bugün

fırat ve dicle nehirlerinin kiralanması

özelliktir. mesela dicle ve fırat suları kiraya verilince öpözel nehirler oldular. şaka bir yana, şuna özelleştirme demeyin artık, durumun seviyesine göre satılması veya kiralanması deyin. çünkü özelleştirme çok nazik ve önemsiz kaçıyor ki bu konuların çok önemli olduğunu düşünüyoruz değil mi?

türkiye su ihtiyacanın yaklaşık %20sini fırat ve dicleden karşılıyor, lakin fırat ve diclenin ne kadar süreliğine kiralandığına dair kesin bilgiler de yok, hem küresel ısınma felaketi çok yakınımızda! bilim insanları "ilerki zamanlarda su petrol kadar değerlencek " diye bağırdıkları halde, iktidardakiler kulaklarını tıkayıp nehirlerimizi neden kiralıyorlar ?

su sıkıntısı var, fırat ve dicle'yi özelleştirelim, üzerine baraj kurulsun, hem suyumuz, hem elektriğimiz hem de paramız olsun diye savunuyorlar, sizde kekliğinize doymayın hala sol framede ece gürsel'in dedikodusunu yapın.

neyse, bana bakın!

o nehirlerin üstünde hala yapımı devam eden bir barajlar topluluğu var, gap projesi var işte. daha onun yapımı tamamlanmadığı halde, aslında 1/4 kısmı tamamlanmadığı halde ve şuan bile gap ile canlanan doğuda tarımın getirdiği gelirin birazını, gap projesi için ayrılsa;

türkiyedeki arazilerin 5te biri kesintisiz suya kavuşacakken, hem suyun getirdiği güzellikle canlanan doğuda tarım kolaylaşıp zenginleşince ve bununla birlikte üretim çeşitlenip artınca doğudaki insanların " bizi unuttunuz " sözleri yerine, refah ve huzur bırakıcakken, belkide terörün en önemli sebebi olan kuru topraklarımıza rahmet durmadanakıcakken,

bunlar neden dicle ve fıratı kiralıyorlar ? amaaaan, bunları düşünmeyin.

beyler, türk kızlarının güzel olup olmadığını, siz bayanlar türkiye'ye gelen lüks ayakkabı markalarını düşünün, düşünmeyin demiyorum. türkiye buralardayken düşünün.