bugün

istiklal marşı nı okumama hakkı

hayat akıp gidiyor, okul bitirme derdinde olanlar, iş hayatının orospu ruhları, evlenme derdi, çoluk çocuk yapsam mı düşüncesi, yaparsam bakabilir miyim , okutabilir miyim endişeleri vs... gidiyor hayat bata çıka yorgun argın.. çoğu zaman yalnızlıkla mücadeleyle..

8 yaşında okula gittiğimde andımız diye bir şey okutuyorlardı, sonra istiklal marşı. her gün ve her hafta tekrar edilen şeylerdi. liseyi bitirene kadar devam etti. öyle bayan bir monotonluktu ki, kanını akıtsan türktür bu yazısı! çıkacak olan arkadaşlar bile cıvıtıyorlardı bu dini törenlerden farksız olan devlet zorunluluğuna..

andımızı 4.sınıftayken bırakmıştım çok iyi hatırlıyorum. kimseden etkilenmeden. ortaokula geldiğimde ise istiklal marşı anlamsızlaşmıştı benim için. ama kanında türk yazan evinde ona ezberletilenlerle sokağa çıkan arkaşlarım gibi bu törenlerde osurmuyor, şu kızın götü de ne güzel rüzgar esse de götünü görsek cıvıklıklarına karışmıyordum. yıllarca saklanarak yaşadım. onlar böyle zevzeklikle yapsa bile gerektiğinde biz türküz amınakoyarız yüce ulusumuz gibi şeyleri dile getirdiğinde bir anormallik sezilmiyordu. ama ben düşüncelerimi aileme açıkladığımda boşuna ekmek vermişiz biz sana gibisinden manalı espriler şeklinde geri bildirimler alıyordum. düşüncelerim beni anormal yapıyordu. arkadaşlarımı ise normal. davranışlar önemsizdi çünkü bu toplumda, önemli olan ne söylediğindi hissetmesen bile.

bugün kürtlere veryansın ediliyor. istiklal marşını neden okumuyorlar diye. hatta küfür ediliyor . küfre alıştığımız için söylemeyeyim dedim ama tutamadım kaçırdım.

illa bir sebebi olması gerekmiyor istiklal marşını bağıra bağıra okumamak için. içinden gelmiyorsa okumazsın. ama kürt olduğun için okumuyorsan bunu illa terör ile bağdaştırıyorlar. hainlikle bağdaştırıyorlar. çok kürt biliyorum ben istenilen şekilde marş okuyan ama temel haklarında bir farklılık hala göremiyorum. üstelik sanki baba bir görev vermiş yaparsa bunu ödüllendirecek gibi bir hava var. ilginçtir.

az önce dedik ki bu marş bir monotonluk üzerine kurulmuş. öyle ki, geçen ay memlekete gittim ve ne göreyim bizim peder bey'in oturduğu apartmandaki yönetim kurulu toplantısının başında bile milleti ayağa kalkmış marş okurken gördüm. üzülsem mi gülsem mi bilemedim.

her şeyi geçtik, yukarda girizgahını da yaptık. hayat yorucu birader. o, bu, şu... sıçmaya bile zaman bulamazken bazen onu bile unuturken, nedir ki bir marş bunun yanında...

hayatın kendisi devletin emrettiği bir marştan çok daha önemlidir...
güncel Önemli Başlıklar