bugün

taceddin dergahı

Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hacı Bayram Veli nin kurduğu Bayramiye tarikatının bir kolu olan Celvetiler için yaptırılmıştır. 1826'da tamir edilmiş ve Sultan Abdülmecit tarafından ilaveler yapılarak türbe, dergah evi, çeşme, hazine ve camiden oluşan bir külliye haline gelmiştir.

Mehmet Akif Ersoy, istanbul'un işgalinden sonra aldığı davet üzerine milli mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya gelmişti. Kendisine büyük hayranlık duyan Taceddin-i Veli Camisi imamı Tevfik Hoca * kendisini karşılamış; şehirde kiralık ev bulmanın çok zor olduğu o dönemde külliyede yer alan bu yapıyı kendisine tahsis etmişti.

Şair, 1. T.B.M.M Burdur milletvekili olduğu yıllarda günlerini bu mütevazı evde geçirdi; dostlarıyla milli mücadele meselelerini tartıştı. Mehmet Akif, bir ulusal marş yazılması için açılan yarışmaya para ödüllü olduğu için başlangıçta katılmamıştı. Yarışmaya katılan şiirlerin hiç birisi uygun nitelikte bulunmayınca dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi nin ısrarı üzerine istiklal Marşı'nı bu evde yazmaya başladı. Gece gelen ilhamı kaçırmamak için bazı dörtlükleri mum ışığında dergahın duvarlarına kazdığı anlatılır. Şair, meşhur ''Bülbül'' şiirini de bu evde yazmıştır.

Yapı 1949'da şehir meclisi kararı ile müze-eve dönüştürüldü ancak uzun yıllar harap durumda kaldı. 1982 yılında yeniden onarıldı ve 1984'te ziyarete açıldı. Müze-ev'de Mehmet Akif Ersoy'a ait cep saati, gözlük, tesbihi, tüfek ve büyük şairin yüzünün kalıbı müzede teşhir edilen eserlerdendir. Evin karşısında 2003 yılında yapılmış olan Mehmet Akif in büstü ile istiklal Marşı'nın ilk iki kıtasının yazılı olduğu bir kitabe yer almaktadır.

Bugün ankara altındağ da Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampusunun sınırları içinde yer alır. Dergahın bulunduğu sokak sonradan Mehmet Akif Sokağı adını almıştır.