bugün
- bülent uygun10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü20
- fenerbahçe13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi13
- anın görüntüsü20
- sinemaların batma aşamasına gelmesi20
- sivasspor'a verilen penaltı21
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- patiswiss15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı33
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- icardi190511
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- yazarların en rum özelliği11
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington21
- nihavend longa19
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
- icardinin bir haftada 600 üzeri entry girmesi8
- ekşi sözlük17
- türk kızlarının beğendiği erkek tipi16
- bir kadına yaklaşıp adres sormak9
- 21 nisan 2024 real madrid barcelona maçı19
- ona bir şey söyle12
24 eylül 1996...
görsel
yağmurlu, puslu bir sonbahar sabahına uyanmıştık bursa'da...
gökyüzünde kapkara bulutlar...
rahmetli babacığımla evden çıkmadan önce sabah haberlerinde işittik sanat güneşimizi kaybettiğimizi.
sanki evimizden birini kaybetmiştik, kimsenin çıtı çıkmıyor, ağzını bıçak açmıyordu.
annem hüngür hüngür ağlıyor, babamın gözlerinde birkaç damla yaş.
henüz 20 yaşında fişek gibi bir delikanlıydım ben, ama afallamıştım.
zeki müren ölemezdi ki...o bizim gururumuzdu, en büyük bursalıydı...
her neyse, evden çıktık, evin önünde otoparkta arabaya bindim babamın gelmesini bekliyorum, arabayı çalıştırdım, bu sırada arabanın teybini almak için elimi koltuğun altına attım...
o dönemlerde oto hırsızlıkları çoktu, dolayısıyla arabalara kızaklı teyp taktırırdık. akşam eve geldiğimizde teybi söker eve alırdık, lakin her gün her gün rutine bindiği için bazen ben teybi çıkarır, koltuğun altına koyardım.
işte o gece de eve gelirken teybi yuvasından çıkarmış, koltuğun altına koymuştum, lakin sabah arabaya bindiğimde teyp koltuğun altında yoktu.
"baba baba, teybi çalmışlar" diye seslendim babama.
hi.bir şey demedi, normalde acayip fırça yemem lazımdı teybi eve çıkarmadığım için, ama sustu babam.
karakola gittik. (evet karakola, olm, teyp çok pahalıydı lan, napalım. binlerce dolar vermiştim o teybe)
babam şikayetçi olmak için karakola çıktı, bizi emniyet müdürlüğündeki hırsızlık masasına yönlendirdiler. fomara'daki emniyet binasına geldik, dışarısı tıklım tıklımdı. ben arabada beklerken, babam içeriye girdi, aradan 15-20 dakika geçti babam dışarı çıktı.
"ne oldu baba" diye sordum.
"valla tutanak tuttular, oradaki polis, abi bak bu oto teypleri bugün bulundu, içlerinden birini al istersen dedi"
"peki neden almadın baba" diye sordum.
"içlerinde bizimki yoktu ki..." diye yanıtladı. ve devam etti, "oğlum zeki müren'i kaybettik, boşver teybi, artık teyp falan lazım değil..."
o zamanlar herkes dürüst ve namusluydu, kimse hakkı olmayan şeye tamah etmezdi. o gün türkiye'nin her evinde bir cenaze vardı ve biz sanat güneşimizi son yolculuğuna uğurlamak için üzerimize düşen vazifeye hazırlanıyorduk. teyp meyp kimsenin umurunda değildi...
görsel
ha bu arada, rahmetli zeki müren, rahmetli dedem ile de tanışırdı. dedem zeki müren'i şahsen tanır ve çok severdi.
40'lı yıllarda dedem kamyon şoförlüğü yapıyormuş, zeki müren'in ailesinin de çakırhamam'ın arkasında kereste depoları varmış, dedem oradan mal çekiyormuş. o dönem zeki müren henüz 14-15 yaşlarında iken tanışmışlar. sonra tabi 1950'lerde zeki müren ünlü olunca dedem bunu sürekli anlatmış çevresine. bir gün izmir fuarına gitmişler, dedem, zeki müren'le sohbet etmiş, zeki müren dedemi arkadaşlarının yanında onore etmiş, bunu sürekli anlatırdı dedeciğim...dedemi de zeki müren'den 3 sene sonra kaybettik.
görsel
zeki müren, barış manço, kemal sunal ve diğerleri...
görsel
tek tek kaybettiklerimiz, aslında bu toplumun ahlaklı yüzleri, vicdanlarıydı.
her birini kaybedişimizde, toplumumuz biraz daha ahlakını, vicdanını, namusunu, iyiliğini kaybetti...
onlar sadece sanatçı değil, toplumun yüz aklarıydı...
görsel
işte 25 yıl önce bugün...bursa üzerinde kara bulutlar dolaşan bir şehirdi ve o gün bursa'nın yakın tarihteki en kara günüydü...
senin gibisi gelmedi, gelmeyecek...çok özledik be abi...
görsel
görsel
yağmurlu, puslu bir sonbahar sabahına uyanmıştık bursa'da...
gökyüzünde kapkara bulutlar...
rahmetli babacığımla evden çıkmadan önce sabah haberlerinde işittik sanat güneşimizi kaybettiğimizi.
sanki evimizden birini kaybetmiştik, kimsenin çıtı çıkmıyor, ağzını bıçak açmıyordu.
annem hüngür hüngür ağlıyor, babamın gözlerinde birkaç damla yaş.
henüz 20 yaşında fişek gibi bir delikanlıydım ben, ama afallamıştım.
zeki müren ölemezdi ki...o bizim gururumuzdu, en büyük bursalıydı...
her neyse, evden çıktık, evin önünde otoparkta arabaya bindim babamın gelmesini bekliyorum, arabayı çalıştırdım, bu sırada arabanın teybini almak için elimi koltuğun altına attım...
o dönemlerde oto hırsızlıkları çoktu, dolayısıyla arabalara kızaklı teyp taktırırdık. akşam eve geldiğimizde teybi söker eve alırdık, lakin her gün her gün rutine bindiği için bazen ben teybi çıkarır, koltuğun altına koyardım.
işte o gece de eve gelirken teybi yuvasından çıkarmış, koltuğun altına koymuştum, lakin sabah arabaya bindiğimde teyp koltuğun altında yoktu.
"baba baba, teybi çalmışlar" diye seslendim babama.
hi.bir şey demedi, normalde acayip fırça yemem lazımdı teybi eve çıkarmadığım için, ama sustu babam.
karakola gittik. (evet karakola, olm, teyp çok pahalıydı lan, napalım. binlerce dolar vermiştim o teybe)
babam şikayetçi olmak için karakola çıktı, bizi emniyet müdürlüğündeki hırsızlık masasına yönlendirdiler. fomara'daki emniyet binasına geldik, dışarısı tıklım tıklımdı. ben arabada beklerken, babam içeriye girdi, aradan 15-20 dakika geçti babam dışarı çıktı.
"ne oldu baba" diye sordum.
"valla tutanak tuttular, oradaki polis, abi bak bu oto teypleri bugün bulundu, içlerinden birini al istersen dedi"
"peki neden almadın baba" diye sordum.
"içlerinde bizimki yoktu ki..." diye yanıtladı. ve devam etti, "oğlum zeki müren'i kaybettik, boşver teybi, artık teyp falan lazım değil..."
o zamanlar herkes dürüst ve namusluydu, kimse hakkı olmayan şeye tamah etmezdi. o gün türkiye'nin her evinde bir cenaze vardı ve biz sanat güneşimizi son yolculuğuna uğurlamak için üzerimize düşen vazifeye hazırlanıyorduk. teyp meyp kimsenin umurunda değildi...
görsel
ha bu arada, rahmetli zeki müren, rahmetli dedem ile de tanışırdı. dedem zeki müren'i şahsen tanır ve çok severdi.
40'lı yıllarda dedem kamyon şoförlüğü yapıyormuş, zeki müren'in ailesinin de çakırhamam'ın arkasında kereste depoları varmış, dedem oradan mal çekiyormuş. o dönem zeki müren henüz 14-15 yaşlarında iken tanışmışlar. sonra tabi 1950'lerde zeki müren ünlü olunca dedem bunu sürekli anlatmış çevresine. bir gün izmir fuarına gitmişler, dedem, zeki müren'le sohbet etmiş, zeki müren dedemi arkadaşlarının yanında onore etmiş, bunu sürekli anlatırdı dedeciğim...dedemi de zeki müren'den 3 sene sonra kaybettik.
görsel
zeki müren, barış manço, kemal sunal ve diğerleri...
görsel
tek tek kaybettiklerimiz, aslında bu toplumun ahlaklı yüzleri, vicdanlarıydı.
her birini kaybedişimizde, toplumumuz biraz daha ahlakını, vicdanını, namusunu, iyiliğini kaybetti...
onlar sadece sanatçı değil, toplumun yüz aklarıydı...
görsel
işte 25 yıl önce bugün...bursa üzerinde kara bulutlar dolaşan bir şehirdi ve o gün bursa'nın yakın tarihteki en kara günüydü...
senin gibisi gelmedi, gelmeyecek...çok özledik be abi...
görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar