bugün

yurtsever cephe bursa inisiyatifi

yurtsever cephe inisiyatiflerinden biri

--spoiler--
Bursalı yurtseverler;
Uzun süredir memleketimizin bu durumundan hoşnut olmayan emekçilere, aydınlara AB bir umut olarak gösteriliyor. Kimileri AB'nin işsizliği, yoksulluğu ortadan kaldıracağını düşünürken, kimileri insan hakları ve demokrasi getireceğine inanıyor ama bu düzenin ülke insanlarına sunduğu son umut olan AB'nin gerçek yüzü gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Çıkan yasalar, tarım politikaları, eğitim ve sağlık alanındaki özelleştirmeler AB'nin aslında emperyalist bir birlik olduğunu açıklıkla gözler önüne seriyor.
AB ilerleme raporlarında bizim çok iyi bildiğimiz IMF programlarına sadık kalınmasını istiyor. IMF programının öngördüğü özelleştirme, sosyal devlet uygulamalarının tasfiyesi, ekonomi yönetiminin emperyalist kurullara devredilmesi gibi neoliberal politikalar tümüyle benimseniyor. AB anayasası ise yoğunlaştırılmış serbest piyasa ekonomisini yasallaştırıyor.
Sağlık alanında, ilaç ve sağlık tekellerine daha fazla kaynak aktarılırken, emekçilerin alınterleriyle kurulan SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na deviredilerek özelleştiriliyor. Eğitimde ise vakıf üniversiteleri adı altında kurulan özel üniversitelere daha fazla devlet yardımı sağlanırken, eğitim alan gençlerimizin sadece en yetenekli olanlarına ucuz emek gücü olarak AB kapılarını açıyor.
AB Anayasası ile ülke egemenliğimiz teslim edilirken, uyum yasaları ile demokratikleşme adı altında dayatılan yasalar daha fazla hapis, daha fazla tecrit getiriyor.
Yugoslavya'yı parçalayan; Irak işgaline asker göndererek katılan anayasa taslağına terörizmle mücadele adına hem üye ülkelere hem de üye olmayan ülkelere askeri müdahalede bulunabileceğini yazan, Avrupa Ordusu'nu kurma yolunda ilerleyen AB'nin daha 'barışçıl' daha 'insancıl' bir kapitalizmi temsil ettiğine inanmamız isteniyor.
Sadece kendi tarım üreticilerini destekleyen AB ülkeleri, biriken stoklarını eritmek ve tarım tekellerinin kârlarını artırmak için yeni pazarlara ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle Türkiye'de tarım destekleri kaldırılıyor, kooperatifler ve devlete ait tarım kuruluşları tasfiye ediliyor. AB'li sermayedarlar en verimli topraklarımızı satın alıyor. Tarımsal üretim açısından kendi kendine yeten az sayıdaki ülkeden biri olan ülkemiz dışa bağımlı hale getiriliyor.

Bursalı yurtseverler,
Türkiye sermaye sınıfı ve emperyalistler ülkemizin tüm değerlerine saldırıyorlar.
Onlar, Bursa'da Havlucu Recep'in, tornacı Hasan'ın alınteriyle yarattığı değerleri istedikleri gibi alabileceklerini zannediyorlar.
Onlar, kültürümüzü, aydınlanmacı kimliğimizi modernleşme adına emperyalistlere teslim edeceğimizi düşünüyorlar.
Yurtseverler, onlara bu ülkenin sahipsiz olmadığını, bu ülke insanlarının da AB'nin kapısında diz çökenler gibi onursuz olmadığını gösterecek.
Çağrımız bu ülkenin gerçek sahiplerine, onurlu aydınlarına ve emekçilerinedir.

Menekşe Selvitopu (Öğretmen), ilhan Özer (Ressam), Vahit Yılmaz (Öğretmen), Tamer Uysal (Araştırmacı-yazar), Mustafa Özçelik (inş. Müh.), Sürmeli Selçuk Söğüt (Maliyeci), Raşit Gürbüz (Mali Müşavir), Mustafa Hasırcı (Öğretmen), Ferhan Yeşil (Emekli), Aslı Evke (Avukat), Ayhan Demirer (Sendikacı), Çetin Erdolu (Hekim), Menderes Deniz (Karayolları işçisi)
--spoiler--

kaynak: http://www.yurtsevercephe.org/