bugün

her koyun kendi bacagindan asilmaz

toplumlar için düşünürsek ;topluluk içinde meydana gelecek bozulmalar toplumun tamamını etkileyecektir.Burda bizlere düşen görev gördüğümüz yanlışlıkları düzeltmeye çalışmaktır.

bu konuda behlül dane hazretlerinin bir hikayesini paylaşmadan geçemeyeceğim

Bir gün halka doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahat­sız olanlar, Hârûn Reşîd e gidip; "Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi hâlimize bıraksın. Sonra her koyun kendi baca­ğından asılır." gibi sözlerle şikâyet ettiler. Bunun üzerine Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ'yı çağırtıp, halkın isteğini bildirdi. Behlül Dânâ hiç sesini çı­karmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından ma­hallenin köşe başlarına astı. Bunu gören halk gülerek; "Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zâten." diyorlardı. Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan da bütün mahalle zarar gö­rüyordu. Kokudan durulmaz hâle gelince, aynı kişiler Hârûn Reşîd'e gi­dip, durumu anlattılar. Behlül Dânâ'yı çağırtıp, sorduğunda: "Bir kötünün herkese zararı olduğunu herhalde anladılar. Ben bir şey yapmadım, her koyunun kendi bacağından asıldığını onlara gösterdim." diye cevap verdi.