bugün

sabahin bir vakti calan telefon

insanı irkiltir, hemen akla kötü haberleri getirir. genelde de öyledir...

göze uyku girmeyen gecelerin birinde, güneş ışıkları henüz aydınlatmamışken gökyüzünü çalar telefon tüm herkesi uyandırmak istercesine. acı acı öter, bülbülün güle ağıtı gibi. biri gider açar telefonu, sizin tek göz kapağınız henüz aralanabilmişken.

"yok ya ne demek, uyanmam lazımdı zaten. ne? ne zaman? nerdesiniz şimdi? geliyorum ayrılmayın bi yere!"

akla bin türlü paranoya sokar şu cümleler. meraktan için içini yer. olayın aslını öğrenene dek... bir kere de mutlu haber versin sabahın bir vakti çalan telefon. arasın biri sabahın körü, seni çok seviyorum desin, eşek şakası yapsın güldürsün ya da; ama yeter, kötü haber vermesin.