bugün
- assembly kodu12
- cengiz ünder'in bıyığı10
- junkman12
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar13
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- sexting haram mıdır22
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı58
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- anın görüntüsü17
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- manyak olmaya karar verdim9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
insanı yiyen bitiren bir korkunun oluşmasına sebep olan bir rüya, daha doğrusu bir kabustur.
geçenlerde yine geç yattığım günlerden biriydi. rüyamda annemin öldüğünü gördüm. ölümünü görmemiştim ama babam söylüyordu bu acı gerçeği. ne yapacağımı
bilemiyordum. kendimi yatağa yüzüstü fırlatıp ağlamaya, tepinmeye ve "niye? niye annem öldü?" sorularını kendi kendime sormaya başladım.
daha sonra annem bir günlüğüne geri döndü. yalnızca bir günlüğüne tekrar yanımıza gelmiş, daha sonra tekrar gidecekmiş. ben her ne kadar ona sarılsam,
ağlasam da o benimle ilgilenmiyordu. bir gün sonra geri döneceğini bilmenin acısıyla tekrar kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım. sonra "allah'ım, ne
olur annem geri dönmesin" gibi dualar etmeye başladım.
hani bazen kötü bir rüyanın ortasında, "bu bir rüya, birazdan uyanacağım" der, yaşadıklarınızın tamamen bir rüyadan ibaret olduğunun farkına varıp rahatlarsınız
ya, işte bu rüya bunun tam tersiydi. her şey olabildiğine gerçekti. gerçek hayattan ayırt edilemeyecek kadar gerçekçi ve ayrıntılar atlanmamıştı. annemin
üzerindeki kıyafetler, abimin odasında dinlediği müzik, her şey hala aklımda...
ve daha sonra uyandım. uyanır uyanmaz da yataktan dışarı attım kendimi. normalde kötü rüyayı kafamda tartar, "iyiki gerçek değilmiş lan" derdim. ama bu
sefer belki rüyanın gerçekçiliğinden, belki de duyduğum korkudan dolayı bunu yapmamıştım. koşarak salona gittim. annem mutfaktaydı. öyle koşarak geldiğimi
görünce "ne oldu bu saatte?" diye sorup yanıma geldi. bir şey diyemiyordum. "anne, anne" diyebiliyordum sadece. koltuğa oturup da ona sarıldığımda ise
hüngür hüngür ağlamaya başladım. annem ne olduğunu soruyor, benden cevap alamıyordu. ağladım, ağladım... sesime abim de içerden gelip yanıma oturdu.
"anne, senin... rüyamda sen ölmüştün..."
ve ardından da bilindik teselli cümleleri: "ömrüm uzamış, ömrüme ömür katılmış..." bu tür şeylere zaten inanmayan ben, bu tesellilerle biraz da olsa kendime
gelmiştim.
--spoiler--
ya o rüya gerçek olsaydı?
sen gerçekten gitmiş olsaydın.
ne yapardık sensiz,
yaşayabilir miydik biz!..
--spoiler--
bunlar da bu rüyayı düşününce aklıma düşen dizeler.
geçenlerde yine geç yattığım günlerden biriydi. rüyamda annemin öldüğünü gördüm. ölümünü görmemiştim ama babam söylüyordu bu acı gerçeği. ne yapacağımı
bilemiyordum. kendimi yatağa yüzüstü fırlatıp ağlamaya, tepinmeye ve "niye? niye annem öldü?" sorularını kendi kendime sormaya başladım.
daha sonra annem bir günlüğüne geri döndü. yalnızca bir günlüğüne tekrar yanımıza gelmiş, daha sonra tekrar gidecekmiş. ben her ne kadar ona sarılsam,
ağlasam da o benimle ilgilenmiyordu. bir gün sonra geri döneceğini bilmenin acısıyla tekrar kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım. sonra "allah'ım, ne
olur annem geri dönmesin" gibi dualar etmeye başladım.
hani bazen kötü bir rüyanın ortasında, "bu bir rüya, birazdan uyanacağım" der, yaşadıklarınızın tamamen bir rüyadan ibaret olduğunun farkına varıp rahatlarsınız
ya, işte bu rüya bunun tam tersiydi. her şey olabildiğine gerçekti. gerçek hayattan ayırt edilemeyecek kadar gerçekçi ve ayrıntılar atlanmamıştı. annemin
üzerindeki kıyafetler, abimin odasında dinlediği müzik, her şey hala aklımda...
ve daha sonra uyandım. uyanır uyanmaz da yataktan dışarı attım kendimi. normalde kötü rüyayı kafamda tartar, "iyiki gerçek değilmiş lan" derdim. ama bu
sefer belki rüyanın gerçekçiliğinden, belki de duyduğum korkudan dolayı bunu yapmamıştım. koşarak salona gittim. annem mutfaktaydı. öyle koşarak geldiğimi
görünce "ne oldu bu saatte?" diye sorup yanıma geldi. bir şey diyemiyordum. "anne, anne" diyebiliyordum sadece. koltuğa oturup da ona sarıldığımda ise
hüngür hüngür ağlamaya başladım. annem ne olduğunu soruyor, benden cevap alamıyordu. ağladım, ağladım... sesime abim de içerden gelip yanıma oturdu.
"anne, senin... rüyamda sen ölmüştün..."
ve ardından da bilindik teselli cümleleri: "ömrüm uzamış, ömrüme ömür katılmış..." bu tür şeylere zaten inanmayan ben, bu tesellilerle biraz da olsa kendime
gelmiştim.
--spoiler--
ya o rüya gerçek olsaydı?
sen gerçekten gitmiş olsaydın.
ne yapardık sensiz,
yaşayabilir miydik biz!..
--spoiler--
bunlar da bu rüyayı düşününce aklıma düşen dizeler.
güncel Önemli Başlıklar