bugün

hz muhammed in resmedilme yasağı

bizzat hazreti muhammed tarafından allah'ın izniyle hayata geçirilmiştir ve allah'ın emridir. bu eyleme sahip çıkmak, hayatı boyunca yaşadığı çevreyi putperestlikten vazgeçirip tek olan allah'a ibadete çağıran bir peygamberin davasını devam ettirmektir. zamanında budistlerin düştüğü o saçma yanılgıya düşmemektir.

müslümanlar hiçbir şeyi dokunulmaz yapmazlar, ta ki allah'tan başka. allah'a ait olandan başka. bu bağlamda allah ve onun sözleri dokunulmazdır, başka hiçbirşey dokunulmaz değildir. hz.muhammed'i eleştiren bir insana hakaret etmez müslümanlar, o insana hz. muhammed'i anlatır o insanı buna iknaya uğraşırlar. bunun çabasını verirler. hz. muhammed hayatı boyunca kendisine yapılan eleştirileri engellemeye mi çalışmış ki biz böyle bir çabaya girişelim?

bir başka mevzu hz. muhammed'in hırkasının ve sakalının öpüldüğünün sanılması. kulaktan duyduğunuz böyle şeylere nasıl inanırsınız, onu geçtim inandığınız bu kulaktan dolma şeyleri kurallarından haberdar olmadığınız bir dine, islam'a nasıl yamarsınız? bu iftiraya nasıl ortak olabilirsiniz? sanırım ancak bu aşağılık durumu kendinize yakıştırarak. troll olmayı kendinize yedirerek. sandığınızın aksine kimin olursa olsun sakalını ve hırkasını öpmek bidat ve allah'a şirk'tir. umre'de ve hacc da kabeyi öpmeye kalkışın da bakın size ne yapıyorlar?

söz konusu peygamberin resminin yapılmasını onu şekilden arındıran ve allah'la bir tutan bir yaklaşım olduğunu iddia edenler var. göbeklerinden sallıyorlar bu iddiayı. zorlama yapıyorlar, kendileri de bunun farkındalar, çünkü troll'ler, bunu meslek edinmekten asla gocunmamışlar, bu seviyesizliği kendilerine giysi edinmişler. islam'a girerken söylediğiniz kelime-i şehadet'te şöyle dersiniz; "şehadet ederim ki allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki muhammed allah'ın kulu ve resulüdür." yani hz. muhammed'in de insan olduğunu ve allah'ın kulu olduğunu kabul edersiniz, bunu kabul etmezseniz asla ve asla müslüman olamazsınız. evet o insandır, kabri de medine'dedir. her insanın bir kabri olacağı gibi onunda kabri vardır ve o da tüm diğer yaratılmışlar gibi vefat etmiştir.

kimilerinin asla anlayamayacağı üzere insan yer yüzünü imar etme göreviyle dünyaya gönderildi. bu açık ve net şekilde bakara suresi'nde allah tarafından bildirilmiştir.

--- alıntı ---

30. (Ey Resûlüm!) Hani Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde (hükümlerimi yerine getirecek) bir halife (yetki ve yöneticiliğe elverişli insan)(1) yaratacağım." demişti. (Melekler de: "Yâ Rab!) Biz seni hamd (övgü) ile yüceltip ve seni bütün noksanlıklardan tenzih edip ulularken, orada (senin emirlerini tutmayıp) bozgunculuk çıkaracak ve kan akıtacak birisini mi yaratacaksın?" dediler.(2) (Allah da): "Şüphesiz ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." dedi.
31. (Allah, yarattığı) Âdem'e (eşyaya ait) bütün isimleri öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi! Görüşünüzde doğru iseniz, onların isimlerini bana haber verin." dedi.
32. (Melekler de: "Yâ Rabbi!) Seni (bütün noksan sıfatlardan) tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Her şeyi hakkıyla bilen, 'hüküm ve hikmet sahibi' mutlaka o sensin sen." demişlerdi.
33. (Bunun üzerine Allah:) "Ey Âdem! Eşyanın isimlerini onlara (hemen) haber ver" dedi. (Âdem de onların) isimlerini onlara bildirince (Allah): "Ben size, göklerin ve yerin gaybını (sırlarını/hikmetini) bilirim, (ayrıca) açıkladığınız ve gizlediğiniz her şeyi de bilirim, dememiş miydim?" dedi.

Dipnotlar:
1-Derveze, V, 62-63 vd.

2-Meleklerin bu sorusu ne insanla ilgili geçmişten gelen bir bilgiden dolayı, ne de bir itiraz içindir. Ancak yüce Allah'ın, bir şeyin hikmetini, meleklerin bile akıl yoluyla bilemeyeceğini göstermesi ve onların cinlere bakıp da onları insanlarla kıyas yaparak soru sormalarına imkan verdiği içindir. Yüce Allah'ın kudretine kesin inananlar, Hz. Âdem'i ilk insan bilmekte ve böyle inanmaktadırlar. Bazılarının dayanaksız olarak, "Hz. Âdem'den önce insan vardı." demeleri asla doğru değildir. Çünkü, eğer Hz. Âdem'den önce insanlar olsaydı yüce Allah: "Ben bir halife yaratacağım." demez ve meleklerin sorusuna "Onlardan daha iyi/onlar gibi olmayacak bir halife -insan- yaratacağım." buyururdu."

--- alıntı ---

bugün avrupa'ya fen ve sosyal ilimler için teşekkürlerini sunup onlara tapanlar, söz konusu bilimlerin temelinin avrupa'ya müslümanlardan geçtiğini asla bilmezler. çünkü onlar kördürler, sağırdırlar. ne entelektüel bir çaba ne de hikmetin arayışı içindedirler. yunan felsefesini ve bilimini, bugün sayabileceğiniz her türlü bilim dalının temelini islam alimlerinden aşırmış avrupa, bu alimlerden aşırdıkları bilgilerin tek bir harfini dahi değiştirmeden kendilerine mal etmişlerdir. bugün islam alimlerinin ortaya çıkarılan yazma eserleri ve onların çevirileri her gün yapılan yeni bir çalıntıyı ortaya çıkarıyor. hoş zaten bunu artık avrupa'da kabul ediyor!

acaba ibn-i sina, ibn rüşd, ibn arabi, gazali, farabi, harezmi, nizamülmülk, ibn tufeyl, kındi, sadrettin konevi ve daha niceleri olmasaydı kayıp yunan mirası ve onların çok daha ileri götürülmüş hallerini nasıl elde edecekti avrupa? matematik'i bulan ve bu ilmi geliştiren kimdi acaba? matematik olmadan herhangi bir bilimde uzmanlaşmak mümkün müydü? yoksa siz hala mikropları ilk olarak pasteur'un keşfettiğini mi sanıyorsunuz? eğer öyleyse fatih sultan mehmed'in hocası akşemseddin'in aldığı notlardan, yazdığı kitaplardan bihabersiniz demektir. evet onlardan dört yüz yıl önce mikropları keşfetmişti islam dünyası!

ama siz kendinizi aşağılık görmeye ve islam'ın yeryüzüne kazandırdıklarına kör ve sağır olmaya devam edin, elbet allah'ın hakkınızda bir hesabı var!