bugün

ateistlerin inançla ilgili konularda saçmalaması

inanmayan insan yoktur.allah'a inanmayan insan da 'o' nun varlığına birliğine inanmadıgı için aslında bir 'hiç'liğe inanmaktadır.fakat gerçekten inanan bir mümin için islam, onu bu dünyada da öteki dünyada da * mutluluğa götür.islamiyeti anlayabilen onu özümseyen, onu yaşam tarzı haline getirebilen insan bu dünyada da öteki dünyada da mutlu olacaktır.

mümin, sıkıntıya düştüğünde dualarıyla rabbine yönelebilecektir, haline şükretmeyi bilecektir.ibadetleriyle huzura kavuşabilecektir.islamiyetin onu kötülüklerden arındırdıgının, uzak tuttugunun bilincindedir.bu dünyanın bi imtihan dünyası oldugunun farkındadır.rabbinin onu öteki alemde mükafatlandıracagını bilir, fakat bunu bile çok fazla göz önünde bulundurmadan allah'ın rızasını kazanmayı hedefler, çünkü onu huzura eriştiren rabbinin rızasıdır.

oysa allah'a inanmayan bünyenin dara düştügünde el açıp dua edebilecegi rabbi ona göre yoktur..allah'a inanmayan bünye bir 'hiç'liğin içindedir.hayatı hoyratça, anlamsız, günü birlik yaşayıp gider.bir fakire verecegi sadakanın, zekatın o fakiri ne kadar mutlu edeceginin hazzını hiçbir zaman yaşayamaz.oruç tutarak nefsine hakim olabilmenin huzurunu hiçbir zaman hissedemez.kısaca boşluktadır.bu boşluk ve hayatı hoyratça yaşama onun bir mümin'i anlaması önündeki en büyük engeldir. ve ne yazıkki ne yaşadıgını bilemeyen bu bünye mümin'in hayatını anlamsız gördüğü için ancak ona saldırarak ya da gülerek, alay ederek kendini rahat hissedecektir.çünkü ona göre müslümanın yaşam tarzı saçmadır..

nihayetinde allah'a inanmayan bünye, kendi içine düştügü zavallılığı unutarak aslında kendisini hiç ama hiç ilgilendirmeyen fakat saldırarak kendini rahat hissedecegi müslümanın hayatını eleştirmekten de kendini alamaz...
oysa yanılmaktadır, yanılgısını hesap günü anlayacaktır..!