bugün

kalabalığın içindeki yalnızlık

insanoglu hayatinin bir döneminden sonra özellikle yasama sevincini artik kaybettigi vakitler güncelliği yakalayamiyor. ne yaparsa yapsin ne kadar mücadele etsede artik yasanan caği yakalayamadigini idrak ediyor. ve böylelikle artik yavas yavas kabuguna cekilip vadesinin dolmasini bekliyor. ammavelakin yasadigi hayatin zorunluklarindan ve formalitelerinden ötürü topluma karismak zorunda kaliyor. ve bir baskiyor ki konustugu ve muhatap oldugu insanlar ayni ulkenin vatandalari oldugu halde ne yazik ki onlarin lisanlarindan ötürü anlayamiyor anlasilamiyor. toplumuzda anlasilamayan insanlara vurulan deli yahut terelli damgasini yiyor. bundan ötürü ilgili kisi kendi kendine vazgec gönül şarkisinda gecen ''vaz gec gönül sesini duyan yok'' mısrasinin icinde terennum etmekte oldugunu farkediyor. ve takibinde yenilmislik, ufunet ,yalnizligini bile kaybetme gibi durumlarla karsi karsiya kaliyor. bence kalabaliklar arasina yalniz kalma hissiyati budur.