sex and the city 2

2 saat önce izlediğim ve parasıyla kendine eziyet edenler listesine bir numaradan giriş yapmamı sağlamış filmdir. dizinin ilk sezondan 5-6 bölümünü, ve ilk filmini izlemiş biri olarak 2. filmin korkunç ötesi olduğunu üzülerek bildiriyorum. zaten genel olarak dizinin paçalarından akan üst sınıf kadınların dramını yadırgıyordum ama ilişkiler üzerine tespitleri, cinselliğin* işleniş şekli vs sebebiyle yine de "eh işte izlenebilir" diyordum. ama 2. film bu kadarcık övgüyü bile hak etmiyor kanımca.
--spoiler--
film tam bir oryantalizm örneği. orta yaş üstü kadınlarımız Abu Dabi*ye tatile gidiyor bir şekilde. uçağa binmeleriyle birlikte korkunç batı algılarını saçıyorlar üstümüze. homojen bir ortadoğu olduğunu varsayıyorlar ve o homojenliğin içini gizemle, aşırı lüksle, sekse karşı aşırı tutucu algıyla dolduruyorlar. mesela kadınlarımızın her birinin özel uşağı, bir nevi kölesi var kaldıkları otelde. "artık çekilebilirsin" demeden kıpırdamayan cinsinden.. otelin havuzu bir yandan slipleriyle yüzen esmer tenli seksiliğin doruk noktasındaki arap erkekleriyle dolu, bir yandan da tesettür mayolu kadınlarla. yani bir yavaş demek istiyorsun. tesettür mayo giyen kadının o erkeklerin yanında havuza girmeyeceğini hiç mi düşünemedin? sonra kadınlarımız sivri topuk terlikleriyle başlıyorlar çölde yürümeye. tabii etraflarında onlara hizmet eden koca bir seksi arap erkek ordusuyla.. akşam oluyor, gizemli gizemli nargileler tüttürülüyor. samantha ablamız tabii ki bahçemsi bir yerde sevişmek istiyor erkeğiyle ama yan masada tesettürlü eşiyle akşam yemeği yiyen bağnaz(!) bir arap polise şikayet ediyor "vayyyy bunlar toplum içinde bla bla " diye. pis cahil araplar oluyor hepsi böylece. bir başka sahnede kadınlarımız yine bu korkunç cahil arap erkeklerden kaçarken (çünkü samantha yolda çantasını düşürür ve yerlere prezervatifleri saçılır o da başlar "yeahhh, i am fucking, var mı diycenizz??" nidalarına, sonra da erkekler bunları kovalar!!) peçeli kadınlar bunları içeri alır. aaa ne çıksa beğenirsiniz o peçelerin içinden? tabii ki chanel, dior elbiseler! arap kadınların mesajı şu "arabız ama bizde de moda var, e biz de kadınız. zaten kadının modadan gayrı ne derdi var ki?" bizim çığlıklar eşliğinde olaya tepki veren amerikalılarımızın çığlıklarının altındaki mesaj da "inanmıyorummm, sizde de varmış modaa!!"
--spoiler--
bunlar bir çırpıda aklıma gelen filmdeki oryantalist sahnelere örnekler. başka bir sürü steriotype daha var filmde. mesela filmdeki eşcinsel erkek algısı da akıllara zarar. nasıl eşcinsel erkeklerin elinden çıkmış o senaryo şaşıyor insan. özetle gitmeyin efendim, gerçekten korkunç!!