bugün

buz gibi havada mendil satan yaşlı teyze

az önce avcılar köprüsünde kendisine rast geldiğim teyzedir. içime resmen kor oturdu. bu havada üşüyorken bu kor beni ısıtmak yerine daha da soğuttu hayattan. düşündüm , şükrettim, o orda bu havada ağzından dumanlar çıkartarak akşam evine bir ekmek götürmek için didinirken ben ise ağzımdan sigara dumanını çıkarıyordum. attım sigarımı, köprünün tepesinde duraksadım. her yerimi hüzün kapladı, zaten duygusal adamım vesselam iyice duygusala bağladım. kalbim hızlı hızlı çarptı iç çektim, kendime gelemedim. halen de kendimde değilim. dilenmiyordu, hırsızlık yapmıyordu sadece alın teri ile (bu soğukta ne kadar ter olabilir ki) orda oturmuş hayata meydan okuyordu. gerçek hayat böyle bir şeydi işte.