baska sitenin havuzuna bombalama atlamak

ben yaptım bunu. belki sen de!

bizim yazlık siteye daha henüz havuzun yapılmadığı seneler. küçüklükten beri, kayalık yerden denize girdiğimizden, cevvaliz. bombalama atlamak olayını aşmışız falan. ilk kayanın tepesinden öyle mal gibi durup, "annaeeeee bak bak napıcam şimdi" diyip aniden gaza gelerek koşa koşa ayakları da karna çekip, çekilen ayakları da dizden tutarak yüksekten kendimizi sulara bırakıp, çıkan suya hayvanlar gibi gülüyoruz.

derken, yaz geldi mi "baba denize gidelim ya ne olurrr" diye yalvarmaların sonucunda bıkan baba, yazlık site olayına giriyor. tabi haliyle ergen olduğumuzdan o seneler biz de havalar 1500. havuza bombalama atlayanlara, denize girip 2 saat çıkmayanlara, çoluk çocuk hareketleri yapanlara ezilecek böcek gözüyle bakıyoruz. (dedik ya ergeniz) kendimizi bi bok sanıyoruz sitenin kızları olarak. gün boyu değişik bikini giyme yarışmaları, akşamları sitenin kahvesinde "popülerliğin gözü çıksın ayol kaçıncı teklif bu. istemiyorum canım ben o çocukla çıkmam" tadında tam da ağzımızın ortasına vurulasıca küçük, ama kendini büyük sanan kızlardan olmuşuz. bizim sitenin havuzu daha faaliyete geçmediğinden, başka sitelerin havuzuna gidip poz kesiyoruz. banu alkan gibi kafa dışarda, kurbaaa stili yüzmeler, havuzdan çıkınca parmak ucunda yürümeler gırla.

tabii tabii dersin bana monıca belluccıyim.( ahahah evet ben de güldüm buna) sanki, çok değil bundan 3 sene önce o havuza bombalama atlayıp o zamanın ergen gençlerine rezil olan ben değilim...

olayda burda işte;

kuzenle anlaşıp, denizin çok dalgalı olduğu bi gün denize girememenin kıçımızda verdiği huzursuz kurt taaruzuyla, sitenin de havuzunun olmamasından mütevellit koymuşuz kafaya diğer sitenin havuzuna atlayacaz. sanıyoruz ki bekçi bize "yüzün çocuklar, yüzün" diyecek. o sıralar ergen olanlar bizi kendi aralarına alacak, hayat film tadında olacak. hep beraber el ele tutuşup "hayat sevince güzel" şarkılarını söyleyecez. ilk Ayşecik'le dalga geçenlerin, sonradan Ayşeciğe adriana lima muamelesi çekmesi gibi karşılanacaz falan filan.


ne kıçı kırık ayçecik olabildik, ne ele ele tutuşup barış şarkıları söyledik, ne de bekçi "yüzün" dedi lan.

nasıl olduğu hala belli olmayan bi şekilde gaza gelip, bombalama atladım ben bu başka sitenin havuzuna. peşimden kuzen. hemen şezlonglarda oturan sosyetik ablalar bize bok böceği gözüyle baktı. "yavaşşşş her yer su oldu görgüsüz ayılar" bakışlarına maruz kaldık. derken o sitenin bekçi amcası, sonbaharda havuza düşen yaprakları toplamak için kullandığı süzgeçle kuzenle beni yakaladı.
evet bildiğimiz sapı uzun olan süzgeçle.
sudan çıkmış balığa döndük!

evet olay buydu. yine olsa yine yaparım. pişman değilim hakim bey!

tanım: süper olaydır. süzgeçle sizi avlayan bekçi akşama gelir babaya şikayet eder. anne size ceza keser. hala bile kuzenlerle bir araya gelindiğinde anlatılıp gülünür. Yalnız dikkat bacaklara yapışan deniz kumuyla atlamayın, "havuzun giderini tıkadı sizin çocuk" diyip para istiyor bekçi babadan!

sonrası karanlık...