımdan geçti.
Ve göğüs kafesime indi
Göğsümde bir ateş topu oldu tekrar.
Nasıl da ağırlaştı bedenim
omuzlarım düştü.
Ahh
Ne kadar ağır tartabilir ki bir boşluk?
Boşluğun arttıkça ağırlaştı.
Sesin eksildikçe
Kulağım sağırlaştı.
Kuşlar dalları terketti
Toprağı çatlatan tomurcuklar
Geri çekildi toprağa, çatlaklarından.
Ve tekrar başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve bunaltıcı bir yağmur yağdı,
Hiçkimse ıslanmadı.
Yağmurda bir şemsiye aradı gözlerim
Üstüme yağmasın diye sensizlik .
Sensizlik kuruttu her şeyi,
Geriye sessizlik kaldı.
Saçlarıma dokundum, bir bir döküldüler.
Aynadakine baktım, çekip gitmişti çoktan,
Neşesini ve sıcaklığını alıp gitmişti burdan.
Adını heceledim, tekrar tattım adını
Gözlerini anımsadım,
Ellerine dokundum
Ve sesini duyumsadım.
Ve yine başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve soğuk bir rüzgar esti.
içimdeki çocuğu sürükleyip götürdü,
Tutamadım ellerinden.
(01.08.2024, Van)
https://music.youtube.com...k&si=AKFFtReJQvd54RUJ