bugün

pkk lıların birer birer dönmesi ve törenler

o zaman barışmayalım, savaşa devam! mı demeliyiz? sanırım değil... zor zamandan geçiyoruz. cesur olmalıyız, geçmişin esiri olmamalıyız... acımızın karşılıklı olarak üstüne tuz basmalıyız ve yeni savaşları, ölümleri önlemek için barışmalıyız!

barışı savunmak da gerçekleştirmek de her zaman zor olmuştur ama bizi sürüden ayıran da budur aslında.
biraz eskiyen korkularımız değil, sağduyumuz ve umutlarımız bulaşıcı olsun...

yılların ezberini bozmak, devletin ve medyanın oluşturduğu çarpık algı çemberini aşmak kolay değil. tedirgin kardeşlerimizi anlamaya çalışmak da önemli. ama barış için sevinme hakkını kimsenin elinden alamayız, almamalıyız, o koronun mümkünse parçası olmalıyız. çünkü ülkemizin birliği ve geleceği o koroda, o aşure kazanında saklı. çok sesli, çok renkli, çok kültürlü... aşuredeki her renk hem kendisi olarak kalıyor, tadını katıyor aşureye hem de herkesin ortak oluşturduğu bir aşure tadı oluşuyor. kimseyi ezmeden, kendi tadını tümden yitirmeden, yeni bir tad için sevinmeyi de ihmal etmeden... sevinenlere de kızmadan elbet.

barış yapmak savaşmaktan daha zordur; barış kararı vermek savaş kararı vermekten daha zordur.