bugün

kadınların alınıp satıldığı o güzelim yıllar

bir geçmiş zaman özlemi. öyle yıllardı ki eskimezdi kendi kadınına duyduğun zarif sevgi ve sadakat. sanki sen onu satın almışsın gibi değil, o sana sahipmiş gibi, ve böyle karşılıklı sahiplenişlik. sanki vücudunda değilmedik tek yer bırakmadan, aşkın bir başkasının teninde kendine dokunmak olduğunu bilircesine net bir duyguydu o zamanlar. aşkı yaratan ötekinin 'yok'luğu olmazkenden evvel, malın senin olduğunun bilincinde, kaybetmeyeceğinden eminken yine de ihtiyaç duymak ve duyulmak. mal karşılığı mal almak, daha doğrusu hizmet almak.

ve böyle ters psikoloji yapmazdı o devirlerde insanlar, 'ahaha bak bu sefer insan ticareti yapan sefillerle taşak geçiyor' diye düşünecek kadar zeki değildiler. ama bu devirlerde de bunun ötesine gidemeyeceğimizden utanıyoruz ya. ve yine elimizden bi bok gelmeyip klavyeden medet umuyoruz şairin dediği gibi..