bugün

özne karşısında özün gerekli üstünlüğü

özneyi özne yapan özün, özneye şekil vermesi, onun kıvrımlarını ya da sınırlarını belirmesidir.

tekerleme gibi oldu. biraz açmak lazım gelir.

öz dediğimiz(benlik) doğumla beraber kişinin edindiği, aslında ona verilendir. doğumundan sonra aile, çevre, kültür, din gibi faktörler özün biçimlenmesini sağlar ve özne(ben) oluşur. özne demek, kimliğinin belli olması demektir. bir çocuk ona sunulan fırsatlar dahilinde kendini geliştirebilir ancak. ve süreç devam ederken özne olduğunu anlar. süreç devam ediyor dedim ya, ölümle sonlanan bir süreçtir bu, ki dış faktörlerin etkisi bir insan üzerinde ancak o zaman son bulur.
yaşlı insanların gençlik anılarını dinlediğinizde, o yıllardaki kişilik yapılarının şimdiki hallerinden ne denli farklı olduğunu vurgular, her yeni anıda bulunduğu halden yaşlılığın verdiği etkiyle şikayet ederken, diğer yandan da yaşanmışlığın etkisiyle kişiliğinin iyi olduğunu vurgular.
bir de genç nesli dinleyin bakalım neler söyleyecekler. çocukluk anılarından hep komik olanlar seçilecektir ve çocuksu her eylemin o zamanlar güzel gelse de şimdiki bakışıyla çocukluk olduğunu ifade edeceklerdir. çünkü benlik, ben olma sürecinde aşama kaydetmiştir.
lakin, bu anlatımlar aslında vurgu yapılan özdür. geriye doğru gidiş bunu anlatır bize.

ben bir toz bulutuyum, döner dururum eksenimde.