mesnevi 3371 3380

3371. "Bu ne biçim şükür? O bizim kötülüğümüzü istiyormuş, anlaşıldı" diye düşündü. Sağır bir sözdür, tasarladı ama yanlış düştü.
3372. Sonra "Ne yedin?" diye sorunca hasta "Zehir" dedi. Sağır "Afiyet olsun" der demez hastanın kahırlanması fazlalaştı.
3373. Sağır, bundan sonra da "Tedavi için hekimlerden kim geliyor?" diye sordu.
3374. Hasta "Hadi be, defol, Azrail geliyor!" diye cevap verdi. Sağır "Ayağı pek kutludur, sevin, neşelen!" dedi.
3375. Sağır; şükür, böyle bir zamanda hal hatır sorup komşuluk hakkını gözettim diye sevinerek dışarı çıktı.
-Sağır, eşekliğinden tamamı ile aksini sandı, ziyanın ta kendisi olan o işi kâr zannetti.
3376. Hasta ise "Bu, bizim canımıza düşmanmış, onun cefa madeni olduğunu bilmiyormuşuz" diyordu.
3377. Hatırına yüz türlü kötü şeyler geliyor, ona türlü türlü haber göndermeyi kuruyordu.
3378. Kötü bir yemek yiyenin o yemeği kusuncaya kadar gönlü bulanır.
3379. işte hiddeti yenmek budur; onu kusma ki karşılık tatlı sözler duyasın.
3380. Sabrı olmadığı için hasta kıvranmakta, "nerede bu kötü sözlü köpek ki ...

devamı için:

(bkz: mesnevi 3381-3390)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 3361-3370)