öldürüldüğü iddia edilen ermenilerin mezarları

soykırım sözü, ermeni lobisinin siyasi propaganda aracı haline gelmiştir ve bu konuda türkiye'nin çıkarları açısından dikkatli olunması gerekir. ayrıca ermeni lobisinin abartılı rakam ve iddiaları peşinen doğru kabul edilemez. bu tespitler yapıldıktan sonra dikkat ve sağduyu ile ele alınması gereken ifade.

1915'te, sayısı ermeni lobisi tarafından çok abartılmakla birlikte, çok sayıda ermeni gerçekten ölmüş veya öldürülmüştür (osmanlı devletine karşı isyan eden ve savaşanların savaşta ölmesi normaldir, öyle yapanları elbette ki tehcir sırasında ölenlerden hariçte tutmak gerekir). öldürülenlerden çok daha fazlası da anadolu'dan sürülmüş veya göç etmiştir. mezar yok denerek 1915 öncesi ve sonrası arasındaki ermeni nüfus farkı açıklanamaz.

1) bu mantıkla gidilirse, hitler de soykırıma uğrattığı yahudilerin çok büyük bir kısmını yaktırdığından, "yahudi mezarları yok, o zaman yahudi soykırımı olmadı" gibi sakat bir mantık ortaya çıkabilir.
2) çok kalabalık bir ermeni nüfusu o sırada kaçmakta veya zorunlu olarak göç etmektedir. dolayısıyla durup ölülerini gömecek vakit bulamamış olmaları gayet beklenen bir şeydir. öldürenler açısından da benzer mantık geçerli olduğundan muhtemelen çok fazla toplu mezarla uğraşmamışlarddır. yakmış veya nehre atmış da olabilirler.
3) üzerinden 95 yıl geçmiş cesetlerin her taşın, her ağacın altından çıkmasını beklemek çok da mantıklı değildir.

dolayısıyla hamaset ile konuşmak yerine 1915 olaylarını ermeni lobisinin veya türkiye'nin aleyhine çıkarları olan başka devletlerin inisiyatifine bırakmamamız ve kendimiz objektif olarak inceleyip, objektif şekilde yüzleşmemiz ve halkımıza da bulguları artısıyla eksisiyle (evet, artısıyla da, çünkü ermenileri öldürülmekten saklayan çok sayıda vicdanlı türk insanı hakkında bilgiler de böylece ortaya çıkacaktır. çünkü türk halkı özünde merhametlidir ve 1915 olaylarına türk halkının genel bir katılımı yoktur, aksine, karşı çıkışlar da vardır) anlatmamız gerekir. böylece hem ortaya çıkacak sonuçlar olayların adının soykırım olması gerekmediğini ve bu sözün ağır kaldığını ortaya koyacak, hem 1915'te öldürülen türk atalarımız ile ilgili gerçekler de detayıyla ortaya çıkacak, hem de olaylara ilkokul tarih kitaplarında anlatılmadı diye bilmediğimiz için köpürerek yaklaşmak yerine bilgi ve sağduyuyla, yani ayaklarımız yere basarak yaklaşma imkanı ortaya çıkacaktır. böylece sözde mezar gibi müstehcen laflar da ortaya çıkmamış olacaktır.

(bkz: ölümle şaka olmaması)