bugün

bir kızın bütün hayatına mal olması

suç onda değil asalak bünyede. dünyanın merkezi neresi ki acaba? kime göre nerede?

tutku...

nedir ki bunun sonu? ağır ölüm, derinden ve sessizce. bu mudur acaba?
o da aynı düşünüyor mudur acaba? nedendir bir insana bu kadar tapmak?

aslında daha dalında taze bir çok sevgi bu kontrolsüzlüğün esiri olabiliyor. kendi hayatlarında ki kaybolmuşlukları, kimsesizliği, birilerine sığınabilmeyi, çaresizliği, ''herkes yapar o yapmazcı'' düşünceyi peydahlayan; birilerinin de seni özlediğinin, istediğinin, umursadığının düşüncesini yaratan ruhsal kaybolmuşluk.

hep üstümüzü örtecek bir çatı, en güçsüzlüklerimizi ve hatta ezik hallerimizi örtecek yeri geldiğinde görmeyecek bir örtü.

belki o bunları yapmıyorken bile ruhta oluşan ''aslında yapmak istemişti'' hissiyatı. hepsi aslında hepimizin içinde yatan epilepsik isteklerdir. yaşanmamış bir şeyi öyle olduğunu düşüne düşüne yaşatmak.

aslında inanmak istediğin yalnışa inanmak.
kendi yalnışlarının doğru olduğu sanısı. herkes de bir parça vardır mutlaka.

en kötüsü de aynı şeylerin tekrarlandığına sürekli şahit olmak...
güncel Önemli Başlıklar