bugün

sozluk genelindeki adriana lima yavsakligi

bir paris hilton için bile birbirlerine tekme tokat giren, hakkında günlerce sütun sütun haberler yapan, josh holloway'e beni becer teklifinde bulunan, christina'nın cinsel organına kadar başlık açan türk insanı için doğal olan durumdur. çok görmemek lazım. daha kötü şeyler de olabilirdi, neyseki ucuz atlatıldı.

bir tartışmadır gidiyor; yok güzel, yok o kadar da değil vs. vs.

yahu kadın güzelse güzel, değilse değil. ne çıkar? sen beğenirsin, başkası beğenmez, ne değişir?
dünyaca ünlü top model adriana lima'nın senin o "adriana'ya kimse çirkin diyemez huleynnn!" şeklindeki sığ savunmana ihtiyacı var mı? yok sanırsam. hayır, bir de bırak da, o adama göre çirkin olsun veya o kadar da süper güzel olmasın. kendi zevki değil mi? yok ibneymiş, ibnemsiymiş, erkekliğinden şüphe edilirmiş, kadınsa fesatmış, çatlarmış. bu ne be? fikrimizi beyan edince niye ibne olalım kardeşim? düşünce bu düşünce. erkeklik, her görülen güzel kadının içine düşme gerekliliği midir?

yahu, bırakın insanlar rahatça fikrini söylesin. nedir bu milletin ağzına düşüncelerini tıkama, "aa o zaman ibnesin" şeklinde susturma, sindirme, damgalama merakı yahu? adriana hakkında değil, bir başkası olabilir. herkes fikrini açıkça söylesin. sen adriana'ya çirkin veya güzel diyorsun diye, herkesin aynı düşünceye sahip olmasına gerek yok. sen çirkin/güzel dedin diye de koskoca adriana lima bir anda çirkinken güzele, güzelken çirkine dönüşmeyecek zaten. hey allah'ım ya. sidik yarışından, benim babam senin babanı döver kavgasından hiçbir farkı yok.